Ataerkil, yani patriarchy baba ya da erkek hâkimiyeti olarak tanımlanabilir. Başlangıçta aile içi ilişikleri açıklamada kullanılan bu kavram günümüzde anlamı genişleyerek bazen toplumu bazen ise bir sistemi temsil eder hale gelmiştir. Hartmann (2006) ataerkilliği, maddi temeli olan ve erkeklerin kadınlar üzerinde tahakküm kurmalarını sağlayan hiyerarşik ilişkiler ve erkek erkeğe dayanışmayı içeren toplumsal ilişkiler dizisi olarak tanımlamaktadır. Erkeklerin kadınları sömürdüğü, baskı uygulayıp egemen olduğu toplumsal yapılar ve uygulamalar sistemi olan ataerkil sistemde, erkekler, hem ev içinde hem de ücretli işlerde kadınların üretkenliğini denetim altında tutar. Bu sistemin getirdiği ilişkiler, kadınların evde ve çalışma yaşamında ikincil konumuna sebep olmaktadır. Zira ataerkil sistem, toplum içinde gelişen sosyal ilişkilerde erkeklere üstünlük tanır ve erkekleri daha güçlü kılar. (Walby, 1990; Harttman,2006; akt. Özçatal,2011).
Başlıklar
Ataerkil Toplum Nedir?
Ataerkil toplum, erkeklerin toplum genelinde egemen olduğu ve toplum tarafından üstte konumlandırıldığı toplum yapısıdır. Bu tür toplumlarda kadınların yerleri sınırlı ve erkeklerin kontrolündedir. Toplumda kadın altta konumlandırılır. Kadının, erkeklerin belirlendiği sınırlar içinde yaşaması ve hayatını buna göre düzenlemesi beklenir. Kadınların yeri ev olarak görülür ve çalışma yaşamına girdiklerinde erkeklere göre daha ağır şartlarda çalıştırılırlar. Ataerkil toplum yapısının üstyapı kurumları ile kadına ve kadınlığa karşı verdiği egemenlik savaşı, bilime ve doğaya karşı da verilmiştir. Bilim, meta üretiminin bir aracı olmuştur. İnsanın doğa içinde hayatta kalma savaşı ise, anaerkil sistemden ataerkil sisteme geçişle birlikte, günümüze değin değişerek gelişmiş ve sonunda, doğaya karşı da bir savaşa dönüşmüştür. Ataerkil insan için doğa, kutsallığını çoktan kaybetmiş ve artı değer uğruna geri dönüşümsüz, sömürülebilecek bir kaynak haline gelmiştir (Erdem ve Sayılgan, 2012).
Ataerkil Aile Nedir?
Ataerkil aile, aile içinde babanın egemen olduğu aile tipidir. Soy baba tarafından devam eder. Miras genellikle babadan çocuklarına bazı toplumlarda ise sadece babadan erkek çocuklara geçer. En yaygın aile tipidir. Ataerkil aile, tıpkı devlet gibi, reisi olan toplumsal bir kurumdur. Ataerkil düzen, yoksul bir köylü bile olsa, erkeğe, aile içinde reis olma hakkını vermiştir. “Patriyarkal” olarak adlandırılan ataerkil aile düzeninde kadın, bir erkeğin egemenliğinden, başka bir erkeğin egemenliğine geçmektedir (Erdem ve Sayılgan,2012). Ataerkil ailenin ortaya çıkması yerleşik yaşama geçilmesine dayanmaktadır. Erkeklerin sadece avcılıkla kalmayıp kadınların görevi olan toplayıcılığa da el atması, zanaatkârlığa başlaması gibi sebeplerden dolayı ürün fazlalıkları çıkmaya başlamıştır. Bu ürün fazlalıkları erkeklere aittir. Miras yoluyla aktarımlar yapılması uygun görülmüştür. Üretim fazlalığı erkeklerde olduğunda dolayı bu durumun ataerkil aileyi doğurduğu söylenebilir. Kadınların çalışması giderek azalmış ve ev hayatına itilmişlerdir. Gücü kendilerinde toplayan erkeler ailenin reisi konumuna gelmişlerdir. Bu durum yaygınlaşarak ataerkil toplumu ve ataerkil sistemi doğurmuştur.
Ataerkil Sistem Nedir?
