Behice Boran Kimdir? Sosyolojisi Nedir?

Behice Boran Kimdir? Sosyolojisi Nedir?
behice boran kimdir sosyolojisi nedir 1
2

Behice Boran kimdir? Behice Boran sosyolojisi nedir? gibi sorular sosyoloji öğrencileri tarafından sıkça aranmakta. Bizlerde istekleriniz doğrultusunda sosyoloji ders notu nitelğindeki yayınımızı hazırladık. Dilerseniz Behice Boran ders notu niteliğinde olan yayınımıza geçelim;

Ayrıca, Behice Boran’ın sosyolog kimliği, sosyoloji perspektifi, sosyoloji çalışmaları, sanata dair görüşleri ve DTCF’den tasfiye süreci ele alınacaktır.

Halk Sosyologu Olarak: BEHİCE BORAN (1910-1987)

Boran’ın sosyolog kimliği siyasi kimliğinin gölgesinde kalmıştır. Özellikle 1950 sonrası siyaset alanında etkin rol oynaması ve siyasetin sol kanadında derin izler bırakmış olması onu siyasi alanda tanınmaya itmiştir. Ancak Boran, Türk sosyologları içerisinde akademide ilk kadın sosyolog olma özelliğini taşımaktadır.

Sosyolog kimliği pek ön plana çıkmayan Boran, Hacı Bayram Kaçmazoğlu, Kurtuluş Kayalı ve Ayşe Azman gibi isimler tarafından referans alınır. Boran’ın sosyolog kimliğini daha net görebilmek açısından onun yaşadığı dönemi iki ayrı bölümde ele almak yararlı olacaktır. Sosyolog kimliğinin ön planda olduğu ve sosyoloji çalışmaları yaptığı dönem kabaca 1930-1950 yılları arasına tekabül etmektedir. 1948 yılında DTCF’den tasfiye edilmesi ve daha sonraki politik yaşamında yer alan TİP kariyeri, onun siyasal kimliğini yansıtmaktadır. Ancak Boran, 1948 yılına kadar net bir biçimde sosyoloji alanında bulunmuş ve çalışmalar yapmıştır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Herbert Spencer (1820-1903) | Herbert Spencer Sosyolojisi

Boran, eski adı Darülfünun olan İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olmuştur. 1935 yılında beklenmedik bir şekilde burslu olarak ABD’ye gitmiştir. 1939 yılında Türkiye’ye dönen Boran, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde sosyoloji eğitimi vermeye başlamıştır. Boran da Niyazi Berkes ve Muzaffer Şerif gibi o dönemin önde gelen isimleriyle birlikte “Nazizme ve Faşizme” karşı “Liberal-Amerikan Demokrasisi”ni savunmuşlardır. Boran ve diğer isimler, hem DTCF’de eğitim veriyor hem de Yurt ve Dünya ve Adımlar dergilerinde o dönemin konjonktürüne yönelik yayınlar yapmışlardır. Bu isimlerin karşısında da “Nazi Alman” yanlısı “Türkçü” gruplar vardır. Börü ve Bozkurt gibi dergilerde yazan Nihal Atsız ve Remzi Oğuz Arık gibi isimleri bu grubun içinde sayabiliriz. Yani kısacası, 1940’ların DTCF eğitimcilerinden biri olan Behice Boran, okul içerisinden bir takım öğrencilerin “Komünist” yaftalaması sonucu görevinden istifa etmek zorunda kalmıştır. Dolayısıyla da akademi içinde sosyoloji çalışmaları kesintiye uğramıştır.

1950 yılında “Türkiye Barışseverler Dergisi” kurucularından olan Boran, ilk kez politik alanda sahneye çıkmıştır. Daha sonra 1962 yılında TİP’e girmiştir. 1965 yılında TİP’ten Urfa Milletvekili olmuş; 1970 yılında da TİP genel başkanı olmuştur. 12 Martta cezaevine girmiş, 1974 Affı ile çıkmıştır. 12 Eylül Darbesi sonrasında yurt dışına kaçmış; 1987 yılında Brüksel’de vefat etmiştir.

Ankara DTCF sosyoloji akademisinde yaptığı çalışmalar kayda değerdir. Yüksek lisansını ABD’de yapan Boran’ın sosyoloji anlayışı, Amerikan Sosyolojisi’ni temsil etse de Yapısal-İşlevselci yönü de vardır. Sosyoloji çalışmalarında açık bir biçimde “Marksizm” gözlenmiyor. ABD’ye Durkheim formasyonu ile giden Boran, Marx’ın tezlerini sınıf arkadaşından öğrendiğini söyler. Her ne kadar Marksist terminoloji benimsemiş olsa da –özellikle sosyoloji çalışmalarında- Boran için Marksist demek yanılgı olur. Bu bağlamda onun “Manisa Köyleri” üzerine yaptığı toplumsal yapı araştırması bizim için önemli bir kaynaktır. Bu çalışmanın amacı, köy üzerinden toplumsal değişmeyi açıklamaktır. Yani Mehmet Şevki Bey’in yaptığı gibi bir köy monografisi değildir. Boran bu çalışmada Marksizmi ve Yapısal-İşlevselci yaklaşımları eklektik bir formda kullanır. Toplumsal değişmeyi açıklarken kullandığı kavramlar ekseninde Marksist olan Boran, sosyal yapıyı analiz ederken benimsediği “Beşeri Ekoloji” onun Yapısal-İşlevselci yönünü bize gösterir.

thumbnail
Önerilen Yazı
Karl Marx Kimdir? Sosyolojisi Nedir?

Boran, soysal yapıyı kurumlardan oluşmuş bir düzen olarak görür. Kurumların bir araya gelmesi ve bunlar arasındaki işlevsel bağlantı değişmenin yönünü gösterir. Beşeri Ekoloji ise, değişmenin açıklanmasında toplumsal kurumların ve yapıların dışarıyla ilişkisini ele almada yardımcı olan yaklaşımdır. Kent değerleri üzerinden köy analizi yapar. Örneğin, köy ile kentin ilişkisine bakar. Boran’a göre, büyük yapılara karşı küçük yapıları korumak, gericiliktir. Yani Boran için değişme, engellenemez ve kaçınılmazdır. Boran’a göre, kenti köye hakim kılarsak Batılılaşır ve uygarlaşırız.

Boran’ın sanat görüşleri de ikili bir karşıtlık üzerinde kuruludur. Modernist sanata karşı gerçekçilik ve toplumsal gerçekçilik sanatını benimser. Ona göre modern sanat, Batı’nın kendi içindeki bunalımından kaynaklıdır. Sanat sanat içindir, anlayışı amacını kendi içinde taşır. Ona göre her sanatçı ve sanatçının eseri içinde bulunduğu toplumsal bağlamdan çıkmıştır. Sanatçı gerçekçi olmalıdır. Ona göre, bir sanatçının içinde yaşadığı topluma karşı bir sorumluluğu ve toplumsal sorunlara karşı da mutlaka bir sözü olmalıdır.

Sonuç olarak Boran’ın sosyoloji anlayışı ve sosyolog kimliği hayatının geri kalanında belirleyici olmuştur. Onun halk sosyologu olarak anılmasında etkili olan görüşlerini sanat ve sanatçı yaklaşımlarında zaten görmekteyiz. Dolayısıyla Boran’ın siyasi alandaki idealleri ve faaliyetleri, onun sosyolojik perspektifini yansıtmaktadır.

Dipnot: Behice Boran 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları için büyük uğraşlar vermiştir. Bugünün bu kadar rahat kutlanmasında emeği vardır.

Behice Boran Eserleri

Bu başlık altında Behice Boran’ın Eserleri ve Behice Boran’ın Kitapları konusuna değinilecektir;

  • TOPLUMBİLİM: Toplumsal Yapı Araştırmaları (1945)
  • Türkiye ve Sosyalizm Sorunları (1968)
  • Savunma (Türkiye Sosyalist Hareketi Tarih Dizisi / Belgeler, İstanbul 1992)

ÇEVİRİ:

  • Devlet Adamı (Platon’dan, 1944)
  • Harley – Voysey Mirası (Granville-Barker’dan, 1946)
  • Sardalye Sokağı (John Steinbeck’ten, 1964)
  • Hürriyet Yolu (Howard Melvin Fast’tan 1966)

Son söz Uğur Mumcu aracılığıyla;

“Bu işe girerken her şeyi düşünmüştüm. Hapis yatmayı, baskıları ama 76 yaşında bir ülkede sürgün yaşamak hiç aklıma gelmemişti.” (Belçika/Brüksel, 1986)

Aşşağıdaki linkten Behice Boran ile ilgili videoya ulaşabilirsiniz.

 

Merhaba ben Mustafa, Mersin Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans öğrencisiyim. Dolayısıyla bu süreçte yazdığım yazıları sizinle de paylaşmak için buradayım. Mail Adresi: mstfdnmzz5@gmail.com

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (2)

  1. Behice Boran hocamıza pek değinmezler. Güzel olmuş teşekkürler :)

  2. Güzel anlatılmış. Teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir