ÖZ
Aile içi ilişkilerin ve aile içi iletişimin neden aile sosyolojisi alanında incelenmesi gerektiğini, bu yazımızda önemine vurgu yaparak açıklamaya çalışacağız.
Anahtar Kelimeler: Aile, İletişim, Ebeveyn, Çocuk, Aile Sosyolojisi
Aile, ilk sosyalleşmenin yaşandığı, toplumun kültürel değerlerinin ilk olarak öğrenildiği, insan ilişkilerinin ilk olarak düzenlendiği, cinselliğin meşru düzeyde düzenlendiği ve toplumsal statü ve rollerin temellerinin atıldığı süreçlerin gerçekleştiği bir kurumdur. Aileyi temel işlevi bakımından ele alırsak, insan soyunun sürdürülmesi yani neslin devamı olmak üzere birincil ihtiyacı gideren kurumdur, diyebiliriz. Dolayısıyla aile, en temel eğitim ve kültür kurumu olarak eğitimin sağlandığı ilk yerdir. Hayata karşı, topluma karşı nasıl davranmamız gerektiğini aile kurumundan öğreniriz. Bu bağlamda aile, sosyolojinin en önemli konularından biridir. Çünkü sağlıklı aile demek, sağlıklı toplum demektir.
Aile içi ilişkiler ve iletişim söz konusu olduğunda annenin/babanın çocuklarıyla, çocukların anne/babasıyla, çocukların kardeşleriyle veya eşlerin birbiriyle olan ilişkilerinden bahsedebiliriz. Aile; eş, çocuk ve kardeşlik ilişkileri üzerine kurulur. Ebeveyn ilişkileri oldukça önemlidir, çünkü aile kurumunu kuran yapı taşlarıdır. Bu yüzden çocukları oldukları zaman değişen statülerinin bilincinde olmaları gerekir. Kadın değişen statüsünün getirisi olarak artık bir annedir ve çocuğunun sevgi ve ilgi ihtiyacını karşılamalıdır. Çocuk ilk sevgi ve ilgi ihtiyacını anneden karşılar. Çünkü anne sevgisi karşılıksız bir sevgidir ve sizi koşulsuz şartsız seven kişi annedir. Anne sevgisini sağlıklı bir şekilde gören çocuğun daha mutlu ve sosyal çevresiyle daha uyumlu bir kişilik sahibi olduğunu gözlemleyebiliriz. Bu sevgiden noksan olan çocuklar uyum ve davranış bozuklukları sergileyebilirler. Dolayısıyla sevgi ihtiyacının karşılanması önemli bir unsurdur. Sağlıklı sevgi ve ilgi gören çocuk güvenli bağlanma ilişkisi kurar. Güvenli bağlanma ilişkisini kuran çocuklar ileride eş seçiminde ve aile ilişkilerinde düzgün ilişkiler yaşayabiliyor. Yine bu unsurdan noksan olan veya güvensiz bir bağlanma gerçekleştiren çocukların, ileri ki hayatlarında aynı sorunları kendi ailelerinde de yaşayabileceği gözlemlenebilir. Baba sevgisi de çocuğun ihtiyaç duyduğu bir sevgidir. Baba sevgisi anne sevgisine nazaran daha koşullu bir sevgidir. Baba evin otoritesi için kural koyan kişidir ve kurallara uyum sağlandığında tatmin olur. Çocuk baba sevgisini kurallara uyarak alabileceği düşüncesindedir. Babasını tatmin etmek için kurallara uyar ve tatmin olan babanın sevgisini artık somut bir şekilde görebilir. Sonuç olarak, çocuğa verebileceğiniz en önemli duygu sevgidir. Bazı imkanları sağlayamayabilirsiniz ama sevgiyi sınırsız ve koşulsuz alan çocuklar çok daha sağlıklı olmaktadır. Sevgiyi ilk gördüğümüz yerde anne, babadır; yani ailedir. Tabi burada sağlıklı ve anne/babanın psikolojisinin normal sınırlarda olduğu aile yapılarından bahsediyoruz.
Aile içi iletişim çocuğun kişilik gelişimi için oldukça önemlidir. Aile içi iletişimde çocuğun birey olarak kabul görmesinin ve iletişime aktif olarak dahil olmasının benlik duygusunu kazandırdığı görülmektedir. Anne, babanın kendilerini çocuğa etkili bir şekilde ifade edebilmeleri, doğru zamanlamayı bulabilmeleri, yargılamamaları, tutarlı olmaları ve sorunu birlikte çözebilmeleri gerekmektedir. Çocuk gelecekte yetişkin olarak kendini ifade edebildiği, dinlenildiğini bildiği ve fikirlerine önem verildiğini gördüğü zaman sağlıklı bir birey olabilir. Dolayısıyla gelecekte yetişkin olacak olan çocukların gelişiminin sağlıklı olabilmesi için aile içi iletişime önem verilmesi gerekir. Aile içi iletişimde çocuğun varlığının kabul edilmesi, çocuğun tüm hislerine ve duygularına değer verilmesi/kabul edilmesi, tercihlerine saygı gösterilmesi, bedeni üzerindeki haklarına saygı gösterilmesi veya yanlış bir davranış sergilediğinde kişiliğinin değil sergilenen davranışın eleştirilmesi gibi unsurlara dikkat edilmelidir. Çocuklar üzerinde etkili bir iletişim izlenimi bırakılmak isteniyorsa, iletişimde katı bir tutum yerine iletişim şeklinin sevgi dolu olduğu bir tutum gözetilmelidir. Emir vermek, dikkate almamak, başarısızlıklarını yüzüne vurmak, aşağılamak, bağırmak, kıyas yapmak, itaat beklemek, saygı göstermemek, alay etmek, suçlamak, sözünden dönmek gibi davranışların iletişimi engellediği belirtilmektedir.
SONUÇ
Sonuç olarak aile içi ilişkiler ve iletişim, aile sosyolojisi alanında incelenmesi ve araştırılması gereken en önemli konulardan bir tanesidir. Çünkü aile yeni nesillere ilk şekli veren, onları eğiten, koruyan, yetiştiren kurumdur. Toplumun şekillenmesinde ailenin ve yetiştirdiği çocukların önemi büyüktür. Sosyalizasyon sürecinin gerçekleştiği ve devam ettiği yer de aile olduğu için sosyolojinin inceleme alanına girer. Yine toplumsal normların yerine getirilmesinin ve bunların nesillere aktarımında da aile ön plandadır. Aile sosyolojisi; ailenin görevi, yapısı, tarihi, süreç içerisindeki gelişimi, aileyi oluşturan bireyler ve bunların rol ve statüleri, ailenin içinde bulunduğu toplumun siyasal, ekonomik, din, sosyal ve kültürel yapısı bakımından sosyolojinin inceleme alanına giren, sosyolojinin başat alt dallarından biridir.
Kaynakça
1 CANATAN, Kadir, YILDIRIM, Ergün, Aile Sosyolojisi, Açılım Kitap, 2009.
2 SAYIN, Önal, Aile Sosyolojisi: Ailenin Toplumdaki Yeri, Doğu Batı Yayınları, 1990.