Teokrasi, tıpkı monarşi veya oligarşide olduğu gibi bir yönetim şeklini ifade etmektedir. Teokratik yönetim; din üzerinden şekillenmektedir. Theos (Tanrı) ve kratein (hükmetmek) sözcüklerinin birleşiminden oluşan teokrasi, Yunancada “Theokratia” kelimesinden türemiştir ve “tanrı düzeni” anlamına gelmektedir (Soysal’dan aktaran: Bayındır, 2012: 111).
TDK’ye göre teokrasi “siyasi iktidarın, Tanrı’nın temsilcileri olduklarına inanılan din adamlarının elinde bulunduğu toplumsal, siyasi düzen, din erki.”dir.
Teokratik devlet ise teokratik yönetime sahip devletler anlamına gelmektedir. Bu devletlerde anayasal yapı, hukuk kuralları, temel hak ve özgürlükler teokrasi anlayışına göre belirlenmektedir.
Eski çağlardan beri insanların din kurumuyla iç içe olduğu ve bugün de toplumlarda dinin yadırganamayacak bir etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Fakat teokratik devlet yönetiminde dinin radikal bir etkisi olduğu için teokrasi kavramı Yahudi, Hıristiyanlık ve Müslümanlık adına değerlendirilen bir rejim olarak algılanmaktadır.
Başlıklar
Teokrasinin Özellikleri Nelerdir?
- Teokrasi yönetimlerimde dinî anlayış hâkimdir.
- Dinî inanıştan dolayı dogmatik ve tartışmaya kapalı kurallar bulunmaktadır.
- Din adamları, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcileri kabul edilir ve devlet yönetiminde etkindirler. Din adamlarına ciddi derecede saygınlık vardır.
- Çoğulculuk yoktur.
- Krala ve hükümetlere itaat etmek, Tanrı’ya itaat etmek olarak anlaşılır; onlara karşı gelmek ise Tanrı’ya karşı gelmektir.
- Yasalar dine göre şekillenmiştir.
- Genel olarak tek mezhebin baskınlığı veya hegemonyası vardır. Örneğin, İran’da Şii’lerin Suudi Arabistan’da ise Sünni’lerin iktidarda olması.
Teokratik Devlet Yapısı ve Yarı Teokratik Devletle Farkı
Teokratik devlet yapısı, din ve dinî teşkilatı, devletin üzerinde kabul etmektedir. Burada devletin dine tabi olması söz konusudur. Teokratik devletlerde siyasi hâkimiyet, dinî teşkilatın başında bulunan ruhanilere aittir.
“Yarı teokratik devlet”te ise durum biraz farklıdır. Burada devlet, dinî teşkilatın üstünde yer almaktadır ve din uleması, devlet otoritesine tabidir. Teokratik devlet yapısının aksine burada siyasî hâkimiyet din adamları eliyle değil devlet adamları tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla burada tam değil yarı bir teokrasi ile yönetilme söz konusudur ve Sâsânîler, Kadim Yunan ve Roma eski kralları, Orta Çağ Avrupa devletleri yarı teokratik devletlere örnek gösterilebilir.
Teokrasiyle Yönetilen Ülkelerin Özellikleri
- Devleti yönetenlerin meşruiyeti din kaynaklıdır.
- Yasama, yargı ve yürütme fonksiyonları ilâhî temellidir.
- Dinî kurallar ya bütünüyle kabul edilir ya da bu kurallardan büyük ölçüde etkilenilir.
- Anayasa, din kitaplarının bir şerhi kabul edildiğinden dolayı kolay kolay değiştirilemez.
- Özellikle hukukî kararların belirlenmesinde en yüksek karar mekanizması ruhban sınıfıdır. Toplumsal hayatı düzenleyen birincil kaynak da dindir: evlilik törenleri, eğitim, ikili ilişkiler vb. dinî kurallara ve ritüellere uygun olmalıdır.
- Eğitimin başlıca amacı, dinî kurallara ve yaşayış tarzına hâkim bireyler yetiştirmektir.
- Dinî anlayışta kısıtlanan veya meşru görülmeyen haklar ve/veya eylemler konusunda devlet de çoğu zaman kısıtlamaya gidebilmektedir.
- Yöneticiler seçimle başa gelmezler. Bu açıdan teokraside anti-demokratik özellikler bulunduğu söylenebilir.
- Yönetimde genellikle tek bir dinin egemenliği söz konusudur.
- Dinî yorumlayanlar, iktidarın da ellerinde bulunduğu dinî gruptur.
- Krala ve hükümete karşı gelmek, Tanrı’ya ve dine karşı gelmektir.
Teokrasi Yönetimi Diğer Yönetimlerle Birlikte Uygulanabilir Mi?
Tarih boyunca çoğu teokratik yönetim, monarşi veya diktatörlükle birlikte yönetilmiştir. Bu yönetimde idareciler çoğunlukla soy bağı veya önceki idarecilerin tavsiyesiyle seçilmektedir.
Monarşi etimolojik olarak “tek kişinin yönetimi”ne bir göndermedir. Teokratik monarşi ise içinde hem teokrasiyi hem de monarşiyi barındıran yönetim şeklidir. Teokratik monarşiyle yönetilen devletlerde tek kişinin egemenliği söz konusudur ve dinî kurallar belirleyicidir.
Teokrasiyle Yönetilen Ülkeler Hangileridir?
Vatikan, İran ve Suudi Arabistan günümüzde teokrasiyle yönetilen ülkelerdir. Bu ülkelerde birçok şey dini kurallara göre şekillenmektedir.
Eskiçağ devletlerinin çoğunda teokratik yönetimin izlerine rastlamak mümkündür. Veli Ünsal (Ünsal, 2013) Hitit ve Urartu Krallıkları hakkında sahip olduğumuz bilgilerin önemli bir kısmının dinî kaynaklara dayandığını belirtir. Buna göre Hitit vesikalarının yarıdan fazlasını dinî kaynaklar oluştururken Urartu yazıtları da tanrıların anıldığı ifadelerle başlar ve aynı şekilde son bulur. İki uygarlığın krallığı da siyasal, askerî ve toplumsal faaliyetlerin hepsini tanrıları adına gerçekleştirmiştir.
Hititler teokratik monarşi ile yönetilmişler ve kralları da dinî bayramlar, tapınakların bakımı gibi konularda birinci derecede sorumlu kabul edilmiştir. Urartuların ise ilk başlarda merkezi otoritesi olmasa da kralların güçlerini dinden aldıklarına inanılmış ve tanrıları adına tapınaklar inşa etmişlerdir. Dolayısıyla her iki krallıkta da din ön plana çıkmış ve büyük ölçüde yönetim şekillerini etkilemiştir.
İslâm devletlerinde Hıristiyanlıktan farklı olarak bir ruhban sınıfı yoktur. Özellikle Osmanlıda tüm yetki padişahın elinde toplanmıştır. Padişah bir dinî otoritenin denetimine tabi olmasa da önemli konularda ulemadan fetva alabiliyordu. Dolayısıyla Osmanlıda teokrasi değil hilafet vardır fakat dinin siyasal ve toplumsal yapı üzerinde önemli etkileri olmuştur.
Günümüzde teokrasinin tüm özelliklerini taşıyan bir devlet olduğunu söylemek zordur fakat özellikle Vatikan’ın, teokratik yönetim anlayışının birçok özelliğini barındırdığı söylenebilir. Din adamları tarafından yönetilen Vatikan’ın hukuk kuralları da Hıristiyanlığın Katolik mezhebine dayanmaktadır.
Suudi Arabistan monarşiyle yönetilen otoriter bir devlettir fakat teokratik nitelikler barındırmaktadır. Örneğin hukuk kuralları İslâm dinine aykırı olmayacak şekilde düzenlenmeye çalışılır.
İsrail ve İran’da da bazı teokratik özellikler olduğu söylenebilir. Örneğin İran’da parlamento ve devlet başkanı olsa da Anayasayı Koruma Konseyi üyeleri din adamlarından oluşmakta; İsrail’de ise Yahudi olmayanlara karşı devlet, ayrımcı kural ve uygulamalara başvurmaktadır.
Kaynakça
- Bayındır, A. (2012). Kitab-ı Mukaddes’e ve Kur’an’a Göre Teokrasi ve Laiklik . İstanbul Üniversitesi İlahiyet Fakültesi Dergisi. 0 (1). 111-131. (Ağ Bağlantısı: https://dergipark.org.tr/tr/pub/iuilah/issue/965/10887).
- Ünsal, Veli. (2013). Eski Anadolu’da Teokratik Devlet Düzeni. Ankara: Berikan Yayınları
Keşfedin: Sosyal Devlet Nedir?