Yörükler kimdir? Yörükler hakkında bilgiler? gibi aramalar sosyoloji öğrencileri tarafından yapılmaktaydı. Bizlerde bu aramaya karşılık olarak bu içeriği hazırladık.
Yörükler’in İncelenmesi
Bizde Yörük, Türkmenlerden gelen ancak yerleşik yaşam tarzını seçmiş topluluktur. Anadolu’da yaylalarda yaşayan Türkmen aşireti olarakta bilinirler. Balkanlar’da bulunan Türkler arasında yörükler çok fazladır. Osmanlı zamanından beri olan Yörükler o zamanlar Balkan topraklarını korumak için görevlendirilmiştir.Yörükler Oğuzlar Kayından gelirler ve Oğuz Türkleri’ne verilen asıl ad Yörüklerdir. Mensup oldukları Kayı Boyu Oğuzların en büyük boyudur.Moğal Savaşından sonra Anadoluya göç etmeye başlamışlardır.Sözlükte “Cesur, muhatip, iyi yürüyen, eli ayağı sağlam ” gibi anlamlara gelir. Yörükler ” yürüyen Türk demektir.Bu da onların göçebe hayat yaşadıklarını gösterir.Yörüklerin yapısında demokrasi vardır. Aydınlardır ve ileri görüşlülerdir. Aydın ve demokrat olmalarının sebebi en çok göçebe hayat yaşadıkları için; gezip görüyorlar her yerin gelenek göreneklerini öğrenmelerinden kaynaklıdır.Yörükler coğrafi koşul açısından şanslıdırlar Şanslı olmalarının sebebi ise iklim koşullarının elverişli olması ayrıca dağınık yapıdan kaynaklı hayvancılıkta gelişmiştir.Türkiye de tarım yapılacak el verişli çok ova vardır.Yörükler de Konya, Ankara, Eskişehir gibi ovalarda tarım yapan topluluk olmuştur.Yörükler gittikleri kıtalarda toplumla sorun yaşamadan, anlaşarak, zıtlıklar olmadan hayatlarına devam etmişlerdir.Yerleştikçe ve oraya uyum sağladıkça kendilerine uygun ideal koşullarını bulmuşlardır.Yörükler kavgasız gürültüsüz bir yerleşik hayata geçiş yaşamışlardır.Oğuz boylarının en kalabalık üyesi olan Yörükler tüm Anadoluyu Türkmenleştirmişlerdir.Yani Yörükler Türkiye’de çok değil Türkiyeyi oluşturan gruptur, topluluktur.Şuan da Türkiyede hemen her yerde yörükler vardır.Örneğin Mersin,Antalya,Nevşehir,Kayseri,Bilecik,Eskişehir,Kütahya,Bursa,Ankara civarında Karakeçilili Aşireti belli başlılardır.(Blogcu.com) İzmir, Aydın,Denizli çevresinde yaşarlar.Bazı bölgelerde kendilerini “manav, kızan, zeybekçi diye anılan heterojen yörük toplulukları vardır. Halen bazıları göçebe olarak yaşarlar ancak birçoğu yerleşik hayata geçmişlerdir.Yörükler mevsimlik işçi gibilerdir.Yazın serin kışın ise daha sıcak yerlere giderek kendilerine uygun tarım alanlarını seçip orayı kullanırlar. Kendi yaşamlarını sürdürebilmek için önce hayvanlara sonra tarım alanlarına öncelik vermişlerdir.Geçim kaynağı ne kadar verimli olursa onların yaşam tarzları da aynı şekilde daha düzgün ilerler. Bütün zorlukları geçerek nasıl ayakta kalmaları gerekçelerine odaklanırlar ; zordur ancak sonuç onların yaşamı için çok değerlidir.Yörükleri Osmanlı döneminde sistemli bir şekide Orta Asya’nın yerleşim yerlerinde tutulmaya başlanmışlardır.Osmanlı uygun yerleri Türkleştirerek ilerlemiş ve oraları Yörüklere bırakmışlardır.Osmanlılar Anadoluda bulunan diğer beylik olan Karamanoğullarıyla araları iyi olmamasından kaynakl Türkmenleri onlardan ayırt etmek için Yörük denmeye başlanmıştır.Ancak 17.yüzyıla kadar yerleşik hayata geçememişlerdir.Yörüklerin yemek kültürüne değinecek olursak ;aslında çok uçuk yemekler değildir.Şuan bile hepimizin evinde pişen yemekelrdir.En çokta İç Anadolu, Doğu Karadeniz yemeklerine benzemektedir. Örnek verecek olursak:Tarhana, yayla çorbası, mantı,bazlama, hamur işi, keşkek, lokma, bulgur pilavı sayılabilir.Bu yemekler şuan hemen her yerde yenilebilir yemeklerdir. Yörüklerin geleneksel kıyafetleri kadın ve erkeklerin ayrıdır. Aslında bu bir nevi kıyafetleri cinsiyetleştirir. Baktığımızda erkeklerin ataerkil yapılarından dolayı silah vs. taşıdıkları için erkeklerde kıyafet daha detaylıdır.Yörüklerin geçmiş kaynağı hayvancılıkla geimlerini sürdürmektedir.Yörükler hayvanları daha verimli olarak gördükleri için mero ve ortak enerjisiyle girmişlerdir.Serin dolu yüksek yerler tercihleri olmuştur ancak havalar soğudugunda köylere inmişlerdir.Yörüklerin göç etmelerinin iki sebebi vardır.Biri siyası diğeri ise ekonomi yani hayatta kalma mücadelesidir.Siyaset açıdan bakacak olursak Türkmen ,Diyanetlerin ve Selçukluların yanında savaşa katılma ve Moğolların şaşkınlıklarından kurtulmaktır.Maddi olarak bakacak olursak hayvanları otlatmak için mevsimlik işçi gibi mevsiminde göç etmişlerdir.Yörüklerde kaçma olayı görülmez çünkü erkeklerde iletişimde sıkıcı bir tavırları yoktur. Kimsenin namusuna zarar gelmez yörük kadınların da çeyiz önemli bir yerdir. Her genç kız evlenmeden önce çeyizlerini hazır bulundurmuştur. Çeyizde gelen başlık parası görünümlü altınları geleceğin garantisi olarak görmüşlerdir.Evlenmeler genelde arsalarda veya meralarda yapılır.Evlilikler genelde akraba ile yapılıyor kaçma ise çok nadir görüyormuş.
Kadının yeri: Yörükler de kadının ayrı bir yeri vardır ve kadının rolü önemlidir.Yörüklerde kadının yönetimi yaşlı kadındadır kadın çocuğu büyütür ,misafir ağırlar ,yemek pişirir, küçük motifleri kadın yapar, hayvanlarla ilgilenir, kıyafetleri diker vb. yani yürük kadının elinden her iş gelir.Beş parmağında beş marifet vardır. Hem üretkendir yörük kadını hem de sevgi doludur yörük kadınları erkekleri de her yerde her işi yapabilirler.Yörük kadınlarının Savaş özellikleri de vardır. Osmanlı döneminde yörük kadınların sınırlarda güvenlik amaçlı görevleri de vardır .Erkekler gibi savaşırlar kendileri ve ailelerini korurlar. Cesaret, silah kullanma ve savaş dallarında müthiş başarılardır kadınların savaşçı özelliklerinin yanında hekimlik gibi alanları da vardır. Savaşlarda veya başka yerlerde yardım ederler hatta doğum yapanlara bile bakıyorlarmış.Koca karı ilaçları gibi de olsa şifa verirler.Sonuç olarak yörük kadınların aile yapısında önemli sorumlulukları vardır. Erkeklerle olan işbirlikleri erkeklerin işe yaramaz olduğunu göstermez. Yörük kadınları hayatın ana taşıyıcı unsurudur. Kadınlar ata binerek ,silah kullanmaktadırlar .Bunun yanında doğum yapıyorlar ve kuşaktan kuşağa aktarım da yapıyorlar ,yaylalar ve meralarda önemli alanlardan rol sahibi olmuşlardır. Kadınlar kendi ham maddenin üretiyor dokuma ,dericilik olsun hammaddeleri kullanabilir hale dönüştürüyorlarmış.Bu da aileye ekonomik yönden iyi bir destektir.Yörük kadınları ailesinin beslenmesinden barınmasına kadar önemli görevleri vardır.Kadınların önemli rolü varken erkeklerini rollerin görmezlikten gelinmemelidir.Erkeklerde güçlü kuvvetli ve cesur yapılardır erkekler ve kadınlar bir iş yapacakları zaman birbirine sorarak ,danışarak yapmışlardır.Erkeklerin savaşçı özellikleri vardır ailelerini korumak ve onları geçindirmek için elinden geleni yaparlar aile kavramı Yörüklerde oldukça önemlidir konulara bireysel değil aile açısından bakarlar aile kurarken de yabancı eş seçmezler kendi aralarında evlenirler ki önceden tanıdık biri olsun alışma süresi kısa olsun ki anlaşmazlıklar çıkmasın.Yörüklerin doğayla da ilişkili oldukça fazladır .Çünkü yaylacılıkla aynı zamanda hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Yaylacılık daha sıcak yerlerde tercih edilirken hayvancılıkta senin yerlerde tercih edilmiştir. Yaz aylarında yörükler kısa zamanda olsa yaylalara çıkmışlardır.Yörükler en çok hayvancılıkla geçimlerini sağlamaktadır. Şimdilerde yani modern zamanlarda yaylaya çıkmak modern usüllerde yapılıyor ve zevk amaçlı yapılmaktadır.Yörüklerde hayvancılıkta önemli bir yerdedir.Yörüklerin devamı ve geleneklerinin göreneklerini sürdürebilemek için hayvancılık yörüklerde ayrı bir yerdedir. Hayvanlara sadece maddi gelir açısından değil hayvan sevgisi olduğu içinde onlar için kutsaldır.Diğer taraftan ise hayvanların adeti insanların gelir düzeyini de bize gösterir.Ne kadar çok hayvanı varsa ekonomik durumları o kadar iyidir.Yani yörükler gelir açısından doğaya bağlıdırlar.Doğal yaşam ne kadar iyi olursa ekonomik durumları da o kadar iyi olur.
⦁ Yörüklere genel olarak bakacak olursak:
Aile kavramı Yörüklerde önemlidir.Ailede erkeğin sözü geçer ancak bu kadını yok sayarak olmamıştır. Her bir işte kadına sorulmuş onun onayını almadan bir işe başlanmamıştır. Eş ile dayanışma bağı oldukça kuvvetlidir. Yerleştikleri bölgelerde diğer insanlarla uyumlu halde hayatlarına devam etmişlerdir. Çadırda yaşamışlardır ancak bu onların misafirperverliğini sınırlandırmamıştır. Her topluma ayak uydurmuşlar ve kaynaşma göstermişlerdir. Çadırlarını kurarken kişisel bakımlara göre yerleşmişlerdir bu onların temiz bir toplum olduğunu gösterir. Yörükler özgürlüklerine düşkün bir gruplardır. Göçebelikte kendilerini sınırlayan ve tehlike halindeki yerleri terketmişler ve başka yaşam alanına yönelmişlerdir. Göç zamanları yörükler de hiçbir zaman ertelenmemiştir her şey zamanında gerçekleşmiştir. Göçler bir kutlamayla yapılmış ve eğlenceye dönüştürülmüştür. Yörüklerin yaşam alanında doğa olduğu için doğaya zarar vermeden, doğayı koruyarak hareket etmeye özen göstermişlerdir. Din açısından ise muhazafakarlık görülmemiştir çünkü kadın erkek birlikte hayvan otlatmaya gidebilmektedir. Bu da evliliklerin önünü açmış ve kız kaçırma gibi eylemlere çok fazla girilmemiştir. Yörüklerde türküler, ağıt yakmalar adettendir; bu adet ise Osmanlı döneminden iskan politikası uygulamalarından itibaren gelmektedir. Ünlü bir dize vardır “Ferman padişahınsa dağlar bizimdir”. ( Dadaloğlu) yörüklerin yapısını bu dize de bize az çok yaşam tarzlarını fısıldar.
