Bireylerin topluluk halinde yaşayabilmesi için normlara ihtiyaç vardır. Normlar, bireylere uymalarını gerektiren bir takım kurallar getirerek düzene sebebiyet vermektedir. Bu düzen sayesinde ise bireyler için topluluk halinde yaşamak daha kolay hale gelir. Toplumdaki her bir birey için normlar geçerli olmayabilir. Bireyler yaşadıkları topluma ait normlara uymak istemeyebilirler. Fakat bir toplulukta herkese uyacak normların oluşturulması çok zor, hatta imkânsızdır. Kişilerin inançları, sevdikleri/sevmedikleri, yaşam stilleri, aynı olmayabilir. Normlar, ortaya çıktıkları toplumlarda çoğunluğun ortak noktasına hitap ederek, toplumu bir arada tutar ve devamlılığı sağlar. Suç kavramı da normlar sayesinde ortaya çıkmıştır. Normların dışına çıkan her davranış yanlış bir davranış olarak algılanır ve duruma göre cezalandırılır. Çünkü normlara uymayan davranışlar toplumun düzenini ve dolaylı yoldan huzurunu bozmaktadır. İnsanların suç işlemesine sebep olan pek çok neden bulunmaktadır. Suç işleme nedenlerini konuşurken, psikolojik, çevresel ve biyolojik faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Bireyler yaşadıkları toplumun normlarına uy(a)madıklarında, suç ya da sapma davranışında bulunmuş olurlar. Bireyler ekonomik sıkıntılar çektiklerinden, sağlıksız ilişkilere sahip olduğundan ya da suç işlenen bir çevrede yetiştiklerinden ötürü suç işlemeye meyilli olurlar.
Başlıklar
Suç İşleme Eğilimi Doğuştan Mı Gelir?
Hiçbir birey iyi ya da kötü olarak dünyaya gelmez. Yani hiçbir bireyin iyiye ya da kötülüğe herhangi bir eğiliminden söz edemeyiz. Birey davranışları ve diğer olguları içinde yaşadığı toplum sayesinde zamanla öğrenir ve öğrendiklerine göre eğilim kazanır. Bireyin suç işleme eğilimi doğuştan gelmez. Birey suçu ailesinden veya arkadaş ortamından, yani zamanını en çok geçirdiği, büyüdüğü çevresinden öğrenir. Suç da diğer davranışlar gibi öğrenilerek zihne yerleşir ve zaman içinde toplumda kendisini gösterir.
Suça Neden Olan Faktörler Nelerdir?
Suç davranışı, kanunlarca zararlı veya yanlış olduğundan ötürü bazı durumlarda ceza ile sonuçlandırılan davranışlardan oluşmaktadır. Suç işleme sebepleri olarak çok fazla şey söylenebilir. Suç, tek bir sebepten dolayı işlenmez. Her bireyin hatta her toplumun suç işleme sebepleri farklıdır. Çünkü hiçbir toplum aynı normlara sahip değildir. Her toplumun farklı normları vardır. Bu yüzden de suç işleme sebepleri değişiklik gösterebilir. Fakat elbette evrensel suçlar da yok değildir. Suç davranışına sebep olan birçok faktör bulunmaktadır;
- İşsizlik
- Gelir düzeyi
- Sağlıksız ilişkiler
- Psikolojik sebepler
- Çevresel faktörler
- Aile ilişkileri
- Eşitsizlik
- Yaşam koşulları gibi faktörler suç davranışının sebepleri arasında bulunmaktadır.
Toplumda Suç Neden İşlenir?
Suç kavramı tamamen toplumsal bir olgudur. Toplumsal olmasının en temel sebebi ise; kuralların olmadığı bir yerde suç olgusundan da bahsetmenin mümkün olmamasıdır. Bir toplumda kuralları, suç sayılacak ya da sayılmayacak davranışları normlar belirlemektedir. Her toplumun kendisine ait normları vardır. Aynı zamanda her toplumun kendisine ait suç kavramı da vardır. Yani suç kavramı toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Herhangi bir davranış, bir topluma göre suç davranışı olarak görülüyor ve cezalandırılması gerekiyorken, başka bir topluma göre bu davranış ceza gerektirmeyebilir, hatta suç bile sayılmayabilir. Bir toplumda suç işleme sebepleri gelir eşitsizliği olabilir. Eğer bir toplumda aynı suç çok fazla kez işleniyorsa, o toplumun cezalandırma sisteminin çok da yeterli olmadığı anlamına gelebilmektedir. Burada kırık cam teorisinden de bahsediliriz. Kırık camlar teorisi, 1969 yılında Amerikalı suç psikoloğu Philip Zimbardo tarafından ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre; sıra sıra kırılmış camların olduğu bir yerde, sağlam olan cam da bireyler tarafından kırılmaktadır. Yani kırık camlar teorisi insanları suça iten faktörler üzerine ortaya konmuş bir teoridir.
Kişi Kendi Mi Suç İşler Yoksa Toplum Mu Bireyi Suça İter?
