Çınar Ağacı Filminin Sosyolojik Analizi

18 Mart 2011’de yayınlanan, senarist ve yönetmenliği Handan İpekçi’ye ait, dram filmi olan Çınar Ağacı, Türk yapımıdır. Aile kavramını masaya yatıran film, aileyi bir arada tutan değerleri aktarmaktadır. 

Çınar Ağacı Filminin Sosyolojik Analizi
6

18 Mart 2011’de gösterime giren, senaristi ve yönetmenliği Handan İpekçi’ye ait olan Çınar Ağacı filmi Türk yapımıdır. Aile kavramını masaya yatıran film, aileyi bir arada tutan değerleri aktarmaktadır ve toplumsal cinsiyet rollerine sıklıkla yer verilmiştir. 

Geniş bir aile yapısı olan bu film de “aile” kavramını masaya yatırılır ve aileyi bir arada tutan değerleri gözler önüne sermektedir. 4 çocuk ve 1 anne gelinler, damatlar ve torunlar üzerinden şekillenmektedir. Çocukların annesi olan Adviye Hanımın çocuklarının ayrı bir yaşamı olduğu için anneanne bir babaanne rolüne de sahiptir. Bir Cumhuriyet kadını Adviye Hanım aynı zamanda emekli bir öğretmendir yaşlandığı için tek başına evde kalamamaktadır bu yüzden anne her ay bir çocuğunda kalmaktadır çocukların anneyle ilgilenişi hem onların kişiliğine hem aile yapılarına hem de aile içindeki bireylerin tavırlarına göre değişmektedir. Aslında huzurevine yatırılmak istenilen kadının huzurevine gidene kadar olan süreci işlenmiştir filmde. Adviye Hanımın belli metaforları vardır ve film içinde sürekliliği görülmüştür. Bu metaforlardan ilki filmin adı olan çınar ağacıdır. Büyük bir ağaç olan çınar ağacı bu üç kuşak aileyi temsil emektedir. Ağacın bir gövdesi vardır, ana kolları ve onunda dalları vardır. Her ay orada yapılan piknik aile bağlarını kuvvetlendirmek ve kopmaya engel olmak ve herhangi bir sorun olduğu zaman onu paylaşmak için kullanılan bir mekandır İkinci metafor gramofondur. Ağacın altında yapılan her piknikte ve her gittiği eve onu götürmektedir eski şarkıları dinlemek onu mutlu etmektedir huzur vermektedir. Üçüncü metafor Atatürk’ün fotoğrafıdır. Emekli öğretmen ve bir Cumhuriyet kadını olmasının büyük bir payı vardır. Onun ilkeleri hiçbir zaman unutmamalıyız ve yaşamın her alanında bize önder olması gerektiğini akıllara kazımaktadır. Bazı zamanlar fotoğraf ile dertleşip konuşmaktadır. Onun için önemli bir nesne olan bu fotoğrafı da en sevdiği toruna Barış’a bırakmıştır. Dördüncü metafor ise çiçekleridir. Her gittiği evde kafasını dağıtacak bir unsur olmadığı için onlar vakit geçirmektedir belki de onun için çocuklarıdır. Dışarıdan bakıldığında her ne kadar çocuklarına hayatı dar eden huysuz bir ihtiyar gibi gözükse de aslında hep onlarını iyiliğini isteyen, otoriter bir anne aynı zamanda sevimli bir anneanne/babaannedir. Aslında burada anlatılmak istenen bir nostalji olgusudur.  

Değişen toplum yapısı aile yapılarını da değiştirmektedir ve Adviye Hanım Cumhuriyet Dönemi’ndeki toplumsal dinamikleri yaşatmaya çalışmaktadırDeğişen toplum da değer yitiminin meydana gelir ve Adviye buna karşı çıkarak nostalji yaratmaya çalışır. Örneğin filmde en belirgin olan değer yitimi aile üzerinden işlenmektedir ve aileye eskisi kadar önem verilmediği de gözler önüne serilmektedir. Geleneklerin kutsallaştırılması da söz konusudur. Adviye hanımın çocukları ve torunları için hem maddi hem de manevi yönden fedakar olması annelik rolüne uygun ideal anne profili çizmektedir. 

Küçük kızı Sonay eşinden ayrılmış, çocuğu ile birlikte yaşayan yoğun bir iş temposuna sahip iş insanıdır. Çalışan bir kadın olduğu için her şeyi planlı, düzenli ve kontrol mekanizması yüksek güçlü bir kadındır. Burada Blau’dan yola çıkarak kadının her anlamda hem ekonomik güçlenmeye hem sosyal güçlenmeye hem de psikolojik güçlenmeye sahip olduğu görülmektedir. Annesini huzurevine götürmek isteyen Sonay bunun kötü bir davranış olmadığını bir türlü kardeşlerine anlatamamış ve onay alamamıştır. Bu kadar iş yoğunluğu, çocuğun sorumluluğu ve evin düzeni ile ilgilenen kadın annesine bakmaya zaman bulamıyordur. Çünkü hem kamusal alanda hem de özel alanda aktif olması gereken Sonay birde annesinin bakımını üstlenmek istememektedir.  