⦁ Yörükler’in Avcı ve Toplayıcı Toplumlarla Olan Benzerlik ve Farklılıkları
Yörüklerin yerleşik hayata geçmeden önceki yaşam tarzına benzemektedir. Farkalrı vardır ancak benzerlikleri daha da çoktur. Benzerliklerine bakacak olursak avcı ve toplayıcılar en basit toplum olarak görülür. Yörüklerde yerleşik hayata geçmeden önce hayatları basit bitkiler toplayarak devam etmişlerdir. Ancak ilerleyen zamanalarda kendilerine yetecek kadar ekip biçmeye başlamışlardır. Avcı ve toplayıcılar da doğal yaşama bağlılık görünür. Yörükler de hem hayvancılık olsun hem yaylacılık olsun doğaya bağlıdırlar. İklim nasıl olursa o sene Yörüklerin geçimi de ferah olur. Avcı ve toplayıcılarda da Yörüklerde görülen aile kavramı önemlidir. Aile her iki toplumda da önem ve saygı duyulan bir kurumdur. Kendibaşlarına buyruk değil aileye bağlı yaşarlar. Ailenin belirli sorumluluk ve ödevleri vardır. Bu nedenle aile bunları yerine getirmekle sorumludurlar. Her iki toplumda da erkelerin yeri farklı kadınların yeri farklıdır. Kadınlara çok önem verilir kadınlar her iki toplumda da kutsaldır. Kadınlar ve erkeklerin yiyecek bulma kutsalları vardır. Aileyi geçindirmek için görevlerinin olduklarının bilincindedirler. İki toplumun aile üyeleri eşittir. Avcı ve toplayıcılar yerleşik hayatın başlangıcıdır. Bu toplumda önce bu aşama sonra yerleşik hayat aşaması gerçekleştirilir. Yerleşim yerlerinin hayatta kalması iyi yerler seçmeleri benzerdir ancak avcı ve toplayıcılar tarım yapamazlar ve hayvan beslemezler bu yönden Yörüklerden ayrılırlar. Avcı ve toplayıcılar da kendilerine uygun yerleşim yerleri bulduğunda göçebe hayat son bulur Yörükler de kendilerini güvende ve geçim yapacakları yerleri bulunca sona ermiştir. Avcı ve toplayıcıların insan yapıları Yörüklere göre daha savaşçı ve saldırgandır. Kendi aralarında bu görülmese bile dış dünyayaya karşı saldırgan tavır sergilerler. İki grubun en önemli benzer yönü eşitlikçi olmalarıdır. Her iki toplumda da akraba ilişkilerine yer verilmiştir. Hatta Yörükler’de dışardan evlenme ön görülememiş akraba evliliğine kadar gitmiştir. Avcı ve toplacılar yerleşik hayata geçerken bitki ve hayvanları evcilleştirmeye başlamışlardır. Aynı süreci Yörükler de yaşamış yayla ve hayvancılık onlar için kutsaldır. Her iki toplumda da yerleşik hayat süreçleri daha rahat ancak aile bireylerine daha fazla rol yüklenmiştir. Genel olarak bakacak olursak aile yapıları ve yerleşik hayata geçiş süreleri benzerdir.
