Öznelden genele yayılan sorunlar arasındaki bağlantı sosyolojik tahayyül ile açıklanır. Birey ile toplum birbirinden ayrı düşünülemez kavramlardır. Bu iki kavram arasındaki bağı anlamak, anlamlandırmak demek direkt olarak yaşanılan dönemi açıklamak ve hatta sonuçlara göre yeni bir toplum yapısının oluşması demektir. Bunu sağlayan kavram ise sosyolojik tahayyüldür. Sosyolojik tahayyül, bireyin kişisel problemlerinin, o dönemde yaşanan toplumsal problemler ile olan bağlantısını açıklar. Bireyin kişisel problemlerinin sonuçlarının üzerinde, bireyin belirli bir yere kadar etkisi vardır. Bu sorunların başka bireylerde de görülmesi ile birlikte toplumsal sorunlar meydana gelmektedir. Yani sosyolojik tahayyül sorunlara farklı bakış açıları sunarak çözümlerini de beraberinde getirebilmektedir.
Başlıklar
Sosyolojik Tahayyül Kavramı Kime Ait?
Sosyolojik tahayyül kavramı Alman sosyolog Wright Mills’e aittir. 20. Yüzyılın ortalarında sosyolojik tahayyül kavramına öncülük etmiştir. Mills, kişilerin kendi problemlerini araştırmanın yanında sistemleri anlamının önemini vurgulamıştır fakat Mills toplumları sistemlerden ibaret görmenin yanlış olduğunu da dile getirmiştir. Mills bireyler ve sistemler arasındaki bağlantının anlaşılması için toplum ilişkileri ile sosyal sorunlar arasındaki bağlantıların da beraberinde incelenmesi gerektiğini öne sürmüştür.
Sosyolojik İmgelem Nedir?
Sosyoloji imgelem aslında yukarıda bahsedilen sosyolojik tahayyül ile aynı anlama gelmektedir. Sosyolojik İmgelem, bireyin kendi sorunlarının yanında yaşadığı dönemdeki toplumsal sorunlarla arasındaki bağlantıyı ele alır. Yani farklı bakış açıları ile olan olay ve olguları inceler. Sosyolojik imgeleme sahip olmak için, bireyin yaşadığı durumdan uzaklaşması ve farklı bakış açılarıyla düşünmesi gerekir ve bunu sağlayan kavram da sosyolojik imgelemdir.
Sosyolojik İmgelem Kavramı Kime Aittir?
Sosyolojik İmgelem ve sosyolojik tahayyül kavramlarının aynı anlamlara geldiğini yukarıda bahsetmiştik. Dolayısıyla sosyolojik İmgelem Kavramı Mills’e aittir. Mills’in gayesi sosyal gerçeklere ait “toplum” ve “birey” kavramları arasındaki bağlantıyı açıklamaktır. Mills kavrama öncülük ederek ve sosyolojik İmgelemi en kapsamlı çalışmasıylakağıda dökerek bugün en çok okunan sosyoloji kitaplarından birini yazmıştır, lisans derslerinde de temel oluşturmuştur.
Sosyolojik Tahayyül Örnekleri
➢ Verilmesi gereken ilk örnek Mills’in kendi verdiği örnektir. “100.000 nüfusa sahip şehirde bir birey işsizse bu durum o bireyin kendi sorunudur. Bu sorunu halletmek için bireyin karakterine, yeteneklerine ve çevresindeki iş olanaklarına bakarız fakat 50 milyon iş gücüne sahip ülkede 15 milyon insan işsiz ise o toplumda bir problem vardır.” Diyerek verdiği örnekte sosyolojik tahayyüle açıklık getirmiştir.
➢ Diğer örnek ise işsizlik örneğidir. Bu örnekte faturalarını ödeyemeyen bir birey ele alındığında, bireyin faturaları parasının olmaması nedeniyle ödeyememesi kişisel bir problem olarak görülebilir. Bu duruma sosyolojik tahayyül ile bakıldığında aslında bu sorun kamusal bir sorundur. Birey, işsizlik nedeniyle geçinebilecek bir maddi güce sahip değildir ve bu durum aynı şekilde birçok kişiyi etkilediğinden dolayı sosyal bir sorun haline gelmiştir.
