Force Majure Filmi ve Benlik Kavramı

Force Majure Filmi ve Benlik Kavramı
force majure filmi ve benlik kavrami
0

Force Majure Filmi Hakkında: Ruben Östlund’un yönetmenliğini yaptığı Force Majeure (Turist) filmi 2014 yılında İsveç’te çekilmiştir. Ruben Östlund’a yabancı dilde en iyi film dalında ‘Altın Küre’ ödülü kazandırmıştır.

Force Majeure (Turist) filminde Tomas, karısı Ebba ve iki çocukları ile birlikte beş günlük kar tatili için Fransız Alplerine gitmiştir. Tatilin ilk günü her şey yolundadır. İkinci gününde, Tomas ve ailesi kahvaltı yaparken çığ tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Ebba çığın otele doğru yaklaştığını görünce çocuklarını korumak için onlara sarılmaktadır. Tomas ise panik halde oradan uzaklaşır.  Çığ tehlikesi geçtikten sonra Tomas ailesinin yanına geri döner. Ebba yaşadıkları olayın etkisi ile endişeli bir tavır sergilerken, Tomas daha sakin bir tavırla kontrollü bir çığ olduğunu ve endişe etmeye gerek olmadığını dile getirir. Yaşanan çığ tehlikesi aile arasında krize dönüşür. Ebba yaşadıkları olayı her fırsatta dile getirmektedir.

Filmde; Tomas ile Ebba arasında çıkan kriz çığ düşmesinden kaynaklanıyor gibi kurgulanmış olsa da durum hiç de göründüğü gibi değildir. Tomas’a atfedilen ‘baba’ veya ‘aile’ olmanın gerektirmiş olduğu rolü benimseyememesi krizin temel sebebidir. Ebba yaşadıkları olayı ilk dile getirdiği zaman Tomas inkâr eder. Çünkü bireyden beklenen davranışın aksi şekilde davranmaktadır. Goffman’a göre sahne önünde bireyin performansları ondan beklenen şekilde sergilenmektedir.  Sahne arkasında ise birey beklenenin dışında sergilemiş olduğu performans ile çelişen şekilde davranmaktadır. Ebba ise farkında olmadan Tomas’ın benliğine zarar verir.

‘Bir birey başkalarının karşısına çıktığında bilerek veya                                                    elinde olamadan bir durum tanımını yansıtır ki kendisine                                                 ilişkin anlayışı da bunun önemli bir parçasıdır’ 

                                                                             (Goffman,2009;225)

Ebba ve Tomas odaklanmamış etkileşim halindedir. Ebba, Tomas’ın kendisini ifade etmesine izin vermez. Tomas ise içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için sessiz kalmayı tercih eder. Aradan birkaç gün geçmesine rağmen Ebba her fırsatta onu suçlamaya devam eder. Tomas’da bireysel kimliğine zarar geldiği için çocuklaşmaya başlar.  Bu şekilde birbirleri ile iletişim kurmayı başarırlar. Yaşadıkları kriz artık bir sorun olmaktan çıkar. Tatilin son günü valizlerini toplayıp evlerine dönmek için otobüse binerler. Şoförün otobüsü hızlı bir şekilde kullanmasından dolayı Ebba otobüste panikler. Şoföre otobüsü durdurmasını söyler. Ebba, tıpkı Tomas’ın yaptığı gibi çocuklarını ve eşini bırakıp panik halinde otobüsten iner. Aslında farkında olmadan aralarında krize sebep olan davranışları kendisi de sergilemektedir.

… role yönelik bağlanma eksikliğini örtbas etmek için rolü benimsiyormuş gibi de davranabilir. Şüphesiz birey bir role bağlanıp onu benimseyemeyebilir tıpkı bir çocuk, bileti olmadığını gösterdiğinde ve sımsıkı tutmayı beceremediğinde olduğu gibi.’   

(Goffman,2018;114)

Sonuç olarak; Dünya’nın neresinde olursanız olun toplumsal olarak bireye atfedilen belirli roller vardır. Siz toplumsal rolleri benimseyemediğiniz zaman filmde de yaşandığı gibi durum normalin dışında seyreder.

KAYNAKÇA

Goffman E. (2009) Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu (Çev. Cezar. B). Metis Yayınları: İst.

Goffman E. (2018) Karşılaşmalar (Çev. Çalcı. S). Heretik Basın Yayın: Ankara

»YAZAR: Aybüke Aran | Uşak Üniversitesi

Merhaba ben Aybüke ARAN, Uşak Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezunum.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir