Birey hayata geldiği günden ölünceye kadar bir toplumsal grup içerisinde hayatını devam ettirir. (İzolasyonun olumsuz sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Yalnız ve yalıtılmış ortamlarda hayatlarını sürdüren bireylerde konuşamamanın yanında zihinsel süreçlerin de zarar gördüğü saptanmıştır.)
Sosyalleşme süreçlerine baktığımızda toplum kendini devam ettirecek uyumlu bireyler üretirken bu üretime katılan her birey kendi donanımı ölçüsünde kültürü ve toplumu bazı değişikliklere sürükleyerek bir nevi yeni kan akışı sağlar ve böylelikle toplum hayatta kalır.
Sosyolojinin inceleme alanına aldığı en küçük birim ‘sosyal kişi ’dir . Sosyal kişinin başkalarıyla insani ilişkiler geliştirmesi beklenir. Böylelikle birey çevresiyle etkileşim süreçlerine girerek sosyal davranış örüntülerini öğrenir.
Sosyalizasyon sürecini(Toplumsal kontrol süreci de diyebiliriz) topluma tepkide bulunan birey ve bire etki eden toplum şeklinde ikiye ayırabiliriz.
1)Topluma tepkide bulunan birey (öznel): Sosyalizasyon sürecinde bireyde cereyan eden öğrenme sürecidir. Çocukluktan başlayarak adım adım toplumun değerlerini alır.(Bu bazen etnosentrik davranışa yönlendirebilir bireyi). Sürecin sonunda birey Amerikalı, İngiliz.. olur.
2)Birey üzerinde etkide bulunan toplum(Nesnel):Bu süreç ile kültür bir kuşaktan diğerine aktarılmış, birey örgütlenmiş, sosyal yaşama kabul edilmiş ve toplum tarafından onaylanmıştır. Artık birey hünerleri doğrultusunda yerine getirmesi gereken rolleri öğrenmiştir.
Normal sosyalizasyon: Kişinin kendi toplumunda yaşayabilmesi için minimum öğrenmesini kapsar. Zaman, koşullar, sosyal yapı, karakter özellikleri öğrenmeyi ve sosyalleşmeyi etkiler. Bu sürecin sonunda kişi bazı özelliklerini ön plana çıkarmayı bazı özelliklerini kontrol altında tutmayı öğrenir.
Sosyalizasyon süreci bireye ne kazandırır?
a)Ait Olma(topluma, gruba, kurma…)
b)Sosyal Statü (mevki, pozisyon): Açık toplumlarda başarılan statü yaygınken kapalı toplumlarda atfedilen statü yaygındır. Kişi ne kadar gruba katılırsa o kadar farklı statü sahibi olur. Fakat sahip olduğu özelliklere ve toplumsal değer biçilmesine göre bir tanesi anahtar statüdür ve birey bu ölçüte göre tipleştirilir.(Sosyal statü toplumun sen nesin sorusunun cevabıdır.)
c)Sosyal Rol: Kişiden beklenen davranış ve tutumlardır. Toplumun sorduğu sen ne yapıyorsun sorusunun cevabı niteliğindedir.
d)Sosyal Sınıf: Toplumun kanaatine göre ve bireyin sahip olduğu özellikler nispetince verilir.
Statü ve sınıf açısından bakıldığında toplum tabakalaşmıştır. Sınıfsız bir toplum ütopiktir.(En demokrat partide bile aktif olanlar, partiyi kuranlar, asıl ve yedek üyeler vardır.)Bu durum bile toplumun devamlılığı açısından önemlidir çünkü düzen ve istikrarı sağlar(Hinduizm inancı kast sistemini zorunlu kılsa da her grup kendi içerisinde ruh dinginliğine sahip olduğundan kastın gereklerini huzurla yerine getirir bu da toplum devamlılığına büyük katkı sağlar.)
e)Sosyal Grup: Ortak mekan, ortak geçmiş, ortak ilgi, benzer bedensel özellikler gibi farklı kategoriler halinde bir araya gelmiş insan birlikteliğidir. Üyeler niçin bir araya geldiğini bilir, her üyenin yerine getirmesi geren roller vardır yoksa grup dağılır, amaç birliği vardır. (Bazen bireyler ait oldukları ekonomik veya sosyal grubun dışında arzuladıkları daha farklı veya yüksek grubunda kendilerini hissedebilirler. İşçi sınıfının İngiltere’de çoğunlukla kendilerini temsil eden partiye değil de demokratlara oy vermesi gibi. Bu durum sosyolojide referans grup olarak adlandırılır)I. ve II. Grup, temel gruplar, organik-mekanik gibi farklı özelliklere göre birçok araştırma alanı mevcuttur.
Sosyalleşme bir toplum ve kültürün devamı için önemlidir. İşlevselciliğin temel özelliklerindendir .Eğer sosyalleşme tam olarak gerçekleşme özellikle değişim ve geçiş dönemlerinde rastlanan E. Durkheim’in tabiri ile anomi/kaos görülebilir.
KAYNAKÇA:
- ÇELEBİ ,Nilgün : ’Sosyoloji Nedir?’