Jean Baudrillard’ın Simülasyon ve Simülakrlar Kavramları Ekseninde Medya ve Toplum İlişkisi

Jean Baudrillard’ın Simülasyon ve Simülakrlar Kavramları Ekseninde Medya ve Toplum İlişkisi
2

Baudrillard’ın, kendine özgü düşünceleri ve yorumları birçok alana yeni yaklaşımlar türeterek kavramsallaştırdığı ve birçok filme de konu olmuş şüphesiz ki “Simülasyon Kuramı”dır. Simülasyon kuramını anlamak için kavramlardan ele alalım. 

Simülakr: “Bir gerçeklik olarak algılanma isteyen görünüm” (Baudrillard, 2014:3).

Simüle Etmek: “Gerçek olmayan bir şeyi gerçekmiş gibi sunmak, göstermeye çalışmak” (a.g.e., s.3).

Simülasyon: “Bir araç, makine, sistem, bir olguya özgü işleyiş biçiminin incelenme, gösterilme veya açıklanma maksadıyla bir maket veya bir bilgisayar programı vasıtasıyla doğal olmayan bir şekilde yeniden üretilmesi” (a.g.e., s.3).  

Hiper-Gerçeklik: Baudrillard’a göre hiper-gerçeklik, kurgu ve gerçek aralarındaki cizğinin kaybolmasıdır (Yumrukuz, 2016: 88).

 Baudrillard yaşamın çok az bir döneminde, net’e ve az da olsa sosyal medyayı görmüş olsa da sosyal medyayla ilgili analizleri yoktur. Baudrillard’a göre gerçeklik durumu onun için simulasyonlardır. Ona göre sosyal medya gerçeklik ilkesini gerçekliğini kaybederek bir toplumsal yaşamın sanal teknolojiler vasıtasıyla bir türlü sanal yaşama dönüşüm sağlanmasıdır. [1]

Baudrillard hayatta olsaydı sosyal medya için ne gerçekten sosyal ne de gerçekten medya diyebilir durumu vardır. Nedeni ise sosyal medyayı hem sosyal olandan hemde gelenekselleşmiş medyadan ayrışma söz konusudur. Ve böyle de ne sosyal olandan ne de medya, ikisinin birleşimiyle meydana gelen bir şey; bir simülakardır.

Baudrillard diyor ki, bilgi ve iletişim araçlarının görevinin gerçeği üretmek olduğunu ifade eder. Bir iletişim ve bilgi aracı olmasıyla sosyal medyada, paylaşım ve iletişim işlevleriyle gerçeği sanal uzamdan tekrardan üretim sürecine girer. [2]

Baudrillard, sosyal medyayı kullanmak için insanlar belirli bir profilleri oluştururlar ve bu oluşturdukları profilleri de kurgu ve göstergelerle; tekniksel anlamda belirli başlı kodlarla oluşması bir anlamda bireylerin sosyal medyadaki simülasyonlarının özünün olduğunu gösterir. Sosyal medyayı kullanan insanlar kodlarla temsil edilmekte olup, böylelikle insanlarda sosyal medyayı kendilerini uygun  biçimde sunarlar. İnsanlar sosyal  medyada kusurlarını gizlerler. Velev ki, kusursuzluk bir durumda Baudrillard’ın düşüncelerinde hiper-gerçekliklerin gerçekliğin kusurluluğundan yoksun olmasıdır. Baudrillard’a göre saf gerçeklik kusurlu olmakla beraber, hiper gerçeklik ise kusursuzdur. Ve bundan dolayı, sosyal medya insanları da her açıdan kusurlardan arınmışdır. Nedeni ise onlar da birer hiper-gerçekliktir.

Baurillard’da toplumlar artık anonimleşmiş bir kitle, kitleler haline gelmiştir. [3] Sosyal medya bireylere sınırı olmayan bir eğlence alanı imkan sağlamaktadır. Örneğin, Cartoon Network’da olduğu gibi bol ışıklı bilgisayar ve televizyonun içerisinde, rengarenk gösterilerin bulunduğu oyunlar, videolar ve tüm bunların evdeki rahatlık durumda veya cep telefonu gibi mobil platformlarda kitlelere sunulması, onları sosyal medyada vakit geçirmek içinde yeterlidir. Bu durumda, özellikle etkileşimli çevrimiçi oyunlar veya canlı bir şekilde video paylaşımlarıyla kitleler halinde insanlar kurmaca bir dünyada simülasyonlarla yaşamaktadırlar.

