İnsan, her ne kadar dünyaya birey olarak gelse de buradaki varlığını sürdürebilmek için topluma ihtiyaç duyar. Nitekim Aristotales’in insan için “zoon politikon” Farabi’nin ise “doğuştan medenî bir varlık” tanımlamaları da bu doğrultuda söylenmiş iki veciz sözdür. İnsan başta beslenme, barınma gibi maddi ihtiyaçlarını karşılamak için toplumu oluşturan diğer bireyler ile iş birliği yapmaya zorunludur. Bu zorunluluk manevi ihtiyaçları karşılamada da aynı ölçüde geçerlidir. Buna göre insan; temelde sevgi, şefkat, ilgi olmak üzere; kendini gerçekleştirebilme, kimlik inşa edebilme gibi manevi duyguların temininde de topluma tâbidir. Bu ihtiyaçlar bireyi topluma uyum sağlamaya ve çoğunluk içerisinde yer almaya yönlendirir. Böylece insan, bu temel güdüsü doğrultusunca toplumsal hareketlere dahil olma eğilimi gösterir. Eric Hoffer Kesin İnançlılar adlı eserinde bireylerin kitlesel hareketlere katılımını; sebepler ve sonuçlar bağlamında ele alıyor. Ayrıca dini, sosyal, siyasi vb. pek çok nitelikte olabilecek kitlesel hareketlerin, lider tipolojilerinin de benzerliklerini ve temel karakteristik özelliklerini tarihsel örneklerle incelemek suretiyle masaya yatırıyor. Kitlesel hareketlere katılan bireylerin sosyo-psikolojik durumlarını incelemekle birlikte kitabın asıl telif gayesinin bu hareketlerin esasında aynı öze dayandığını ortaya koymak olduğu söylenebilmektedir.
Hoffer’a göre çıkış noktası hangi kavram (din, milliyet vb.) olursa olsun toplumsal nitelikteki hareketler benzer motivasyonlar ile meydana gelmekte bazen faydalı bazen de yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Kesin inançlı bireylerin katıldıkları toplumsal hareketlere tutunma biçimlerinin genelde mantığını, doğruluğunu ve makuliyetini sorgulamaksızın fanatizm düzeyinde olduğunu ifade eden yazarın, söz konusu eserini kimseyi ikna etmek için yazmadığını vurgulaması oldukça dikkat çekicidir. Öyle ki Hoffer önsözde Monteigne’den “Bütün söylediklerim, karşılıklı bir sohbettir ve hiçbiri öğüt niteliğinde değildir. Bu kadar serbest konuşabiliyorsam bu, başkalarını kendime inandırmak zorunda olmadığım içindir.” alıntısını yapmış ve kendi anlatısının da bir inanca davetten ziyade gözlem paylaşımı olduğunu ifade etmiştir.
Kitap dört bölümden oluşmaktadır. “Kitle hareketlerinin çekici yönleri” adını taşıyan ilk başlık ile bireyleri toplumsal hareketlere katılmaya sevk eden faktörler ve katılan insanların profilleri üzerinde durulmaktadır. Buna göre bu hareketlere “beğenmediği benliğinden uzaklaşmak isteyenler” “atılanlar ve itilenler” katılmakta ve bazen yeni bir geleceğin tuğlalarını oluşturmaktadırlar.
“İnanç değiştirmeye hazır kişiler” isimli ikinci başlık altında ise bir grubun, hareketin, inancın mensubu olan kesin inançlının psikolojisi ve bu mensubiyetin bireye kazandırdıkları incelenmektedir. “Bir şeyden nefret ettiği zaman aynı şeyden nefret eden taraftarları daima arayan” insan hem destek talebini, dayanışma duygularını tatmin edecek hem de kendisine sosyal bir kimlik inşa edecektir. Yoğunlukla sosyoekonomik anlamda dezavantajlı kişilere kendisine yeni bir kimlik kazandırdığı için katıldığı bir inanışın/hareketin doğruluğunu sorgulamak bireyde kimlik kaybına sebep olacağı endişesiyle bu sorgulamanın aksine aşırı bağlanma refleksi geliştirir. Böylece neye niçin inandığını ve mensup olduğunu bilmeyen fanatik tipler ortaya çıkmaktadır.
Üçüncü bölüm başlığı “Birlikte hareket nefsinden fedakarlık”tır. Bu başlık altında yazar kimlik inşası talebinin devamında bireylerin bunun bir gereklilik olarak inançları adına fedakârlık yapma psikolojilerini izah etmektedir. Kitle hareketlerinin bireysel yaşam ile ilgili tüm temaları dışlayan yapısı bireyleri mensubu oldukları inanç için daha fazla fedakârlık yapmaya sevk etmektedir. Böylece kişisel zayıflıklarını, dezavantajlarını gizleme imkânı yakalarlar. “Başlangıç ve sonuç” adlı dördüncü bölümde yazar entelektüel kesimin kitle hareketlerindeki rolünü ele almaktadır. Hoffer’a göre aşırılıklarla dolu bir taraftar kitlesine sahip toplumsal hareketlerde aydınlar vazifelerini yerine getirmezse o toplum felakete sürüklenebilmektedir.
1900’lü yıllarda oldukça aktif bir varlık alanı bulan kitlesel hareketlerin anatomisini gözler önüne seren 1951 yayın tarihli eserdeki tespit ve tahlillerin geçerliliğini hala koruması yazarın üstün gözlem yeteneğinden ileri gelmektedir. Eric Hoffer sanılanın aksine herhangi bir akademik eğitim almamış; çocukluğunun bir bölümünde kaybettiği görme yetisini ilk ergenlik döneminde mucizevi bir şekilde yeniden kazanmış, ailesindeki kayıplar ve yaşadığı maddi imkansızlıklar sebebiyle ömrünü hamallık yaparak geçirmiştir. Tüm bu olumsuz deneyimlere ve akademi geçmişinin olmamasına rağmen okuma ve öğrenme tutkusundan vazgeçmeyen Hoffer’ın bu denli derin ve isabetli toplumsal tespitleri ihtiva ederek kendisine ün kazandıran söz konusu eseri bugün siyaset bilimi ve sosyoloji başta olmak üzere pek çok üniversitede/bölümde okutulan bir kitaptır.
Kaynak:
Eric Hoffer, Kesin İnançlılar, Çev. Erkıl Günur, İstanbul: Olvido Kitap, 2019, 207 s.