Sonay’ın yaşam kalitesi yüksektir ve ekonomik özgürlüğe sahiptir bu yüzden huzurevi ücretini problem etmemektedir. Annesi kardeşler arasında en çok onun eğitimi ile ilgilenmiştir ve 3 dil biliyordur bu yüzden iş yerinden terfi almıştır hatta. Annesi de bunu karşılığı olarak ona bakmasını istemiştir. Bu olayın üzerine “ağaca balta vurmuşlar, sapı bedenimden demiştir.” Yani bir kişinin akrabası, yakın çevresi veya elinden tuttuğu kişilerden gördüğü kötülük karşında pek de bir şey yapamayacağını belirtmek için söylenir. Oğlu barışa ne isterse almış böylece onunla ilgilenemediği vakti böyle telafi etmeye çalışmıştır. Annelik rolü eksik kaldığı için anneannesini arayıp masal anlatmasını eve geldiği zamanda onunla oyun oynamasını istemektedir. Çocuğa karşı sağlanması gereken ilgi ve sorumluluğun bir kısmı ikinci bir kadın ile sağlanmaktadır. Yani çocuğun bakımı her zaman bir kadın ile sağlandığı için toplumsal cinsiyet rollerinden söz edebilirizBu yüzden Barış ile anneannesi arasında özel bir bağ vardır. Barış’ın babası (Yağız) ile geçirdiği vakitte babası annesinin hayatında bir erkek olup olmamasını sorgular çünkü boşanmış bir kadının arkadaşlık kurduğu her erkek bir tehlike olarak görünmektedir. Babanın evde bir otorite olduğunu düşünen Yağız çocuğunu da bunu empoze etmektedir. “Aile reisi” sensin “evin erkeği” olarak eve kimseyi almayacaksın gibi eril bir söylemde bulunur. Ataerkil rolle büyüyen çocuk annesinin hayatına karışma hakkı bulur kendinde ve eve hiçbir erkeği almaz. Burada babanın yanlış bir rol model olduğu tespit edilmektedir. Kadının özgürlüğü hiçbir şekilde kısıtlanamaz. Çocuğun babasını dinlemesindeki sebep olarak annesinin yasak olarak belirlediği kuralları babası ile yapmasıdır diyebiliriz. Örneğin hamburger yemek.  

thumbnail
Önerilen Yazı
The Platform Filmi Analizi / Sosyolojik Bakış

Büyük kızı Feriha’nın ise ailesinin ekonomik durumu iyidir. Ev kadını olduğu için annesine en iyi bakan odur. Annesi ben en çok onda rahat kaldığını belirtmektedir. Evde yemek yapmak istediği zaman izin verilmiyor yaşlılığından dolayı bir kaza ile sonuçlanıyor. Aynı zamanda kızının yaptığı yemekleri beğenmediği için kendi yapmak istiyor “kadın dediğin güzel yemek yapar” gibi bir ifade kullanması ev işlerinin kadın sorumluluğu olduğunu düşünmektedir. Kadının özel alanda görünmez emeği bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Bunun gibi toplumsal cinsiyet rolleri olan başka bir örnek ise büyük oğlu Uğur karısını aldatıyor ve Feriha da kocası tarafından aldatılıyor. Uğur’un yaptığı olağan bir durum gibi gösterilse de ablasının böyle bir durumla karşılaması onu çok sinirlendirmiştir buda bir ataerkillik örneğidir. Feriha aile düzenini bozmak istemediği için başta bu durumu kabullenmek istiyor fakat onu çok deriden yaraladığını de dile getirmektedir. Burada kadıların aile yapılarına daha çok önem verdiği gözlemlenmiştir. Geleneksel aile yapısında kadın aileyi her zaman bir arada tutan, emniyet sübabı görevini üstlenen, her şeyi sineyi çeken, fedakar, affedici vs. rollerdedir. Bu sebeple erkeğin kadını aldatılması ataerkil toplumlarda erkek egemenliğinin bir göstergesidir ve bir sorun teşkil etmez. Ama aynı durum kendi kız kardeşlerinin başına gelince veya kadınlar aldatınca büyük sorunlar meydana gelir.  

Sonay ile Feriha’yı karşılaştıracak olursak bir kadın toplumda basit gibi görünen tokat ya da vurmayı sineye çekmemiş ve boşanmış iken, diğer kadın aldatıldığı halde aile düzenini düşünüp ayılmamayı düşünmektedir. Burada ekonomik güçlenmenin ve toplumsal cinsiyet rollerinin iki kardeş arasında bile ne kadar farklı olduğu gözlemlenmiştir. 

Herkes Sonay’ın evinde toplanıp annelerinin huzur evine yatırılıp yatırılmamasını konuşurken küçük erkek kardeş Murat’a abisi tarafından bir sitem gelir. “Karına sözünü geçiremedin” diyerek gelinin kayınvalidesini evine yatılı almadığı dile gelmiştir. Ataerkil toplum yapısında kadın erkeğin baskısı altında olduğu için erkeğin dedikleri yapılır ve erkek egemenliği meydana gelir. Uğur’da karısını aldattığı için annesine bakma olanağının olmadığını söyler. Yine bir bakım işinin kadının görevi olduğu algısı vardır. Durum böyle olunca sorumluluk iki kişiye yüklendi ve mecburiyetten huzurevine yatırılmasına karar verilmiştir. Huzurevine gittiği ilk gün hastaneye kaldırılan Adviye Hanım herkese telaşa sokmuştur ve sessiz, ılımlı bir karakter olan Murat abisi tarafından “kılıbık” olarak nitelendirilmesine bir son vermek için ve pasif olmadığını ispatlamak için karısına bağırarak hastaneye gideceklerini, karısının ve kızlarının annesinin elini öpmesini ardından çiçek vermesini emreder gibi söylemektedir. Bu yaparak bir erkeklik egosunu tatmin etmektedir ve eril tahakkümü yeniden yaratmıştır. Ayrıca toplum tarafından atfedilen erkeklik rollerine uyulmadığı zaman o kişiyi “kılıbık” söylemiyle damgalama söz konusudur. Goffman’ın damgalama/ötekileştirme kavramı ile ilişkilendirmek mümkündür.  

Annelerinin kaybından sonra küsler barışmıştır ve onun öğrettiği gibi birlik ve beraberlik için yaşamaya karar veren aile üyeleri artık hep birbirlerine destek olacaklarını mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayacakları mesajını vermişlerdir. En son bir plak takıp dinleyerek annelerini yad etmişlerdir. Yani Adviye Hanım’ın yaşatmak istediği aile ortamı sağlanmıştır.  

thumbnail
Önerilen Yazı
Mor Yıllar Filminin Sosyolojik Analizi

Balıkesir Üniversitesi Sosyoloji 4. Sınıf öğrencisiyim. Mail: gultasova@gmail.com

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (6)

Popüler Yorumlar
  1. Feriha ekonomik özgürlüğü olduğu için ufak bir sorunda bosanmayi tercih etmiştir.Aile bağı kuvvetli bir toplum olduğumuz için bir sorunla evliliklerin bitmesini tabi kide hoş karşılamıyoruz çocuk için evliliğinin devam etmesi için en azında bir şans daha verebilir.Ancak ev kadını olan sonay evliliğini ailesi için çocukları için bitirmemiş olsa bile burada en büyük etkenin bunlar olmadığının eşinin ona sunduğu ekonomik anlamda çok güzel bir hayat vermesi bu hayti eşinden ayrıldıktan sonra devam etmeyecegini ekonomik yaşantısının maximum düzeyden d uzeye düşeceğini bilmektedir .Boyle bir hayatı yaşamayı göze alamamaktadır diğer yandan ailesinin çevresinin önünde eşinden ayrılmış boşanmış bir kadın olrak görünmek istememiştir .Bosanma sebebinin aldatma olduğu da ayrı bir sıkıntı sonay açısından gururuna yediremeyip boşanmayı göze alamayan her anlamda (maddi ve manevi)eşine bağımlı profili olarak görünür.

  2. Gül Taşova 31 Ocak 2021

    Öncelikle karakterlerin isimlerini yanlış yazmışsınız. Bu da anlam karışıklığına sebep olsa da bir değerlendirme yapacağım. Boşanan kişi Feriha değil Sonay fakat boşanma sebebini ufak bir sorun olarak nitelendirmeyi doğru bulmuyorum. Okumuş olduğunuz üzere yazımda da “toplum tarafından basit görünen” dedim. Tokat basit görülecek bir olay değildir. Erkeğin kendi egemenliğini göstermesi için şiddet uygulaması basit olarak nitelendirilmemeli ve böyle bir olay karşısında boşanmayı istemesi çok normaldir çünkü onda yarattığı etkiyi bilemeyiz. Çocuk için evliliğe devam etmek toplumumuzda yapılan hatalardan birisi maalesef. Evlilik anne ve baba arasında olan bir olgudur, çocuğu kapsamaz. Eşler boşansalar bile çocuğun annesi ve babası olmaya devam ederler. Anne ve babanın devam ettirmek istemediğini bir evliliği devam ettirmek çocuğun yararına değil zararınadır. Sorun yaşanan bir ailede büyümektense eşler ayrı iken daha mutlu bir çocuk olabilir. Ev kadını olan ise Sonay değil Feriha. Ekonomi sadece erkeğin sorumluluğunda filmde ve kadının ekonomik özgürlüğü yoktur. Feriha sırf ekonomik özgürlüğü olmadığı için evliliğini devam ettiriyor olabilir fakat ortada aile birliğini zedeleyecek bir aldatma unsuru var. Bu görmezden gelinmemeli. İşte tamda bu sebeple kadın hem ekonomik hem psikolojik hem de sosyal güçlenmeye sahip olmalıdır ki boşanma kararını sadece yaşanan olay üzerinden değerlendirebilsin. Ekonomik kaygıları olmadan karar verebilsin. “Boşanmış kadın” olmak utanılacak bir durum değildir. Toplumda kadına “dul” etiketlemesi yapılmasa ve toplum baskısı yapılmasa evliliği için daha sağlıklı bir karar verebilir Feriha.

  3. Gül Taşova 30 Ocak 2021

    Çok teşekkür ederimmm :)

Yapılan Yorumlar
  1. Verimli bir çalışma olmuş yorumlarınız ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim akademik hayatımızda başarılar dilerim.

  2. Feriha ekonomik özgürlüğü olduğu için ufak bir sorunda bosanmayi tercih etmiştir.Aile bağı kuvvetli bir toplum olduğumuz için bir sorunla evliliklerin bitmesini tabi kide hoş karşılamıyoruz çocuk için evliliğinin devam etmesi için en azında bir şans daha verebilir.Ancak ev kadını olan sonay evliliğini ailesi için çocukları için bitirmemiş olsa bile burada en büyük etkenin bunlar olmadığının eşinin ona sunduğu ekonomik anlamda çok güzel bir hayat vermesi bu hayti eşinden ayrıldıktan sonra devam etmeyecegini ekonomik yaşantısının maximum düzeyden d uzeye düşeceğini bilmektedir .Boyle bir hayatı yaşamayı göze alamamaktadır diğer yandan ailesinin çevresinin önünde eşinden ayrılmış boşanmış bir kadın olrak görünmek istememiştir .Bosanma sebebinin aldatma olduğu da ayrı bir sıkıntı sonay açısından gururuna yediremeyip boşanmayı göze alamayan her anlamda (maddi ve manevi)eşine bağımlı profili olarak görünür.

    • Gül Taşova 31 Ocak 2021

      Öncelikle karakterlerin isimlerini yanlış yazmışsınız. Bu da anlam karışıklığına sebep olsa da bir değerlendirme yapacağım. Boşanan kişi Feriha değil Sonay fakat boşanma sebebini ufak bir sorun olarak nitelendirmeyi doğru bulmuyorum. Okumuş olduğunuz üzere yazımda da “toplum tarafından basit görünen” dedim. Tokat basit görülecek bir olay değildir. Erkeğin kendi egemenliğini göstermesi için şiddet uygulaması basit olarak nitelendirilmemeli ve böyle bir olay karşısında boşanmayı istemesi çok normaldir çünkü onda yarattığı etkiyi bilemeyiz. Çocuk için evliliğe devam etmek toplumumuzda yapılan hatalardan birisi maalesef. Evlilik anne ve baba arasında olan bir olgudur, çocuğu kapsamaz. Eşler boşansalar bile çocuğun annesi ve babası olmaya devam ederler. Anne ve babanın devam ettirmek istemediğini bir evliliği devam ettirmek çocuğun yararına değil zararınadır. Sorun yaşanan bir ailede büyümektense eşler ayrı iken daha mutlu bir çocuk olabilir. Ev kadını olan ise Sonay değil Feriha. Ekonomi sadece erkeğin sorumluluğunda filmde ve kadının ekonomik özgürlüğü yoktur. Feriha sırf ekonomik özgürlüğü olmadığı için evliliğini devam ettiriyor olabilir fakat ortada aile birliğini zedeleyecek bir aldatma unsuru var. Bu görmezden gelinmemeli. İşte tamda bu sebeple kadın hem ekonomik hem psikolojik hem de sosyal güçlenmeye sahip olmalıdır ki boşanma kararını sadece yaşanan olay üzerinden değerlendirebilsin. Ekonomik kaygıları olmadan karar verebilsin. “Boşanmış kadın” olmak utanılacak bir durum değildir. Toplumda kadına “dul” etiketlemesi yapılmasa ve toplum baskısı yapılmasa evliliği için daha sağlıklı bir karar verebilir Feriha.

  3. okurken nasıl sonuna geldiğimi fark etmedim bile. ellerine sağlık çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. ♥

    • Gül Taşova 24 Haziran 2021

      Hem değerli yorumunuz için hemde vakit ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim ♥️🙏🏼

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir