Durkheim, birey-toplum ilişkisi analizinde çok önemli bir yeri olan “İntihar Olgusu”nu tartışmıştır. Durkheim’ın bu teorisi intihar olgusunun bireysel bir eylem olmasından dolayı bireysel nedenlerden kaynaklandığı düşüncesini çürütür. Bu bireysel intihar eyleminin ardında toplumsal bir neden arayan Durkheim, araştırmaları sonucu intiharı dört çeşitle temellendirmiştir: Bencil, Toplulukçu (Altruist), Anomik, Kaderci. Kısaca özetleyecek olursak:
Bencil İntihar: Bireyin toplum içindeki grubuyla bağlarının kopmasıyla birlikte bireyin yalnızlaşmasının ve kendini toplumla bütünleşememiş hissetmesinin sonucu ortaya çıkan intihar türüdür.
Toplulukçu İntihar: Birey, toplumuyla fazla bütünleşmesi sonucunda intihara yönelir. Bu aşırı bütünleşme ve bağlılık topluma karşı yaşanan bir başarısızlıkta duyulan utanç duygusuyla bireyi intihara sürükler.
Anomik İntihar: Toplumda ekonomik, kültürel vb. yönlerde meydana gelen değişikliklere ayak uyduramayan bireylerin intihara yönelmesi sonucudur.
Kaderci İntihar: Yaşadığı hayatta önüne engeller konulan, özgürlüğü engellenen bu durumdan kurtulabileceğine inancı olmayan bireylerin intihar eylemidir.
Durkheim’ın dört intihar çeşidinden “Anomik İntihar” altında covid döneminde Türkiye’de görülen intiharların analizini yapmak istiyorum. Covid nedeniyle olağanüstü bir değişim dönemi yaşanması, en önde olarak ekonomik sıkıntıları doğurmuştur. Sadece ekonomi değil eğitim, siyaset, din, aile, sosyal hayat gibi birçok yönde değişimler mevcuttur. Yaşanan bu karantina günlerinde toplumda bir panik hâlinin ve korkunun görülmesi elbette engellenememektedir. Toplumda bu salgını kontrol altında tutmak amacıyla alınan önlemler, herkeste yarattığı korku ve stres nedeniyle birçok kişinin intihara yönelmesine neden oldu. İnsanlar evde kaldıkları bu 2-3 aylık dönemde korku, stres ve kaygı bozuklukları nedeniyle intihar girişimlerinde bulundu. Basında ve haberlerde yaptığım ufak araştırmaya göre İstanbul’da Aksaray/Avcılar/Beylikdüzü, Mersin, Kars, Denizli, Balıkesir, Manisa, Bilecik, Kütahya şehirlerinde intihar vakalarına rastlanmaktadır. Haberlerde gördüğümüz bu şehirler dışında, haberlere çıkmayan ve bilinmedik vakaların da olabileceğini söyleyebiliriz. Bazıları engellenmiş fakat bazıları için geç kalınmış bu intihar olayları oldukça fazla bir sayıya ulaşmaktadır.
Türkiye’nin bu salgından korunmak için aldığı önlemler kapsamında insanların psikolojik yönden sağlıklı olmadıkları açıkça görülmektedir. Pandemi dönemlerinde ortaya çıkan belirsizlik ve krizin, duygusal ve psikososyal etkilerinin nasıl yönetildiği, bunlarla nasıl başa çıkıldığı birey ve toplum açısından önemli bir yer tutmaktadır. Salgın hastalık gibi etkileri tahmin edilemeyen bir durumla karşılaşıldığında insanların korku ve panik duygusuyla korunma ve kaçınma davranışı sergilemesi doğal kabul edilmektedir (Karataş, 2020, s.6). Bu salgın döneminde yaşanan tüm bu olumsuz durumlar sebebiyle ortaya çıkan intiharlar Durkheim’ın anomik intihar çeşidine örnek olacak niteliktedir. Durkheim için anomik intihar, toplumdaki normların çözülmesinden kaynaklanan bir intihar türüdür. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, toplumu bir arada tutan kurallar(normlar) çözülür. İnsanların davranışlarında kullanabilecekleri ölçüt bulmaları güçleşir. Nitekim kriz dönemlerinde intihar oranlarının ani yükselişine tanık olunur (Bozkurt, 2018, s.15).
Covid döneminde de toplumda meydana gelen bu zorunlu “serbest toplumsal değişim” nedeniyle bireylerin yeni düzende psikolojik sağlıklarını koruyamaması, ekonomik yönden krizde olmaları, sağlıklarını etkileyen bu virüsün korkusu nedeniyle anomik intiharlar meydana gelmektedir. Uyumsuzluk, ekonomik ve sosyal yoksunluk, yalnızlık ve ötekileştirilme gibi olumsuzluklara maruz kalan bireyler, bazen intihara sürüklenebilmektedirler (Şeker, 2019, s.95).
Böyle dönemlerde artan intiharların nedenini açıklamakta Durkheim’ın teorisi oldukça faydalı bir teoridir. Durkheim, birey ve toplum arasında yaptığı analizlerle hâlâ günümüz sosyolojik konularına ışık tutmaktadır. Var olan pandemi döneminde de Durkheim’ın analizlerinden ve teorilerinden yararlanarak günümüzün sorunu olan intihar konusunu ele aldık.
Pandemi süresince meydana gelen değişimlerin toplumsal düzeni bozması kaçınılmaz bir durumdur. Toplumda birçok yönden krize neden olan bu salgının ülkemizce ve dünyaca en az hasarla atlatılması için gerekli tedbirler alınmaktadır. Bu dönemde başarılı sosyologlar, toplumun sağlığı ve toplumsal düzenin sağlanması adına birçok medya aracılığıyla halka ulaştırılacak önemli toplantılar ve konuşmalar yapmaktadırlar. Umarım ki toplumun bu dönemde yaşadığı psikolojik bozgunlardan en az hasarı alarak çıkması mümkün olur.
Kaynakça
- Bozkurt, V. (2018). Değişen Dünyada Sosyoloji. Bursa: Ekin Yayınevi.
- KARATAŞ, Z. COVID-19 Pandemisinin Toplumsal Etkileri, Değişim ve Güçlenme Social Impacts of COVID-19 Pandemic, Change and Empowerment.
- ŞEKER, A. Durkheim’in Sosyolojisinde İntihar Olgusu ve İntiharla Mücadelede Sosyal Hizmetin İşlevi. Mavi Atlas, 7(1), 90-110.