ÖZET
Birey gündelik hayat pratiklerinde diğer bireylerle sosyalleşme ve ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu süreçler içerisinde her topluma ait belirli ilişki kurma biçimleri vardır ve bu ilişki biçimleri zaman içerisinde kalıp yargılara dönerek kültürel halini almaktadır. “Kolektif toplum” olarak sınıflandırılan toplumların genel özellikleri ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada kolektivizm Güney Kore örneği ile incelenmiştir.
Anahtar kelimeler: kolektivizm, kolektivist bellek, Güney Kore
ABSTRACT
Individuals tend to socialize and establish relationships with other individuals in their daily life practices. Within these processes, there are certain forms of relationship belonging to each society, and these relationship styles turn into stereotypes over time and take their cultural form. The general characteristics of societies classified as “collective society” emerge. In this study, collectivism was examined with the example of South Korea.
Key words: collectivism, collectivist memory, south korea
GİRİŞ
Bireyi diğer canlılardan ayıran temel özelliği sosyalleşme eğilimidir. Bu sosyalleşmeyle toplumun belirli davranış kalıpları oluşur. Oluşan kalıp yargılar yüzyıllar boyunca kullanılarak toplumsal bellekte yer alır ve bireylerin hayatını doğrudan etkilemektedir. Bu davranış kalıpları toplumdan topluma değişmektedir. Modernleşmeyle birlikte bireyselcilik önem kazansa da toplumdaki kalıp yargıların değişmesi için uzun yıllara ihtiyaç vardır.
KOLEKTİVİZM VE BİREYSELCİLİK
Kolektivizm kavramı, bir gruba ya da sosyal örgüte bağlılık, grup içerisindeki uyum olarak açıklanmaktadır (Çağlar, 2001). Kolektivist kültürde bireyler bulunduğu toplumun çıkarını düşünür ve toplumun çıkarları daha önemlidir. Bireyler kendilerini topluma karşı sorumlu hissetmektedirler. Kolektivizmde toplumun uyumu, iletişimi oldukça önemlidir. Bireylerin kimliği toplumdan ayrı düşünülemez.
Bireyci ve kolektivist toplumları temel ayıran nokta “aidiyet” duygusudur. Bireyci toplumlarda birey bağımsız ve bireysel amaçları temelinde hareket etmektedir. Kolektivist toplumlarda ise birey grup aidiyeti, uyum ve grup çıkarlarını temel almaktadır. Ortak çıkarlar söz konusudur ve bireyler bireysel çıkarlarını da ortak çıkar ekseninde şekillendirmektedir. Toplum ağında karşılıklı ilişkiler “biz” bilincinin yerleşmesine ve aile kültürünün önemini arttırmaktadır. Bireyselciliğe baktığımızda ise bağımsızlık ve sınırlar daha önemlidir.
Kore Kolektivizmi
Güney Kore, Asya bölgesinde bulunan bir ülke olmakla birlikte “kolektivist” bir ülkedir. Hakim olan bu kolektivist düşünceyi anlamak için Kore tarihine bakmamız gerekmektedir. Tarih boyunca işgallere maruz kalan Kore yarımadası Çin’le sürekli etkileşim halinde olmuştur.
Temellerinin Çin’de atıldığı ve Asya ülkelerinim çoğunu etkisi altına alan Konfüçyüsçü düşünme etkisini Kore’de de görmek mümkündür. Konfüçyüsçü düşünceye göre bireyin özgürlüğü olumsuz ve toplumdaki hiyeraşik yapıya zarar vermektedir. Bu düşüncenin Kore’yi etki altına alması yüzyıllara dayanmaktadır. Bugünümüzde eskisi kadar olmasa da gündelik hayat pratiklerinde Konfüçyüsçü davranış ve düşünce kalıpları karşımıza çıkmaktadır. Bireyler için toplum içerisinde belirlenmiş kalıplar vardır ve bireyler bu doğrultuda hareket etmesi beklenir.
Konfüçyüsçü düşünce toplumda ki hiyerarşik yapının şekillenmesine neden olmuştur. Yaş ve sosyal konum Kore toplumu için önemli bir unsurdur ve yaşça küçük ve sosyal konum olarak aşağıda yer alan bireylere daha çok sorumluluk yüklenmektedir. Bu durum konuşma diline de yansımıştır ve belirli hitap biçimleri kullanılmaktadır. Kore toplumundaki “biz” bilincinin gündelik dilde de yansımalarını görmek mümkündür. “ben” öznesi yerini “biz” öznesi kullanılmaktadır.
Konfüçyüsçü düşünce ideoloji olarak kullanılmış ve Kore toplumu üzerindeki etkisi daha da arttırmış ve derinleştirmiştir. Günümüzde bu düşüncenin zayıflamış olduğunu söylesek de yüzyıllardır süre gelen davranış kalıplarını ve dildeki yansımalarını hala görmekteyiz.
SONUÇ
Toplumlarda yer edinmiş davranış ve kalıp yargıları anlamak için o toplumun geçmiş tarihinde yer alan öğretilere ve dine bakmak gerekir. Kore toplumuna baktığımızda da Konfüçyüsçü düşünce etkisiyle “kolektif” bilincinin oluşması kolaylaşmıştır ve toplumun şekillenmesine olanak sağlamıştır. Ancak Kore toplumundaki kolektif yapının sadece Konfüçyüs düşüncesine bağlanmamalıdır. Toplumda kabul görmüş Şamanizm, Budizm dinlerinin de etkisinin olduğu da unutulmamalıdır.
KAYNAKÇA
-Bauman, Z. (2005). Bireyselleşmiş toplum. İstanbul: Ayrıntı.
-Gökçe, Özlem (2017). “Kore Kolektivizmin Tarihsel ve Düşünsel Kökenleri Üzerine”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, 177 – 200.
Ton, İ. A. (2008). The effect of individualism-collectivism and trust on workplace empowerment. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi .