Bilim ve teknolojideki gelişmeler toplumsal yaşamda da gözle görülür farklılıklar meydana getirmiştir. Modern toplumlarda hızla kabullenilip yaşama adapte edilen bu değişme ve gelişmeler bireylerin yaşamlarında da farklılıklar ortaya çıkarmıştır. Bireylerin ihtiyaçları değişmiş ve ihtiyaçlarına bağlı olarak kullandıkları yöntemler de değişmiştir. Toplumsal değişme yalnızca bireyleri etkilememektedir; bireyin ait olduğu gruplar, birey-devlet ilişkisi, devlet politikaları ve yasa yapıcıların kullandıkları yol ve yöntemler de buna bağlı değişimler göstermiştir.
Abraham Maslow’un 1943 yılında yayımladığı çalışmasıyla dikkat çeken ‘İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ bireylerin ihtiyaçlarının sınırsız olmasının yanı sıra karşılanmasında öncelikleri belirleyen bir hiyerarşinin de olduğunu ortaya çıkarmıştır. Güvenlik ihtiyacı, Maslow’a göre bireyin yaşamsal faaliyetlerini devam ettirmesi için gerekli olan fizyolojik ihtiyaçlarının hemen arkasından gelmektedir. Bireyin dış tehlikelerden korunmasıyla giderilebilecek olan bu ihtiyaç kişiler ve gruplararası ilişkiler için de geçerlidir.
Bireylerin birlikte yaşamaya adapte olmalarında önemli etkenlerden biri olan kendini güvende hissetme duygusu, grupların ve grup aidiyetinin oluşmasında da oldukça önemlidir. Kişi ait olduğu yerde güvende hissetmek ister; güvende hissettiği gruba ya da topluma bağlılık gösterir ve refahının devamını sağlamak için de kurallarına uyma eğilimi gösterir. Toplumsal düzen açısından bakıldığında da güvenlik oldukça önemlidir. Güvensiz bireylerden oluşan toplumsa sapma davranışlarında ve suç işleme oranlarında yükselme görülür. Bireyin güvende hissetmemesinden kaynaklı olarak toplumsal normların dışında davranması sapmış davranışı ve buna bağlı olarak da suçu ortaya çıkarabilmektedir. Bireylerin toplum tarafından yönlendirildiği bu durumda belirgin bir ‘sosyal kontrol’ ortaya çıkmaktadır.
Sosyal kontrol, ortaya çıkabilecek tehdit ya da toplumda meydana gelecek bir problemin kaynaklarının davranışlarını onaylamayan teşvik etmeyen, reddeden ya da en aza indirme amacı güden toplumsal mekanizmadır (Edwards, 1998, akt. Bakacak, Bektaş 2009). Sosyal kontrolün varlığı toplumda sapmış ve suçlu davranışın engellenmesinde, en aza indirgenmesinde önemli bir yere sahiptir. Toplumların özgün farklılıkları ile toplumdan topluma değişiklik gösteren sosyal kontrol de geçmişten günümüze farklı şekillerde var olmuştur. Bireyden yola çıkarak topluma yönelik yapılan genellemelerle birlikte sosyal olana da ulaşmış oluruz; sosyal kontrol bu genelleme sonucu ortaya çıkar (Ross, 1896). Önceleri; bireyin bireyi kontrol ettiği, grupların bireyleri kontrol edip yönlendirdikleri görülmektedir. Özellikle teknolojinin gelişmediği dönemde, aydınlatmaların, elektronik kontrol araçlarının olmadığı dönemde geleneksel bekçilik uygulamasının varlığı belirgindir. Gaz lambaları ile sokakları denetleyen, güvenliği sağlayan kişiler Osmanlı’da mahallelerinin asayişinden sorumlu mahalle bekçilerdir. Mahalle bekçisinin asıl görevi mahallede güvenliği sağlamaktır (Aksungur, 2018). Önceleri mahalle bekçilerinin, mahalle sakinleri tarafından oy birliğiyle seçildiği bilinmektedir. Temelleri 1914 yılında atılan bekçilik kurumu 2016 yılında yeniden gündeme gelmiş ve yerelde güvenliği sağlamak üzere bekçiler istihdam edilmeye başlanmıştır.
Modernitenin yönlendirmesi ve teknolojik gelişmeler ile birlikte ilerleyen zamanlarda, kitlesel toplumun oluşumu kamu düzeni anlayışının yerleşmesine ve mahalle bekçilerinin merkezi idarenin denetimi altına alınması fikrinin yerleşmesine sebep oldu (Aksungur, 2018). Modern dünyada güvenlik ihtiyacı kolluk kuvvetleri aracılığıyla karşılanmamaktadır. Elektronik kayıt cihazları, görüntüleme cihazları, MOBESE gibi aletlerle denetim daha sıkı hale getirilmiş ve daha sistemli takipler yapılmaya başlanmıştır.
Teknolojinin bu denli geliştiği, toplumsal kontrolün sağlanmasında kolluğun yanında teknolojinin de aktif olduğu günümüzde neden yeniden bekçilik kurumu aktif olmaya başladı? Günümüzde bekçilerin görevleri arasında en başta görev bölgelerinde güvenliği sağlamak gelmektedir (Resmi gazete, 1966). Sanayi Devrimi ve modernleşme hareketleri ile birlikte git gide heterojen bir yapı haline gelen toplumlarda bireyciliğin artması güvenlik konusunda da toplumun gücünü kaybetmesine sebep olmuştur. Artık bireysel güvenlik önemlidir ve bu ancak tek elden ve bir güç tarafından sağlanabilir duruma gelmiştir. Bentham’ın temellerini attığı, Foucault’un geliştirdiği gözetim ile otoriteyi sağlamlaştırma ve iktidar sahibi olma görüşü bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Dolgun (2004)’e göre, gelişen teknoloji ve yeniliklerle özgürlükçü bir ortam oluşturacağı düşünülen modern dönem, insanlık ‘elektronik panoptisizm’ içinde sıkı bir gözetim ve denetim altına girmiştir. Birey güvensiz hissetmekte, toplum bireye güven verememekte ve devlet toplumun bu durumuna müdahale edebilecek bir güç olarak ortaya çıkmaktadır. Devlet; ideolojisini bireyin ihtiyaçlarını karşılayarak kabullendirme yoluna gitmiştir. Bu noktada, günümüzde ortaya çıkan bekçilik kurumunun da artık bu politikanın bir aygıtı olduğu söylenebilmektedir. Toplumsal düzenin sağlanmasında etkili olmasının yanı sıra bireylerin istihdamı açısından da önemli görülen bekçilik kurumu kolayca kabullenilmiştir. Bu kabulleniş, otoritenin de kabulü olarak yorumlanabilmektedir.
Ross (1901)’a göre sosyal kontrolün amacı toplumsal düzeni korumaktı ve sosyal kontrol talebe göre şekillenir. İktidar daha fazla ilerleme arzusundadır ve bunun için gerekli olan da daha fazla düzendir. Sosyal kontrole yapılan müdahalelerin başlıca sebebi budur. George Orwell’in 1984 romanında big brother olarak tanımladığı göz; iktidar eliyle, iktidar tarafından ve iktidar için; bireyler yoluyla ve bireye yönelik olarak bekçiler tarafından toplumsal yaşamın devam ettiği her alanda gözle görülür şekilde aktif olmaya başlamıştır.
KAYNAKÇA
- Aksungur, A. B. (2018). Türk idare geleneğinde yerel güvenlik: mahalle bekçilerine dair bir inceleme (Yüksek lisans tezi, Selçuk Üniversitesi, Konya). Erişim adresi: http://acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/14260
- Bektaş, R. B., ve Bakacak, A. G. (2009). Modernitenin sosyal kontrol söyleminin değişen görünümleri. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 26(1).
- Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu. (1966,14 Temmuz). Resmi Gazete (Sayı: 12355). Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.772.pdf
- Dolgun, U. (2004). Gözetim toplumunun yükselişi: enformasyon toplumundan gözetim toplumuna. Yönetim Bilimleri Dergisi, 2(1).
- Ross, A. (1896). Social control. American Journal of Sociology, 1(5). The University Of Chicago Press.
- Ross, A. (1901). The vicissitudes of social control. American Journal of Sociology, 6(4). The University Of Chicago Press.