➢ Diğer bir örnek şiddet ve istismar uygulayan bireylerdir. Bireyin şiddet ve istismar uygulamasına genel olarak bakıldığında psikolojik durumu akla gelir fakat sosyolojik tahayyül ile ele alındığında bireyin küçüklüğünde şiddet ve istismara uğradığı anlaşılabilir ya da kamusal olarak caydırıcı bir cezanın olmamasından dolayı şiddet ve istismara yönelim artabilir. Özellikle ikinci durumda büyük bir sosyal problem ortaya çıkmaktadır.
➢ Başka bir örnek ise evliliktir. Bireylerin evlenip evlenmesi kendi iradesine bağlı olarak düşünülebilir fakat sosyolojik tahayyül ile bakıldığında evlenme oranı topluma göre değişmektedir. Birey toplum tarafından baskı hissederek evlilik yapabilir ve bu tür evlilikler genelde eş seçiminde yanlış bir tercih yapılmasına sebep olur. Başka bir toplumda yetişen birey ise evliliği kısıtlayıcı mertebe olarak görebilir ve kendi yaşamayı tercih edebilir veya resmi olarak bir ilişki yerine flört/sevgili aşamasında kalabilir.
Sosyolojik İmgelem Örnekleri
➢ Toplumdaki güzellik algısı verilebilecek örnekler arasındadır. Bir toplumun güzellik anlayışına uymak zorunda hissederek kilo veren ya da estetik yaptıran bir bireyi ele aldığımızda, o bireyin sağlıksız kilo vererek başka hastalıklara yakalanması ihtimaldir ya da estetik yaptıramadığı için aşağılık kompleksi gibi psikolojik çöküş yaşayabilir. Bu durumlara bakıldığında bireyin kişisel problemleri olarak görülebilir fakat sosyolojik İmgelem ile durumun aslında toplumun takıntılı olduğu zayıflık/hokka burun/dolgun dudak gibi güzellik algılarından kaynaklandığı söylenebilir.
➢ Başka bir örnekle intiharı ele alalım. İntihar eden bireyin, intihara yönelmesinin sebepleri olarak bunalım/depresyon/zihinsel ya da fiziksel hastalıklar akla gelir. İntihar durumu bireyin içinde bulunduğu topluma göre değişiklik gösterebilir. Yani toplumdaki din/işsizlik/siyasi durumlar gibi faktörlere bağlı olarak o toplumda yaşayan bireylerde intihar gözlemlenebilir. Buna bağlı olarak intihar oranları sosyal bir sorun haline gelir.
İlginizi Çekebilir: Sembolik Etkileşimci Yaklaşım
➢ Son örnek ise üniversite okumak. Genel olarak bakıldığında bireyin kendini geliştirmek, eğitimini tamamlamak ve iş dünyasına hazırlık yapmak amacıyla üniversite okuduğu düşünülebilir. Bunların yanında sosyolojik İmgelem ile bakıldığında baskıcı aileden kurtuluş, yine baskıcı aileden dolayı bireyin ebeveynleri ile aynı meslek seçimi yapması gibi sorunların da üniversite okuma amaçları arasında yer aldığı gözlemlenmektedir.
Örneklerden de anlaşıldığı üzere sosyolojik tahayyül/imgelem bizlere yaşadığımız sorunların başka bir bakış açısıyla baktığımızda aslında toplumsal sorunlarla bağlantılı olduğunu anlamamıza olan sağlamaktadır.
Keşfedin: Yapısal İşlevselci Yaklaşım
Kaynak:
Mills, W. (2007). Sosyolojik Tahayyül (Ü. Ömer, Küçük.) İstanbul: Hil Yayınları.