Sosyoloji, sosyal bilimlerin içerisinde yer aldığı için elbette ki sadece ’’teori’’ olarak evde öğrenilebilir. Fakat, iş uygulamaya geldiğinde ve sahaya inildiğinde durumlar değişmektedir. Türkiye’de açıktan sosyoloji okumak için bir sürü üniversite kontenjan açmıştır. Açılan bu kontenjanların puanı da örgün öğretime göre düşüktür. Fakat, burada harç ücreti adı verilen bir ödeme talep edilmektedir. Örgün öğretim de ise ücretsiz eğitim vardır.
Vakti olmayanlar, 2 veya 3. Üniversitelerini okumak isteyen kişiler genelde bu yola başvuruyor. Fakat, bu yol zaman kaybı olabilir mi? Sosyolojiyi açıktan okumak mantıklı bir hareket mi? Bu soruları örgün öğretim sosyoloji okuyan biri olarak düşündüm ve sizlere cevabını verdim. Burada teoriden ziyade tecrübe konuşacak.
⇒ Sosyologer’i Instagram’dan takip etmek için buraya tıklayınız.
Açıktan Sosyoloji Okumanın Avantajları
- Fiziksel olarak herhangi bir ortamda bulunmadan teoriyi öğrenebilirsiniz.
- Maddi durumunuz kötüyse küçük harç ücretleri ile bölüm bitirebilirsiniz.
- Derslere girme zorunluluğunuz yoktur. Dilediğiniz zaman ders çalışabilirsiniz.
- Hayat pahalılığından kurtulursunuz.
- Erkekler için askerlik tecilini uzatabilirler.
- Açıktan sosyoloji okuyarak öğrencilerin bütün haklarından faydalanabilirsiniz. Bunun için özel gayret çok önemli.
- Devletin öğrencilere sağladığı olanaklardan faydalanabilirsiniz.
- Bölümü okumak istiyorsunuz ancak örgün eğitime puanınız yetmiyorsa açıktan mutlaka okuyun. Belki de o bölüm için yaratıldınız…
Açıktan Sosyoloji Okumanın Dezavantajları
Açıktan sosyoloji okumak kişinin durumuna göre mantıklı veya mantıksız olabilir. İçerisinde olduğunuz şartlar değerlendirilmelidir. Örneğin, maddi durum yetersizliği veya üniversiteye erişememe gibi durumunuz varsa açık öğretim oldukça mantıklıdır. Eğer, iş imkanı olarak görüyorsanız size zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramaz. Fakat, entelektüel bir girişim içerisindeyseniz doğru yerdesiniz diyebilirim. Sosyoloji bölümünü örgün öğretimden okuyan kişilerin bile iş bulamadığı bir dünyada açıköğretim mezunu birisi nasıl iş bulacak? Unutmamak gerekir ki gerçekler acıtır. Eğer, birileri sizi en baştan uyarmazsa seneleriniz boşa gidecek.
Açıköğretim fakültesinden mezun bir kişi 4 sene boyunca aktif olarak sahaya inmediği için pratikte problem yaşayabilir veya işe alınma konusunda tercih edilmeyebilir.
Sosyolojinin tartışarak daha güzel bir hale geldiğini unutmayalım. Burada tek bir doğru yoktur. Herkesin kendine göre doğrusu olabilir. Bu nedenle de tartışma ortamları, sosyoloji bölümü için olmazsa olmazdır. Kendinizi geliştirmenin bir parçası da akademik grup sohbetleridir. Sadece kitap okunarak bir konuma kadar gelinebilir.
Tabi, işin reel kısmını yani network tarafını da unutmamakta fayda var. Dünyada geçmişten beri bütün işlerin network ile büyüdüğü bir gerçek. Bu gerçek ne yazıkki sosyolojide de vardır. Örneğin, bir araştırma yaparken araştırmanızın daha geniş kitlere yayılmasını istiyorsanız güçlü bir network yani güçlü bir çevre sahibi olmanız gerekiyor. Bu ortamı yapmak üniversite koşullarında mümkündür. Açıktan okumak ile pek mümkün görünmüyor.
Üniversitelerde eğitim aldığınız da hocalara daha rahat ulaşma fırsatınız vardır. Bu yüzden aklınıza takılan en ufak şeyleri hocalarınıza sorabilirsiniz. Tabi, açık öğretim de bu pek mümkün görünmüyor.
Açık öğretim dersleri alırken ders esnasında durdurup, ileri sarma şansınız vardır. Fakat, hocaya soru sorma fırsatınız yoktur. Bu açıdan da örgün öğretim daha avantajlıdır.
Sosyologer platformu, açık öğretim sosyoloji bölümü öğrencilerinin yazarlık yapabileceği bir platformdur. Bunun için yayın kriterlerine göz atın ve başvuruda bulunun.