Toplumlarda işlenen suç sonunda, suçu işleyen birey yargılanır ve suçlu bulunur. Fakat gerçek şu ki, bireyin davranışının suç olduğuna içinde bulunduğu toplum karar verir. Böylece davranışın suç olduğuna toplumun normları karar vermiş olur. Suç işleyen bireyler genellikle suç davranışını çevrelerinden öğrenirler. Bir bakıma bireyi suç işlemeye toplum iter. Çünkü o davranışın suç olmasının sebebi o toplumun kurallarıdır. Birey genellikle toplumun etkileriyle suça itilmektedir. Göç, eğitimsizlik, işsizlik, gelir konusundaki adaletsizlik, yoksulluk gibi önde gelen faktörler, bireyi suça iten sebeplerdendir. Birey iyi bir aile içinde yetiştiyse, suça karışma oranı kuşkusuz daha düşüktür.
Suç İşlemek Genetik Midir? Genetikle Alakası Var Mı?
Suç işlemek genetik değildir. Suç işleme davranışı diğer tüm davranışlar gibi öğrenilmiş davranışlardır. Suç işlenen bir çevrede büyüyen birey için suç işleme eylemi göstermek gayet doğaldır. Başka bir psikolojik yaklaşıma göre ise suç işleme davranışı bilişsel ve gelişimsel bir problemdir. Bireyi suç işlemeye iten toplumdur. Kişi suç davranışını çevresinden öğrenir. Suç davranışları ile genler arasındaki bağlantı hakkında doğrulanabilecek tek ciddi tespit, davranışlarımızı tetikleyen organın sinir sistemimizin olduğu yönündedir. Sinir sistemimiz, çevremizdeki etkilere karşı tepkilerimizi yönlendirmektedir. Sinir sistemiz, dolaylı da olsa, genlerimizden bazı miraslar almakta. Buna suç davranışları da dâhildir. Bu tespitten ötürü, suç ile genetiğin arasında bir bağ olasılığını söylemek doğru olmaz.
Suç Nasıl Öğrenilir?
Birey dünyaya geldiği andan itibaren çevresinde gördüklerini, duyduklarını öğrenir. Karakterinin oluşmasında ise bu öğrendiklerinin etkisi görülür. Suç da, bireylerin birbirleri ile olan iletişimi sonucunda öğrenilen bir davranıştır. Suç davranışı genellikle yakın ilişki gruplarından öğrenilen bir davranıştır. Suçu öğrenme kavramı karmaşık bir yapıya sahiptir. Öğrenme bir süreçtir, bir kereliğine meydana gelmez. Sutherland, bireylerin diğer bireyler ile girdiği sosyal etkileşim sonucunda öğrendiğini savunmaktadır. Öğrenilen herhangi bir suç davranışı zamanla değişim gösterebilir. Kısaca suç, çevreden öğrenilir ve bu davranış güncellenebilir.
Suç ve Sapma Arasındaki Fark Nedir?
Suç ve sapma kavramları aynı anlama gelen iki kavram gibi gözükmektedir. Fakat aralarında ince bir çizgi vardır. Suç; gerçekleşen toplumun ceza sistemine göre cezalandırılması gereken davranışlardır. Sapma ise; sonunda her zaman bir cezalandırma gerektirmeyen, fakat toplumsal olarak kabul görmeyen, onaylanmayan davranışları içermektedir. Sapma, normların dışına çıkan davranışlardır. Suç ve sapma kavramları, sosyal bir davranış sonucu ortaya çıkmaktadır. Sapma davranış, toplumdaki çoğunluk tarafından ayıplanan bir davranıştır. Normlar; toplumun ortak, geleneksel kuralları olarak bireyleri birbirine bağlar ve aralarındaki bağı güçlendirir. Bu sebepten normların dışına çıkan davranışlar o toplumdan dışlanır. Normların dışında davranış sergileyen birey, toplumun düzenini bozduğu için bir tehdit olarak algılanmaktadır.
Kaynakça
- Bal Hüseyin (2016). Suç Sosyolojisi, 2. Basım, İstanbul: Sentez Yayıncılık.
- Güçlü İdris, Akbaş Halil (2019). Suç sosyolojisi, 2. Baskı, Ankara: Gazi Kitabevi.
Büşra Yönel’in Diğer Yayını: Kalıp Yargı Nedir?
Çok güzel bir yazıydı. Elinize sağlık.
Suç İşlemek Genetik Midir? Genetikle Alakası Var Mı?
Başlığının son cümlesi metnin diğer cümleleriyle çelişiyor. Belki bir düzeltme gerekebilir.
Yorumunuz ve dikkatiniz için çok teşekkürler. Evet bahsettiğniz cümle metnin diğer cümleleri ile çelişmekte. Burada amaç zaten konu ile ilgili farklı görüşlerin de olduğunu belirtmekti. Başlıktaki sorunun cevabı metin içinde verilmiştir, sevgiler.