Ataerkil sistem erkekler etrafında kurulmuştur; çoğunluğu erkek olmakla birlikte her iki cinsiyetin de yer alabileceği bir alandır. Fakat kuralları erkekler belirler. Kadınlar bu sistem içerisinde yer alabilmek için ataerkilliğin belirlediği kuralları benimsemek ve bunlar doğrultusunda davranmak zorundadırlar. Erkeklerin kendi aralarında kurdukları tüm mekanizmalar, üretim ve yeniden üretim süreçlerini ellerinde bulundurmak, devamlılığını sağlamak ve kontrol altında tutmak üzerine oluşturulmuştur (Demren, 2003). Ekonomik tüm alanlar erkeklerin kontrolünde ve egemenliğindedir; her ne kadar neslin devamını doğurarak sağlayan kadınlar olsa da erkekler soylarını garanti altına alabilmek için kadınların tüm cinsel yaşamlarını egemenlikleri altına alırlar ve baskı kurarlar (Demren,2003). Bu sistemle beraber hukuk, devlet, ordu gibi yapılar ortaya çıkmıştır. Cinsiyet eşitsizliklerinin doğurduğu sonuçlar, gelir eşitsizliği, miras kavgaları vb. durumlardan dolayı hukuk ihtiyacı çıkmıştır. Sorunlar büyümeye başlayınca bir sisteme oturtturmak ve kuralları belirlemek için devlet ve bunun parçası olan ordu ortaya çıkmıştır. Ataerkil sistemin ürünleri olan bu kurumlarda kadınlara pek yer verilmemektedir. Verilse bile erkeklerle aynı haklar sunulmamaktadır.
Ataerkil Sistemde Kadının Yeri
Ataerkil sistem içinde kadınların, erkeğin hâkimiyeti altında olmaları beklenmektedir. Erkeklerle eşit tutulmamakla birlikte sosyal yaşamda da aynı muameleyi görmemektedirler. Kadın ve erkek aynı şeyleri yaptığında erkeklerin davranışı normal karşılanırken; kadınların davranışları normların dışına çıkma olarak görülmekte ve toplumda damgalanma ve dışlanma ile karşılaşabilmektedirler. Ataerkil düzen içinde kadın olmak ve toplumsal ilişkileri kadınlık tanımları üzerinden götürmek birçok noktada tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri kadının ev içinden başlayarak daha çok sıkıştırılmış mekanlarda tanımlanmaya çalışılması ve kadının ev içiyle sarmalanmış kültürel anlam kodlarıyla değersizleştirilmesidir. Bununla birlikte toplumun geleneksel yargılarından hareket ederek kişisel kimliğini inşa etmek durumunda kalan kadınlar, kendilerini hem özel alanda hem de kamusal alanda ötekileştirilmiş olarak tanımlamaktadır (Aktaş,2013). Ataerkil sistemde kadınların okula devam etmesi, kendilerini geliştirmesi istenmez. İş yaşamında fazlaca ayrımcılıkla karşılaşırlar. Erkeğin altında konumlandırılan kadına karşı gerçekleştirilen taciz, tecavüz gibi suçlar da bu ataerkil sistemin bir sonucudur. Ev hayatına hapsedilen ve kocasının emri altına girmesi beklenen kadınlar bu sistem içinde kocalarının, partnerlerinin uyguladığı ve şiddete maruz kalmakta bazen ise öldürülmektedirler. Hukukun ataerkil sistemin bir ürünü olduğu göz önüne alınırsa bu cinayetlere karşı gerekilen cezalar verilmemekte bu da cinsiyete bağlı suçların artmasına olanak sağlamaktadır.
En Bilindik Ataerkil Toplumlar Hangileridir?
İlk çağlara dayandığı bilinen ataerkil toplumlar günümüzde de güçlü bir şekilde hüküm sürmektedir. Akla gelebilecek bütün toplumların ataerkil olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu durum ataerkil sistemin sonucu olarak görülebilir. Kapitalist sistemin öne çıktığı ülkelerde ataerkilliğin daha baskın olduğu Marksist feministler tarafından iddia edilmektedir. Türkiye de ataerkil toplumlar içindedir. Avrupa’nın belirli kesimlerinde iki soydanlığına geçişler başlamıştır. Afrika’da bazı kabilelerde hala anaerkillik yaygındır. Bunun dışında kalan ülke ve bölgelerde yaygın olan toplum yapısı ataerkil toplum yapısıdır.
KAYNAKÇA
• Aktaş, G. (2013). Feminist söylemler bağlamında kadın kimliği: Erkek egemen bir toplumda kadın olmak. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 30(1).
• Demren, Ç. (2003). Erkeklik, ataerkillik ve iktidar ilişkileri. Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi, http://www. huksam. hacettepe. edu. tr/erkek. htm.
• Erdem, B. K., & Sayılgan, Ö. B. (2011). Ataerkil ve Anaerkil Toplumun Tarihsel Savaşımının” Avatar” Filmi Bağlamında İncelenmesi. İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Çalışmaları Dergisi, 1(1), 111-132.
• Hartmann, Heidi, (2006), Marksizm’le Feminizm’in Mutsuz Evliliği, (Çeviren: Gülşat Aygen), İstanbul: Agora Kitaplığı.
• Özçatal, E. Ö. (2011). Ataerkillik, toplumsal cinsiyet ve kadının çalışma yaşamına katılımı. Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 1(1), 21-39.
• Walby, Sylvia. (1990) TheorizingPatriarchy, Oxford: Blackwell.