Lupin Dizisi Üzerine Bir Çözümleme

Maurice Leblanc'ın kaleminden çıkan Arsene Lupin serisinden esinlenilerek kurgulanmış olan Netflix'te yayınlanan Lupin dizisi üzerine yapılan sosyolojik gözlem dolayımında yazılmış değerlendirme yazısıdır.

Lupin Dizisi Üzerine Bir Çözümleme
0

8 Ocak 2021 tarihinde Netflix’te yayınlanan, Marcela Said, Ludovic Bernard ve Louis Leterrier’in yönettiği Lupin dizisi Arsene Lupin’in maceralarından esinlenerek kurgulanmıştır. Dizinin oyuncu kadrosunda başrol, Omar Sy, Ludivine Sagnier, Clotilde Hesme ve Vincent Londez gibi isimler yer almaktadır.

Dizinin ana karakteri Assane ve babasının siyahi kimliklerinden ötürü yaşadıkları deneyimler sonucunda Assane’nin kibar bir hırsıza dönüşümünün anlatıldığı iki sezonluk seride, etnik kimlik ve kültürel sermayenin sosyal yaşamda yarattığı dezavantajların gözler önüne serildiği görülmektedir.

Assane’nin babası, ekonomik açıdan yüksek tabakadan bir ailenin yanında şoförlük yapmaktadır. Oğlunu tek başına büyütmekte olan baba, oğlunun eğitimine önem veren biridir. Gerek evresindeki gerek çalıştığı hane içerisindeki insanlara karşı oldukça saygılı birisi olan Babakar (Assane’nin babası) çalıştığı hane içerisinde bir hırsızlık suçlamasına maruz kalır.

Mary Antoinette’in kolyesini çalmakla suçlanan Babakar, oğlu Assane’nin gözünde küçük düşürülmüş ve işlemediği bir suçtan dolayı hapse atılmıştır. Assane’nin ergenlik dönemlerinde yaşanan bu trajik suçlama, ilerleyen yıllarda Assane’nin babasının başına gelen bu şaibeli suçlamayı araştırmasına yol açsa da Assane uzun bir dönem babasının suçlu olup olmadığı konusunda muğlakta kalıyor. Esasında Assane’nin babası, hapishanede kendini asmış olarak bulunduğu ve oğluna gönderdiği bir mektupta suçu itiraf ettiği için potansiyel bir suçlu olarak görülen siyahi damgasını uzun bir süre üzerinde taşıyor. Fakat görünenin ardındaki gerçek, Assane’nin Lupin karakterine bürünmesi ile ortaya çıkıyor.

Assane, babasının durumundan dolayı yatılı okullarda büyümüş ve Arsene Lupin’in maceralarını anlatan kitabı okuyarak hırsızlığı kendi hayatına dahil etmeye başlamıştır. Assane’in siyahi bir birey olması ve memleketi Senegal’den göç ederek Fransa’ya yerleşmesi içinde bulunduğu sosyo-kültürel değişime karşı farklı taktikler geliştirmesine yol açmıştır.

Çeşitli kılık değiştirme yöntemleri ile hırsızlık yapan Assane’nin iyimser ve kibar tavırları dolayısıyla kimse kendisinden şüphelenmemektedir. Yıllar sonra Mary Antoinette’in kolyesi babasının yanında şoförlük yaptığı ailenin kızı tarafından açık artırmaya çıkartılır ve Assane kılık değiştirerek kolyeyi çalar. Bunun üzerine başlayan macerada Assane kolyenin çalınmasıyla peşine düşen insanların izini sürerek babasının ölümünün ardındaki gerçeğe ulaşır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Byung- Chul Han: Şeffaflık Toplumu Kitabı Üzerine Eleştirel Bir Analiz

Statü sosyal yaşamın önemli belirleyicilerinden biridir. Dizide görüldüğü gibi kolye yüzünden babasına iftira atan Hubert Pellegrini statüsünü ve ekonomik üstünlüğünü kullanarak yanında çalıştırdığı maaşlı polislerle birlikte illegal bir yapılaşma kurmuştur.

Yıllar önce de kolyenin çalındığına dair yalan haber çıkararak sigorta şirketinden faiz almayı başarmış ve bu suçlamayı kendisinden daha düşük statüdeki çalışanının üzerine atmıştır.

Dizide tüm gerçekler, Assane’nin hırsızlık maceraları ile birlikte çorap söküğü gibi meydana çıkmaktadır. Sosyolojik olarak hırsızlığın bir suç olarak suçu işleyen kişinin içinde bulunduğu sosyal, etnik, kültürel ve ekonomik sınıfa göre nasıl niteliksel bir algılama farklılığına gidebileceği dizide aşikar bir şekilde görülmektedir.

Hubert Pellegrini sahip olduğu ekonomik metalar ve Fransa’da tanınmış bir iş insanı olmasının getirdiği itibar üzerinden devletin memurlarını kiralayarak(!) saman altından su yürütebilmektedir. Üstelik sadece yanına aldığı polisler veya iç işleri bakanı gibi devlet çalışanlarını mafyavari yapılaşmasına ortak etmemekte, medyayı da kendi tekeline almaktadır. Kendisi hakkında gerçekleri anlatmaktan korkmayan bir kadın gazetecinin ölümüne bile sebep olan bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tüm bu kurgunun küresel düzeyde ekonomik çıkarlarını düşünen şirket yapılaşmalarının Pellegrini karakteri ile birey düzeyindeki tezahürlerinden birisi olduğunu söylemek mümkün olsa da Assane karakteri üzerinden küçük yaşta suça sürüklenen bir çocuğun öyküsünü dolambaçlı yollardan izlediğimizin farkına varmak da bir o kadar önemli.

Assane, kibar bir hırsızdır ancak siyahi olmasından dolayı gerek psikolojik gerek fiziksel olarak ayrımlaştırıcı söylemlere maruz kalmış bir öyküsü de vardır. Küçük yaşta babasız kalmış ve sosyalizasyon içerisinde ötekilerin dünyasında konumlanabilmek için çeşitli zorluklar yaşamış bir çocuk olarak yıllarca hırsız diye bildiği babasının izinden gitmek istemiştir. Arsene Lupin’in kitabını kendisine doğum gününde babası hediye etmiştir ve bu suç silsilesi Assane için babasının izini sürme macerasına dönüşmüştür.

Kendi ailesini bile içine düştüğü bu zincirleme suç dünyası nedeniyle ihmal eden Assane, en sonunda babasının masum olduğu gerçeğine ulaştığında çevresindeki herkes adaletsiz gibi görünen yollardan adalete ulaşıldığını anlamıştır. En nihayetinde Assane karakteri, hırsızlık yaparak suçun söz konusu olduğu adaletsiz yollardan adaleti satın alan adaletsiz bireylerin yüksek statülerinden dolayı güvendikleri sarsılmaz konumlarını sarsarak adaleti kendince sağlayabilmiştir.

Kaynak:

https://www.imdb.com/title/tt2531336/

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir