Toplumsal Çözülme Nedir? Toplumsal Çözülmenin Nedenleri

Toplumsal Çözülme Nedir? Toplumsal Çözülmenin Nedenleri
0

Toplumsal çözülme, çoğunlukla toplumsal değişmelerden kaynaklanan toplumda var olan birliğin zayıflamasına verilen addır. Toplumsal çözülme, toplumda var olan iş birliği, ortak değerler, inançlar, birlik ve disiplinin çökmesidir. Toplumu ayakta tutan kuralların bağlayıcılığının azalmasıdır. Temelde pesimist bir özellik taşır ve tehlikeli bir duruma işaret eder (Kızılçelik,1992). Bu durumda, toplum artık işleyen bir bütün olma özelliğini kaybetmiş ve toplumsal ilişkiler, iyice gevşemiştir. Toplumu ayakta tutan inanç ve değer sistemleri etkinliklerini yitirmiş, toplumsal kurumlar yeni norm ve değerlere uyum sağlayamaz duruma gelmiştir (Türkdoğan, 1996). Toplumsal kurumların değişikliklere ayak uyduramaması dışında başka çözülme tiplerinden de bahsedilebilir. Bunlar, fertlerle kurumlar arasında çözülme, kurumlar arasında çözülme, fertler arasında çözülme, gruplar arasında çözülme ve fertle grup arasında çözülme olarak beş kategoride ele alınabilir (Bilgiseven, 1986: 297-300; Hazır,2010).

Toplumsal Çözülmenin Nedenleri Nelerdir?

Toplumsal Çözülmenin nedenleri olarak şunlar sayılabilir: Sosyal ilişkilerde ve aile yapısında karşılıklı sevgi, saygı, bağlılık ve dayanışmanın zayıflaması, kişilik sistemindeki bozulmalar, değerler ve normların etkinliğini yitirmesi, kültürün taşıyıcısı dilin bozulması, aydınların halktan kopması ve iletişimsizlik, ideal birliğin kaybolması, yetersiz sosyalleşme, etnik taleplerin bir üst kimlikle uzlaştırılamaması, din ve mezhep anlaşmazlıklarını giderici çalışmaların yetersizliği, din ve vicdan hürriyetinin kullanılamaması, eğitim ve öğretimin milli olma niteliğini yitirmesi, fert ve toplum çıkarlarının birbirine zıt zannedilmesi, ekonomik istikrarsızlık, can ve mal güvenliğinin zedelenmesi, hukuk devleti anlayışının zedelenmesi, kültür ve sanat faaliyetlerinde topluma birleştirici, barışçı ve bütünleştirici mesajların verilmesi yerine sürekli olarak çatışma, normal dışı ve bölücü mesajların iletilmesi, zamanla değişen sosyal yapıya uygun yeni sosyal müesseselerin veya dengenin getirilememesidir (Erkal, 2004: 285-286).

Toplumsal Çözülme Nasıl Olur?

Toplumsal çözülme, maddi manevi ihtiyaçlarını temin etmeye çabalayan bir toplumun önüne değişik engellerin ortaya çıkması sonucunda, toplumun huzursuz olması, manevi değerlerin tedrici bile olsa belirgin bir şekilde yitirilmesi ve gelecekten ümidini yavaş yavaş kesmesidir (Türkkahraman ve Tutar, 2009). Toplumsal çözülme geçiş dönemlerinde de ortaya çıkabilir. Fukuyama’ya göre toplumsal çözülme endüstri toplumundan bilgi toplumuna hızla geçiş esnasında yaşanmıştır. Onu normal bir süreç olarak görmektedir. Tarihte daha önce de yaşanmış olan bu çözülmeler insanların toparlanmaları sonunda normale dönmüştür.

Toplumsal Çözülme Örnekleri

Toplumsal çözülmeye örnek olarak sınıf farklılıkları gösterilebilir. Günümüzde zengin olan kesimin giderek zenginleşirken fakir olanın daha çok fakirleşmesine yol açmaktadır. Yoksullaşma sonucunda tampon görevi gören orta sınıf yok olma tehlikesiyle karşılaşmaktadır. Bu yaşanan sınıfsal değişim sonucunda toplumda sınıflar arası bağlar koparak toplumsal çözülme ortaya çıkmaktadır. Diğer bir örnek ise normların, kurumların işlevini kaybetmesiyle ortaya çıkan değişmeler üzerinden verilebilir. Fransız Devrimi bu duruma örnek gösterilebilir. Kilisenin koyduğu kuralların geçerliliğini kaybetmesi ve kiliseye karşı inancın sarılması sonuncunda hayatın birçok alanında etkili olan kilisenin kuralları yıkılmıştır. Bağlayıcı kalmayan kurallar ve kurumlar toplumsal bir çözülmeyi tetiklemiştir. Bunun sonucunda yeni bir dönem başlamıştır.

Toplumsal Çözülmenin Sonuçları Nelerdir?

Toplumsal çözülme sonucunda bir kaos ortamı meydana gelir. Bu oluşan kaosla birlikte hem ahlaki hem iktisadi hem de geleneksel anlamda bir çöküş meydana getirir. Toplumda suç oranı artar, toplumsal kurumların içi boşalarak aile, eğitim, siyaset ve din “kabuk kurumlara” dönüşürler (Giddens, 2000: 30;Hazır,2010). Sosyal çözülme durumunda, toplumsal yaşamın tamamında ya da bir kısmında eşgüdüm eksikliği ortaya çıkar. İşlevlerin yerine gelmesinde uyumsuzluk baş gösterir ve amaçlara ulaşmada problemler yaşanır ki mevcut davranış kuralları bütünlük sağlamadaki etkisini kaybeder ve dayanışmayı sağlayan güçler zayıflar. (Tezcan, 1995: 219). Yani bir toplumu ayakta tutan inanç ve değerler sistemi etkinliğini yitirerek sosyal kurumlar yeni norm ve değerlere uyum sağlayamaz olur. Bu durumda toplum, “bir canlı gibi yine ayakta, yürüyor, görevlerini yapıyor ancak, eski sağlıklı duruma sahip değildir”. (Türkdoğan, 1988: 63-164; Yılmaz, 2015).

Toplumsal Çözülmeyi Önlemeye Yönelik Tedbirler Neler Olabilir?

Durkheim, toplumsal çözülmeyi önlemek için işbölümüne ağırlık vermektedir. Ancak, işbölümünün geliştiği, maddi refahın arttığı ülkelerde bile çözülme hallerine rastlanabilmektedir. Bu da maddi hayatın iyileştirilmesi ve düzenlenmesi çözülme eğilimlerini yok etmediğini göstermektedir. P. Sorokin, çözülmenin kültürel hedeflerde sağlanacak mantıki-manalı bir bütünleşmeyle önlenebileceğini savunur (Türkkahraman ve Tutar, 2009).

Kültürel Çözülme Nedir?

Kültürel çözülme, kültürün maddi ve manevi ögelerinin değerlerini kaybetmeye başladığı durumlarda oluşan durumdur. Toplumsal çözülmenin kültüre yansımasıdır. Değerler, normlar vb. eskisi gibi önem arz etmezler. Bunun sonucunda kültürel değişimler ve dejenerasyonlar yaşanabilir.

Sosyal Çözülme Nedir?

Sosyal çözülme, toplumsal çözülmenin diğer adıdır. Sosyal çözülme olgusu ilk defa Emile Durkheim tarafından ortaya atılmıştır. Durkheim‟e göre artan işbölümü, kötü bir işbirliğiyle, toplumsal dayanışmanın azalmasına ve sosyal sınıflar arasında çatışmaya neden olmaktadır. Bazı kuralların ortadan kalkması, işbölümünün bir ünitesinde çalışan bireylerin uyum sağlamasını önler; bu da bir karmaşa ya da sosyal parçalanmaya neden olabilir. Durkheim, sosyal sistemin elemanları arasındaki ilişkileri düzenleyen temel mekanizmayı oluşturan basit kuralların yıkılmasına anomi adını verir (Türkkahraman ve Tutar, 2009; Yılmaz, 2015).

KAYNAKÇA

• Kızılçelik S. , Açıklamalı Sosyoloji Terimler sözlüğü, Göksu Matbaası, Konya 1992, s.371
• Türkdoğan, O., DeğiĢme Kültür ve Sosyal Çözülme, Birleşik Yay. İstanbul, 1996, s.181.
• HAZIR, M. (2010). Toplumsal çözülme üzerine bir deneme. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (27).
• YILMAZ, G. (2015). Türkiye’de Yaşayan Çerkeslerin Anadilde Eğitim Sorunlarının Sosyal Çözülme Doğrultusunda Analizi. Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 6(1), 169-188.
• Türkkahraman, M., & Tutar, H. (2009). Sosyal değişme, bütünleşme ve çözülme bağlamında toplumda farklı kültür ve anlayışların yeri ve önemi. Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, 1(1).
• GIDDENS, Anthony (2000), Elimizden Kaçıp Giden Dünya, Çev. Osman Akınhay, Alfa Yayınları
• FUKUYAMA, Francis (2009), Büyük Çözülme, Profil Yayıncılık, İstanbul
• BİLGİSEVEN, Amiran Kurtkan (1986), Genel Sosyoloji, Filiz Kitabevi, İstanbul
• ERKAL, Mustafa. (2004). Sosyoloji, Der Yayınları, İstanbul.
• TEZCAN, Mahmut. (1995). Sosyolojiye Giriş, A.Ü. Basımevi, Ankara.

Ege Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans öğrencisiyim. Umarım yazılarım sizler için faydalı olur.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir