Fransız düşünür Michel Foucault, modern toplumun doğasını anlamak üzere tasarladığı Hapishaneler kuramı diğer adı ile Panapticon teorisi ile mahkumlar üzerinden denetim ve gözetim araçları ile tüm toplumun nasıl denetlendiğini açıklamayı hedeflemiştir.
Hapishaneler Kuramı Nasıl İşler?
Hapishaneler teorisi, Jeremy Bentham tarafından yapılan hapishane modeli üzerinden tasarlanmıştır. Bu hapishane modelinde daire şeklinde bir hapishane ve ortada fenerli bir gözlem kulesi bulunmaktadır. Bütün tutsak odaları ise gözlem odasının etrafında cam duvarlar ile çevrelenmiştir. Gözlem kulesi tarafından sürekli farklı noktalara yayılan ışıkla birlikte mahkumlar her an gözlendiğini düşünmekte ve yanlış bir davranış yapmaktan çekinmektedir. Böylece sürekli gözlendiğini hisseden mahkumlar kendilerini doğru davranışlar sergilemeye iterek yasak ve yanlışlardan kaçınmaktadırlar. Aslında gözlem kulesinde hiç kimse olmasa bile mahkumlar daima cezalandırılma korkusu ile yasak davranışları yapmaktan çekineceklerdir.
Panapticon Teorisi ile Modern Toplumun Bağı
Michel Foucoult, Panapticon teorisi ile birlikte aslında modern toplumun gözetim araçları ile insanları her daim nasıl doğru davranışlar sergileme yoluna ittiğini ifade etmektedir. Günümüz modern toplumunda her sokak başında hatta her kuruluş içinde aktif olarak kayıt alan kameralar, trafik lambaları gibi bir çok gözetim aracı ile insanlar devlet tarafından yasaklanan davranışları yapmaktan çekinmektedirler. Yasak davranışların sergilenmesi durumunda ise uygulanacak yaptırım insanlar için caydırıcı olmaktadır. Kameranın açık olup olmadığını bilmemelerine rağmen kırmızı ışıkta geçmez, hız sınırını aşmazlar. Foucault’un bahsettiği hapishaneler teorisinde mahkumların yanlış davranışlar yapmaktan çekindiği gibi günümüz modern toplumun insanı da aynı şekilde yasak davranışlar sergilemekten çekinmektedirler.