Sosyal medyanın denetlenemediği ve gittikçe yaygınlaşan, çeşitli araçlarıyla, manipüle etme ve propaganda haline gelmesiyle iktidarları alakadar eden bir alan olmasıyla sosyal medyanın üzerinde durulmaktadır. Baudrillard bu duruma, iktidar kitleleri manipüle etmek der. Sosyal medya manipülasyon  aracı olarak etkili bir araçtır, bilginin anında yayılımı bir kitle iletişim aracı olarak sosyal medyayı ayrıcalıklı yapmaktadır. Örneğin, 15 temmuz 2016 yılında gerçekleştirilmeye çalışılan Askeri Darbe Operasyonunda, Türk milletini Sayın Cumhurbaşkanımızın, Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin çağrılarıyla halk kendini sokağa attı. Ve bunu sosyal medya ortamları oldukça yoğun bir şekilde kullanıldı. Sosyal medyadaki halka seslenişin büyük bir kısmını Facebook üzerinden gerçekleştirildi. Twitter üzerinden ise daha çok bilgi ve haber akışı sağlanmış oldu.

İnsanların toplumsal ilişkilerinde sosyal medyadaki yansımaları birer hiper-gerçeklik gibidir. Sahte ile gerçeğin ayrımları hiper gerçeklikte nasıl belirsizse, sosyal medyada toplumsal ilişkilerdeki sahteliğin ve gerçekliğin de belli olmamaktadır. Yüz yüze ilişkilerde sağlanan iletişimin birden fazla bileşenini kullanabiliyorken sosyal medyada iletişimin bu bileşenlerini kısıtlı bir şekilde kullanabilmekteyiz.

SONUÇ

Sonuç olarak, Baudrillard, sosyal medyayı gerçekliğin bir tür simülasyon içerdiğini ve sosyal medyada gerçekliğin kaybetmesiyle, toplumsal yaşamın sanal teknolojik aygıtlar yoluyla bir tür sanal yaşama dönüşmesidir. Nedeni ise sosyal medya hem sosyal olandan hem de geleneksel medyadan ayrışmış olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda, ne gerçekten sosyal ne de gerçekten bir medya bu iki birleşimi ile ortaya çıkan simülakrdır. Böylelikle görevsel anlamda gerçeği üretmesiyle enformasyon aracı olarak sosyal medya, diğer bir deyişle de paylaşım ve iletişim işlevleriyle gerçeği sanal uzamda yeniden üretmeye çalışılmasıdır.

DİPNOT:

[1] Adanır, O. Baudrillard; İstanbul, Say Yayıncılık, 2016: 53.

[2] Baudrillard, J. Sessiz Yığınların Gölgesinde, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2015: 69.

[3] Baudrillard, J. Sessiz Yığınların Gölgesinde, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2015: 24.

KAYNAKÇA:

  • Adanır, O. 2016. Baudrillard; İstanbul: Say Yayıncılık.
  • Baudrillard, J. 2015. Sessiz Yığınların Gölgesinde, Ankara: Doğu Batı Yayınları.
  • Baudrillard, J. 2014. Simülakrlar ve Simülasyon, Ankara: Doğu Batı Yayınları.
  • BİLGİSEVEN K. Amiran; Genel Sosyoloji, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1986.
  • Yumrukuz, Ö. 2016. Jean Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı Çerçevesinde Survivor Programı. TRT Akademi Dergisi, 1(1), 86-111.

1998 yılında Konya’da doğdu. Lise eğitimini Karapınar Meke Anadolu Lisesi (2014-2016) ve Karapınar İbrahim Gündüz Anadolu Lisesi (2016-2018) yılları arasında tamamladı. Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde bölüm birincisi olarak mezun olmuştur. Halen Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Anabilim Dalında Kent Sosyolojisi Programında Yüksek Lisans yapmaktadır. İlgi alanları; iletişim sosyolojisi, engellilik sosyolojisi, toplumsal değişme, sosyal teori, yaşlılık sosyolojisi, kent-göç, modernleşmedir.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (2)

  1. Mustafa Dönmez 10 Ağustos 2021

    Elinize sağlık.
    Sizin yorumunuza göre, Baudrillard için sosyal medya iktidar tarafından kitleleri manipüle etme amacıyla kontrol altına alınabilir. Diğer bir ifadeyle “ağ” iktidar tarafından kontrol edilir. Manuel Castells ise bunun tam tersini iddia eder: Ona göre “ağlar” iktidarın en zayıf olduğu alandır. Hatta “toplumsal hareketleri” ağların mobilize potansiyeli üzerinden açıklar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir