Kültürel emperyalizm, güçlü bir ülkenin kendi kültürünü kullanarak diğer ülkeleri etkisi altına alması onlara kültürünü benimsetmeye çalışmasıdır. Günümüzde kültürel emperyalizm, uluslararası büyük ekonomik güçlerle ulus içindeki politik, kültürel ve ekonomik güçlerin daha çok çıkarcı iş birliğiyle yürütülmektedir (Erdal,2018). Haberleşmenin ve eğlence kültürünün de bu sektörler tarafından şekillendirilmesi, dünyayı onların penceresinden görmemize ve kendimize de onların penceresinden bakmamıza neden olmaktadır. Kültürel emperyalizmde gelişmiş ülkelerin egemen kültür ve değerleri, medya yardımı ile diğer ülkelere empoze edilir. Üçüncü Dünya Ülkelerinin kültürel değerleri tahrip edilerek, Amerikan/Batılı kültürel değerlerin egemen kılınması amaçlanır (Yarımsakal,2019). Kültürel emperyalizmi uygulayan ülkelerin amaçları; kültürlerini aşılayarak üstünlük kurmak istemek ve insanları kendi kültürlerine yabancılaştırarak, insanların kültürel köklerini zayıflatarak kendilerine daha çok bağımlı hale getirmektir. Farklılıkların giderek azaldığı, benzerliklerin ise artarak standartlaştırıldığı bir dünyaya karşın yerel oluşumlarının kuvvetlenmesi kültürel küreselleşmenin temel paradoksunu oluşturmaktadır. Bireyler ve toplumlar arasında etkileşim kitle iletişim araçlarıyla hızla yaygınlaşırken ortak alanlar, ilgiler, modalar, müzikler, dünyayı sarıp sarmalamaktadır. İçinde yaşamaya başladığımız ancak çok da farkına varmadığımız başka kültürlere ait semboller ve değerler giderek bizim için daha önemli hale dönüşmektedirler (Gündel, 2010, s.110; akt. Yarımsakal, 2019).
Başlıklar
Kültürel Emperyalizmin Düşünürü Kimdir?
Kültürel emperyalizmin düşünürü Herbet Schiller’dir. Herbert Schiller’in kültürel emperyalizm tanımı şöyledir: “Bir toplumun modern dünya sistemi içine çekilmesi amacıyla onun hakim toplumsal katmanının, dünya siteminin tahakküm merkezinde geçerli değer ve yapılara uygun hale getirilmek, hatta bunlara güç katmak üzere kendi toplumsal kurumlarını şekillendirmesi için cezbedildiği, baskı altına alındığı, zorlandığı, bazen rüşvetle elde edildiği bir süreçler toplamıdır.” (akt; Yarımsakal,2019). Schiller, kültürel emperyalizmi şu süreçlerin toplamı olarak tanımlamaktadır: (1) Toplumun modern dünya sistemine getirilme süreci, (2) Ülkelerin egemen kesimlerinin cazibeyle, zorla ve bazen rüşvetle kendi ülkelerinin sosyal kurumlarını egemen sisteme uygun bir şekilde biçimlendirilmesi, (3) Sistemin egemen merkezinin değerleri ve yapılarının teşvik edilmesi (Erdoğan, 2002; akt. Erdal,2018).
Kültürel Emperyalizm Örnekleri
Kültürel emperyalizm hayatın birçok alanını ele geçirme amacındadır. İnsanların kendi kültürleriyle ayrıt etmeleri zordur. Kültürel emperyalizmin ürünlerinden biri de pop müziktir. Günümüzde birçok kişi tarafından dinlenmektedir. Aynı şekilde Hollywood filmleri de bu kültüre özendirmede etkilidir. Eğlence sektörüne bir diğer örnek Disney verilebilir. Disney dizileriyle büyümüş kişiler küçük yaşlardan itibaren bir kültürel emperyalizme maruz kalmaktadır. Bu maruz kalma kişilerin yaşam hedeflerini, dünya görüşlerini belirlemede etkili olmaktadır. Aynı şekilde belirli markaları kullanmak kişileri kullanmayanlardan üstün konuma getirdiği düşüncesi hakimdir. Bu markaların çoğu kültürel emperyalizmin öncüsü olan ülkelere aittir. Gittikçe sıklaşan fast food restoranları da yine bu kültürel emperyalizmin sonucudur.
Kültürel Yayılma Nedir?
Kültürel yayılma, bir kültürün başka kültürleri de etkileyerek yayılması durumudur. Yayılma yerel kültürü çeşitli yönlerden etkiler. ‘Kültürel yayılmanın etkisi, yerel kültürel özellikleri (giyinme tarzı, yemek) ve gelenekleri değiştirmek, yeni ürünler, hizmetler ve işler yaratmak; inanç ve fikirleri değiştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek olarak kendini gösterir.” (Reisinger, 2009: 72; akt. Coskun, 2021). Kültürel yayılma ilk başlarda yavaş yayılırken sonrasında hızlanır sonlara doğru ise yine yavaşlar. Yapılan çalışmalar yayılan yeni kültürü; zengin ülkelerin daha hızlı benimsediği , belirsizliklerden kaçınma oranının daha yüksek olduğu ülkelerin taklit yoluyla benimsediğini ve yeniliğin kaynağına daha yakın olan ülkelerin ise daha erken benimsediğini göstermiştir. Bu yayılmaya örnek pizza, sushi vb. yemekler ; yöresel kıyafetlerin moda haline gelmesi verilebilir.
KAYNAKÇA
• COŞKUN, G. CULTURAL DIFFUSION THEORY AND TOURISM IMPLICATIONS. lnternational Journal of Geography and Geography Education, (43), 358-364.
• Dağtaş, E., & Yıldırım, O. (2018). Kültürel emperyalizm çerçevesinde tüketim pratiklerinin Türkiye basınındaki yansımalarının çözümlenmesi: 24 Kasım 2017 “Kara Cuma” örneği. Global Media Journal: Turkish Edition, 9(17), 96-127.
• Erdoğan, İ. (2002). Öteki Kuram. Ankara: Erk Yayınevi
• Gündel, N. (2010) “Kültürel Küreselleşmenin Reklam Mesajlarına Yansımaları”, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya
• Reisinger, Y. (2009). Cultural practices and tourism ımpacts on culture. In Y. Reisinger & Dimanche, F (Eds.), Advanced ınternational tourism: cultures and behavior (pp. 67-81). UK:Butterworth-Heineman
• Sundqvist, S., Frank, L. & Puumalainen, K. (2005). The effects of country characteristics, cultural similarity and adoption timing on the diffusion of wireless communications. Journal of Business Research, 58(1), 107-110
• Yarımsakal, G. (2019). Küreselleşme, Reklamlar Ve Kültürel Emperyalizmin Etkileri. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2(1), 101-118.