⦁ Yörükler’in Pastoral Toplumla Benzerlikleri ve Farklılıkları
Bu toplumda insanlar ihtiyaçlarını karşılamak için bahçeciliği geliştirmişlerdir. Keçi, koyun gibi hayvanları evcilleştirip yününden, etinden, sütünden faydalanmışlardır. Hayvan sürüleriyle yaşamak pastoral toplumda göçebelik anlamına gelmiştir. Pastoral toplumda hayvancılık yapanlar ile bahçecilik yapanlar birbirinden ayrılmış ancak sadece ticaret yaparken ortaklaşa bir iş yapmışlardır. Pastoral toplumda Yörükler gibi bitkileri şifa niyetine kullanmışlar doktorlara ihtiyaç duymamışlardır. Pastoral toplumda doğaya az da olsa zarar verme görülmüştür ancak Yörüklerde doğaya karşı herhangi bir zarar görülmemiştir.
⦁ Yörükler’in Bahtiyari Toplumuyla Benzerlikleri ve Farklılıkları
Yörükler yaylacılık topluma yakındır ; çünkü Yörüklerde yaylacılık görülür ve pastoralda doğanın tam kendisidir. Yaylacılık yörüklere tam olarak benzemektedir.Yaylacı toplum da kışın alçak yerleri tercih ederken aynı benzerlik Yörüklerde de görülmektedir. Bahtiyariler kış mevsimi gelmeden çadırlarını,yiyeceklerini,ihtiyaçlarını hazırlarlar ve ovalara, verimli arazilere göç etmişlerdir. Otlak seçimlerini bahtiyarilerde kişisel amaçlı ve verimli araziler de geçirmişlerdir. Bahtiyarilerin Yörüklerle aynı olduğunu görebiliriz. Çok azda olsa farklılıları vardır örnek verecek olursak. Yörükler daha fazla bahçe işleriyle uğraşırlar. Aile kavramı bahtiyarilerde de vardır ve ailede görev ,sorumluluklar görülür. Yörükler yazın üç aya kadar yaylada kalırlar oranın zorlukları vardır elbet ancak gelenek ve görenekleri için geçimleri için yaylada kalmak zorundadırlar. Yani Yörükler deyince akla hemen yaylacılık gelir. Yayla onlar için hem geçim kaynağı hem de yaşam alanıdır.
⦁ Yörükler’in Tarım Toplumu ile Benzerlik ve Farklılıkları
Tarım toplumunda doğaya mecburluk vardır yörüklerde de doğaya mecburluk vardır. Ancak tarım toplumu eşitsizliğin doğrulduğu bir toplumdur. Yörükler de ise eşirliklerden bahsedilemez. Toplayıcı ve bahçeci toplumlarda yiyecekleri kadınlar sağlarken erkek daha güçlü görülmüştür. Tarım toplumu sosyal eşitsizliklerin en fazla görüldüğü toplumdur.
⦁ Yörükler’in Sanayi Toplumu ile Benzerlik ve Farklılıkları
Sanayileşmede ileri derecede makineleşme görülür. Yörüklerde şuan ki modern zamanda bile çok makine tercih edilmemiştir. Sanayi öncesi toplum yörüklera daha uygundur. İnsan ve insanların gücü kullanılmış hayvancılıkta bunun için tercih edilmiştir. Yörüklerde mekanik beceri görülmemektedir. İnsanlar kendi dayanışmaıyla işlerini hallettikleri görülmüştür.
Sonuç olarak bakacak olursak tarihini tanımayan bir millet olmamalıdır. Yörükler de bu toplumun Türkmenlerin mayasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün söylediği şu sözü hatırlatarak yazımı bitirmek istiyorum.
“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”Ergenekondan çıktık, Göktürk devletini kurduk. Büyük Selçuklu Devletini, Anadolu Selçuklu Devletini, Osmanlı Cihan Devletini ve son Türkiye Cumhuriyetini kurduk ve devam ettiriyoruz. ( Mustafa Kemal ATATÜRK )
KAYNAKÇA :
PROMETHEUS: YÖRÜKLER – KÖKENİ VE TARİHÇESi
Dergipak(Yörüklerin genel özellikleri)
İlber Ortaylı (Yörükler Hayatı Sever)