Günümüzde içinde yaşadığımız toplum; bilgi toplumu, ağ toplumu, sanayi sonrası toplum, gözetim toplumu, endüstri sonrası toplum, internet toplumu gibi pek çok farklı kavram ile tanımlanabilmektedir. Bu toplumların yanı sıra bilgi ve enformasyon toplumu kavramları da günümüz toplumları için kullanılmaktadır. Bilgi ve enformasyon kavramlarının kullanımında belirli farklılıklar yer almaktadır. Enformasyon; işlenmemiş bilgiyi, bilimsel olmayan ögeleri, yığınsal bilgiyi, teyit edilmemiş bilgiyi, manipülatif ve dezenformatif bilgileri içerisinde barındırırken bilgi; işlenmiş, tanımlanmış ve teyit edilmiş bilgi demetlerinden meydana gelir. Bu sebeptendir ki günümüz toplumları “enformasyon toplumu” tanımına daha uygundur çünkü iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve internetin yaygınlaşması ile internet mecralarında manipülatif ve dezenformatif bilgi yığınlarının sayısı artmaktadır. Dezenformasyonun artması ile de yanlış bilginin manipüle edici şekilde kullanımı artmış bu durumun sonucunda ise kamuoyu zayıflamış, demokrasi güçsüzleşmiştir. Bilgi toplumu; bilgi ve teknolojinin yaygın olarak kullanıldığı, merkezde tutulduğu ve benimsendiği bir topum yapısını ifade eder. Bilgi toplumu kuramcıları; sanayi toplumunun önemini yitirdiğini ve hizmet sektörünün daha önemli bir konuma gelerek sanayi sonrası toplumu, bilgi toplumunu oluşturduğunu söylemektedir. Kuramcılar, bilginin merkezi konuma gelerek iletişim teknolojileri aracılığı ile paylaşım ve yayılmasının hızlanması ve bilgi temelli bir topluma geçişin “bilgi/ enformasyon toplumu” kavramını ortaya çıkardığını savunurlar. Bilgi Toplumu kuramları, Batılı toplumlar temel alınarak, Batı odaklı şekilde geliştirilmiştir. Gelecek öngörüsüne önem vererek fütürist olarak anılmaktadırlar. Kapitalizmi, küreselleşme sürecini, politikayı, ideolojiyi yok sayarak toplumun bilgi tarafından düzenlenip toplumsal tasarı haline geleceği görüşünü benimserler.
Manuel Castells bu toplumu “ağ toplumu” olarak isimlendirirken iletişim teknolojileri aracılığıyla enformasyonun yayılması ile bilgi ağlarının oluştuğunu vurgular. Daniel Bell ise endüstri sonrası kavramını bu toplum yapısı için uygun bulur. Endüstri sonrası toplumda bilgi, toplumun temelinde yer almaktadır. Bilgi toplumu açıklamaları iletişim teknolojileri sayesinde insanların bilgiye özgürce ulaşabildiği, düşüncelerini paylaşabildiği ve demokrasinin geliştiği, küreselleşmeyle birlikte sınırların ortadan kalktığı, kapitalizmle açıklanamayacak yeni ve ilerici bir toplumsal yapıya işaret etmektedir. (Çalışkan, 2009, 24-25) Marshall McLuhan ise “küresel köy”, “iletişim ve enformasyon çağı” olarak günümüz toplumunu isimlendirmektedir. İletişim teknolojileri ile enformasyon akışının arttığını vurgulayan McLuhan teknolojinin bilgi çağındaki önemine dikkat çeker. “Mesaj, mecradır.” tezi ile medyada bulunan teknolojik özellikleri içeriksel ve kültürel özelliklerden daha önemli görür. Peter Burke ise; “Enformasyon içinde boğuluyoruz ama bilgi açlığından ölüyoruz.” “Enformasyon devleri olabiliriz ama bilgi cüceleriyiz.” sözleri ile bilgi toplumunu tanımlamaktadır.
BİLGİ TOPLUMU KURAMLARI ÇERÇEVESİNDE THE CIRCLE FİLMİNE BAKIŞ
Başrollerinde Tom Hanks ve Emma Watson’ın yer aldığı The Circle filmi, The Circle isimli modern teknoloji ve sosyal medya şirketinde izlenilebilirliğin temel alındığı, mahremiyetin yok sayıldığı, şeffaflık ilkesinin hakim olduğu, her şeyi paylaşmanın ve bilmenin önemli sayıldığı, her anın kaydedildiği, herkesin her şeyi anlık olarak görüp takip edebildiği dijital bir işleyiş yapısını ele alarak bilim kurgu türünde sunulmaktadır. Filmde veri elde etmek ve elde edilen verileri kullanmak amacıyla yeni kullanıcılar sisteme eklenmektedir ve bu kullanıcılar özel hayatlarını paylaşarak şeffaflık ilkesi ile hareket etmekte ve katılım sırası sağlayarak başarı elde etmektedirler. Şirket, teknolojik açıdan güçlü olmasının yanı sıra cezbedici bir hayat sunmaktadır ve her alanda sunduğu gelişmiş sosyal olanaklar ile çalışanlarını kendi etkisi altına almaktadır. The Circle, teknolojinin insan hayatındaki etkisini; bilgiye erişim, açıklık, kişisel mahremiyet, veri gizliliği, gözetim gibi unsurlar çerçevesinde ele alarak açıklar.
Bilgi toplumu kuramcıları, teknolojik gelişme ve buluşlara olumlu yönden bakar ve kuramlarının temeline gelişen teknolojiyi koyarlar. Demokrasinin, yeni kentlerin, sağlık ve ekonomik sistemlerin yeni teknolojik gelişmeler doğrultusunda kurulacağını söylerler. Bilgisayarların gelişmesi ve yaygınlaşması ile bilgisayar, otoritenin bir kaynağı haline gelmiş ve “çağın adı konmamış yasa koyucuları” olarak bilinir hale gelmiştir. Üretim ilişkileri, sınıfsal mücadeleler, egemen kapitalist ilişkiler, sermayenin ekonomik ve politik çıkarları teknolojinin gelişim ve kullanım süreçlerini etkiler. Buradan hareketle teknolojinin taraflı olduğu söylenebilir. (Yücesan-Özdemir, 2009, 35-36) The Circle filmine teknolojik açıdan baktığımızda filmin, teknolojiyi toplumsal kontrol aracı olarak kullandığını görürüz. Geliştirdikleri SeeChange kamerası ile insanların hayatını kolaylaştırdıklarını, her şeyi görüp duyabileceklerini ve böylece toplumsal sorunların önüne geçeceklerini iddia etseler de aslında insanların özgürlüklerini kısıtlayıp bir gözetim toplumu yaratmaktadırlar. Teknolojik gelişmeler sayesinde insanlar hakkında toplanan verileri bir bulut sisteminde tutarak The Circle için erişilebilir hale getirmektedirler. Geliştirdikleri ileri teknoloji sayesinde insanların kemiklerine çip yerleştirerek pek çok suçu önleyebilmeyi amaçlamaktadırlar fakat bunların hepsini yaparken mahremiyet ve insan özgürlüğünü hiçe sayan bir yaklaşım uygulamaktadırlar. Bir başka uygulama olan SoulSearch sayesinde circle içerisinde bulunmayan suçluları ya da herhangi bir vatandaşı, circle dünyasına dahil olanların yardım ve yönlendirmeleri ile bulmayı amaçlamaktadırlar. Böylece “herkes bulunabilir olmalı” ilkesinden hareketle teknolojinin sunduğu imkanları kullanarak yeni bir gelişme ortaya koymaktadırlar.
Bilgi toplumunda bilgi, her şeyin öznesi ve merkezi konumundadır. Bilgi çok hızlı şekilde dolaşmakta ve yayılmaktadır. Bu sayede bilgiye erişim kolaylaşmaktadır. Herkes her an kolayca bilgi sahibi olabilmektedir. Buna ek olarak bilgi, enformasyon ve güç getirmektedir. Bir değer yaratmak ya da güç sahibi olmak ile bilgiye sahip olmak eşdeğerdir. Bilgi, bir güç öznesi haline gelmiştir ve bilgiye sahip olmak beraberinde güç ve otoriteyi de getirmektedir. Enformasyona sahip olan şirketler, iş dünyasında pek çok unsurun da belirleyicisi konumuna gelmektedir. Şirketler; bilgiyi zenginleştiren, bilgiye değer katan bir konuma gelmişlerdir ve bu sayede kendi güç ve otoritelerini pekiştirmektedirler. Bir toplumun bilgisi edinildiğinde o toplum daha tahmin edilebilir, ulaşılabilir ve kontrol edilebilir hale gelmektedir. Filme bilgiye erişim açısından bakacak olur isek; The Circle, bilginin ve tüm insani tecrübelere erişmenin en temel insan hakkı olduğunu, başımızı belaya sokan şeylerin sadece yalanlar ve sakladığımız şeyler olduğunu savunurken çemberdeki herkesin bilgilerini araştırarak depolamakta ve bunun üzerinden para kazanmaktadır. Pek çok insanın bilgisine, hayat deneyimine, kalp atışından, uyku sistemine, aile ilişkilerine ve dahasına ulaşarak bu verileri depolamaktadır. Bu sayede güç ve otoritesini pekiştirerek saygınlığını arttırmakta ve en büyük, en önemli teknoloji ve medya şirketi olarak faaliyet göstermektedir.
Bilgi toplumunda bireylerin yaratıcılığı ve enformasyon değerleri önem taşımaktadır. Bu sayede toplumda yeni düşünceler, ürünler, hizmetler ve projeler ortaya çıkmaktadır. Bilgi toplumunda bilgi sermayesinin payı, ekonomik sermayeden fazla yer kaplamaktadır. Bilgi, en temel unsurdur. Bilgisayar teknolojilerinin dünyamızı değiştirerek büyük etkilere sahip olduğu bu toplum yapısı computopia (computer+utopia) olarak adlandırılmaktadır. Computopia ile teknolojinin kullanımı insan hayatını kolaylaştırmaya yönelik hale gelecektir. İnsanların yaşamını kolaylaştırarak daha verimli bir dünya deneyimi sunmaktadır. Gönüllü ve paylaşım esaslı fikirlere zemin hazırlayan computopia; insanların işlerini, sağlık durumlarını, eğitimlerini, sosyal ilişkilerini dijital teknolojiler ile yönetmeye zemin hazırlar. The Circle filmine bu açıdan baktığımızda ise; şirketin ürettiği aktivite bandı kullanılarak her an sağlık taraması yapılabilmekte; kalp hızı, kolesterol gibi sağlık verileri toplanarak bireylerin sağlıkları kontrol altında tutulmaktadır. Bir başka teknolojik gelişme olan Seechange kamerası kullanılarak her an her yer görülebilir, duyulabilir ve kontrol altında tutulabilir hale getirilmiştir. Başrol Mae’nin gönüllü olarak The Circle şirketinin geliştirmiş olduğu çipi vücudunda taşıması ile her an kayıt altına alınmakta ve özel hayatının gizliliği ortadan kalkmaktadır. Yaptığı her aktivite şirket tarafından kaydedilmekte ve canlı olarak tüm dünyaya sunulmaktadır. Böylece şirketin açıklık ilkesine uyum sağlanmış olmaktadır. Şirket; “Verginizi ödeyebilirsiniz, oy kullanabilirsiniz, park cezanızı ödeyebilirsiniz ve bunların hepsini The Circle hesabınızdan yapabilirsiniz.” diyerek computopia yapısına gönderme yaparak insanların tüm işlemlerini dijital sistemleri kullanarak gerçekleştirebilecekleri bir dünya sunmaktadır.
Bilgi toplumunda hizmet sektörü öncelikli hale gelmiştir ve bilgi toplumunun temeli olarak görülmüştür. Bilgi toplumunda hizmet sektörü; verimli, yenilikçi ve müşteri odaklı olarak faaliyet gösterir. Bilgiye dayalı hizmet sektörü ile toplum her alanda dönüşmekte ve gelişmektedir. Bunun beraberinde sınıfsızlık yaklaşımı da bilgi toplumunda önemli hale gelmiştir. Bilgi işçileri, mühendisler, bilgi uzmanları, eğitimciler, bilim insanları, veri uzmanları, bilişimciler, bilgisayar uzmanları bilgi toplumunda hizmet sektöründe çalışan kesimi oluşturmaktadır.
The Circle filmine baktığımızda ise; film teknolojiyi ve iletişim teknolojilerini odağına alarak ilerler. Teknoloji ve medya şirketi olarak bilinen The Circle çalışanlarında çoğunluğu hizmet sektörü oluşturmaktadır. Tüm işlerini bilgisayar ve dijital teknolojiler üzerinden ilerleten şirket çalışanlarını bilgisayar uzmanları, bilişimciler, araştırmacılar, veri uzmanları, teknokratlar ve araştırmacılar oluşturmaktadır. Böylece bilgi toplumunun esas aldığı hizmet sektörünü The Circle filmi de yansıtmaktadır. Bilgi toplumunda sınıfsızlık esas alınırken The Circle filminde yönetenler açısından sınıflı bir yapı söz konusudur. The Circle şirketinde çalışan kesimden ziyade sistemi oluşturan, gücü elinde bulunduran ve bu sistemden kazanç sağlayan “Big Brother”lar vardır. Böylece film, yöneten kesim açısından sınıflı bir yapıyı gözler önüne sermektedir fakat The Circle filminde toplumun bilgiye ulaşması ve bilgiyi paylaşması yönünden baktığımızda sınıfsız bir yapı görülür. Gelişen iletişim teknolojileri sayesinde toplumdaki hatta dünyadaki herkes bilgiye kolayca ulaşabilmekte ve bilgi paylaşımını sınırsızca yapabilmektedir.
Bilgi toplumu söylemi, demokrasi ve kamusal alanı güçlendirmektedir. Gelişen yeni iletişim teknolojileri ve bu teknolojilerin sunduğu imkanlar çerçevesinde kamusal alan ve demokrasinin güçleneceği görüşü hakimdir. Habermas’ın ortaya koyduğu kamusal alanda; açık erişim, gönüllü katılım, yönetime dair fikirlerin tartışılması ve beyanı gibi unsurlar yer almaktadır. Halk, fikirlerini kamusal alanda özgürce ifade edebilir ise demokrasi gerçekleşme imkanı bulur. İnternet ve dijital teknolojilerin gelişmesi ile beraber kamusal alan, dijital mecralarda hayat bulmaktadır. Kamusal alanın dijitalleşmesi ile insanlar her konuda fikrini ifade etme şansı elde etmişlerdir. Demokrasi ise bilgi ve teknolojinin yaygın olarak kullanıldığı bilgi toplumu ile vatandaşların dijital ortamları kullanarak demokratik süreçlere aktif katılımını sağlamıştır. Bu açıdan The Circle filmine baktığımızda ise; oy kullanacak olan her vatandaşın Circle hesabı üzerinden oy kullanabilmesi fikrinin yasal hale getirilmesi yönünde kararlar alınmıştır. Tüm seçmenlerin çembere dahil olması seçimlerdeki hileyi önlemeye ve gerçek demokrasiyi sağlamaya yardımcı olacaktır. Bu sayede herkes fikirlerini özgürce beyan etme ortamına sahip olacak, aktif şekilde The Circle aracılığıyla oy kullanabilecektir. Bu yönü ile The Circle, bilgi toplumunda dijital teknolojilerin gelişmesi ile değişen kamusal alan ve demokrasi fikirlerini güçlendiren görüşler sunmaktadır.
Bilgi toplumunda bilgisayar, iletişim teknolojileri ve internetin gelişmesi ile birlikte bilgiye erişim kolay hale gelmiştir. Bu teknolojilerin ilerlemesi ile “etkileşim” ve “eşzamanlılık” kavramları ortaya çıkmıştır. Gelişen teknolojiler ile birlikte zamansal ve mekânsal ayrımlar ortadan kalkmış, zaman ve mekan algısı değişime uğramıştır. Arayüz kavramı, günümüzde mekanın yerini almıştır ve böylece mekânsal ayrımlar, mekânsal sınırlılıklar ortadan kalkmıştır. Bilginin merkezi konumda olduğu günümüz dünyasında, gelişen teknolojiler ve dijitalleşme ile uzaklar yakın hale gelmektedir. Mekandan bağımsız olarak aynı anda etkileşim halinde olabilmekte, iletişim kurabilmekteyiz. The Circle filmine bu açılardan bakacak olur isek; filmde The Circle içerisinde bulunan yüzlerce insanın her an mekandan bağımsız olarak birbirleri ile etkileşim halinde olduğunu görebiliriz. Yapılan interaktif yayınlar, eşzamanlı olarak izlenme imkanı sunmakta ve herkes arasındaki etkileşimi güçlendirmektedir. Mae’nin SeeChange kamerasını her an yanında bulunarak uyanmasından gece yatmasına kadar her anını canlı olarak dünyanın her yerindeki insanlara açıklık ile sunuyor olması da mekan algısının değişmesine bir örnektir. Bilgi toplumunda da görüldüğü gibi The Circle’da bilgiye erişim kolay hale gelmiştir. Mekandan bağımsız olarak ve arayüzler kullanılarak eşzamanlı olarak yüzlerce insan arasında etkileşim sağlanabilmektedir.
BİLGİ TOPLUMUNA YÖNELİK ELEŞTİRİLER BAĞLAMINDA “THE CIRCLE”
Bilgi toplumunda bilgi; merkezi konumdadır ve dijitalleşen dünya, gelişen teknolojiler ile birlikte bilgiye erişim ve bilginin yayılması kolaylaşmaktadır. Bilgiye erişimin kolaylaşması ile daha eğitimli bir toplum oluşacağı görüşü hakimdir. Bilgi toplumunda demokrasinin ve kamusal alanın güçleneceği böylece fikirlerin özgürce ifade edilebileceği ve tartışılacağı bir ortam yaratılmış olacaktır. Bilgi toplumu kuramcıları teknolojiye ve teknolojinin getirilerine olumlu bakmaktadırlar. Tüm bu olumlu yanlara rağmen bilgi toplumunun olumsuz ve eleştirilen yanları da mevcuttur.
İlginizi Çekebilir: Sosyoloji Biliminin Kurucusu
Bilgi toplumunda bilginin bir güç ve otoriteyi beraberinde getirmesi ile sahiplik meselesi ortaya çıkmaktadır. Tüm medya mecralarının sahibi vardır ve bu sahipliğin arkasında ciddi bir iktidar ve güç alanı bulunmaktadır. Bilgi toplumunda bilgiye açık erişim, gönüllü katılım ve şeffaflığın diktatörlüğü gibi kavramların sonucunda gözetim artmakta ve mahremiyet ihlal edilmektedir. Bilgi toplumunun Batı toplumları odaklı olması ve iletişim teknolojilerine erişimin eşitsiz olmasından dolayı gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler arasında farklılık ve gelişmişlik arasındaki uçurum artmaktadır. İktidar sahibi olan, bilgiyi elinde bulunduran güç sahipleri tarafından yaratılan söylem ve baskın görüşler egemen olmaktadır. Bilgi toplumu halk yararına değil; endüstri yararına, güçlülerin -bilgi sahiplerinin- çıkarlarına hizmet etmektedir. İnternetin gelişmesi ve yaygınlaşması ile yararlı bilgilerden ziyade enformasyon ve dezenformasyon artmaktadır. Bunun sonucunda da enformasyon ile pek çok insan yanlış yönlendirilmektedir. The Circle filmi açısından baktığımızda ise; teknoloji pek çok yeniliği hayatımıza getirse de insan hayatı üzerindeki etkisi, mahremiyet ve veri gizliliği gibi konularda pek çok olumsuz etkiye de sahiptir. Filmin son sahnesi ile birlikte Mae Holland teknolojinin ailesi, sosyal çevresi ve hayatının hemen hemen her alanındaki yıkıcı etkisini acı bir deneyim ile fark etmektedir. Teknoloji hayatımızda birçok kolaylık sağlasa da pek çok yıkıcı ve zararlı etkiye de sahiptir. Gelişen teknolojiler ile bilginin güç haline geldiği günümüz toplumlarında bireyler açık ve şeffaf olmaya teşvik edilmektedir fakat filmin son sahnesinde de gördüğümüz gibi bu açıklık ve şeffaflık daveti gücü elinde bulunduranlara, şirket sahiplerine yapıldığında mahremiyetlerini korumak istedikleri ve şeffaflığı reddettikleri görülmektedir.
The Circle filmi, bireylerin veriye dönüştürülmesinin sonuçları ile seyirciyi karşı karşıya bırakan bir filmdir. Gelişen teknolojiler ve dijitalleşen dünya ile beraber kontrol artık bireylerin elinde değildir. Her birey egemen güçler tarafından yönetilen, kontrol edilen, izlenen birer data haline gelmiştir. The Circle, insanları manipüle etmek için bilginin gücünü kullanmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile beraber mahremiyetin, gizliliğin, kişisel alan ve sınırların azaldığı bir dünyaya dönüştüğümüzü gösteren film; dijital kimliklerin, sosyal medya profillerinin ve platformlarının, internetin, dijital teknolojilerin varlığı ile beraber şeffaflığın yol açabileceği sorunlara, kişisel verilerin önemine ve korunmasına, dijital farkındalığa dikkat çekmektedir.
Keşfedin: Max Weber
SONUÇ
Günümüz dünyası ciddi bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Gelişen teknolojiler ile beraber dijitalleşen bir dünya içine hapsolmaktayız. Bilgi, her şeyin öznesi haline gelirken gücü de beraberinde getirmektedir. Bilgiye internet sayesinde çok çabuk ve hızlı şekilde ulaşmaktayız. Buna ek olarak gelişen teknolojilerin arayüz olarak kullanılmasıyla zamansal ve mekânsal sınırlılıklar ortadan kalkmakta, zaman ve mekan arasındaki sınır silikleşmektedir. Bu sayede her an her yerde dünyanın farklı yerlerindeki inanlar hakkında haber alabilmekte ve iletişim halinde kalabilmekteyiz. Sosyal mecraların gelişmesiyle birlikte Twitter, İnstagram gibi platformlarda kendi sanal kimliklerimizi oluşturabilmekte, kamusal alancıklar yaratarak düşüncelerimizi ‘özgürce’ paylaşma imkanına sahip olmaktayız. Tüm bu olumlu etmenlerin yanı sıra dijitalleşme ile beraber pek çok sorun da hayatımızda gün yüzüne çıkmaktadır. Hayatımızın her anını sosyal medyada paylaşmakta, yaşadığımız her gelişmeyi duyurmakta ve bunu bir popülerlik aracı haline getirmiş durumdayız. Şeffaflığın diktatörlüğünün hakim olduğu bir toplum içerisine sürüklenmekteyiz. Kişisel alan kavramımız yok olmakta, her an sosyal mecra sahipleri tarafından bilgilerimiz kaydedilmekte, gözetim altında yaşamaktayız. Üstelik tüm bunları kendi gönüllü rızamız ile gerçekleştirmekteyiz. Girdiğimiz web sitelerinde kabul ettiğimiz çerezler ile, sosyal medya hesaplarımızda paylaştığımız bilgilerimiz ile kontrol edilmekte ve bir veri haline dönüşmekteyiz. Toplumumuz ve dünyamız gitgide tehlikeli ve enformasyon, dezenformasyon yığınları ile dolu bir hal almaktadır.
KAYNAKÇA
- Çakır, Mukadder (ed.). Bilgi Toplumu Tartışmaları. İstanbul: Pales Yayınları, 1. Basım, 2018.
- Yücesan Özdemir, Gamze (2009). “Küresel İletişim Çağı: Egemen Yaklaşım Versus Ekonomi Politik Yaklaşım” (ed.) Selda Bulut, Sermayenin Medyası Medyanın Sermayesi, Ekonomi Politik Yaklaşımlar, Ankara: Ütopya Yayınları, 15-45.
- Çalışkan, Behlül (Temmuz 2009). Enformasyonun Metalaşması Üzerine. Marmara İletişim Dergisi, No. 15 (Temmuz 2009): 23-46.
- Mukadder Çakır, “Bilgi Toplumu Kuramları ve Prekarya Tartışmaları”, Bilgi Toplumu Tartışmaları, ed. Mukadder Çakır. (İstanbul: Pales Yayınları,2018), 19-114.
- Gülşah Başlar, “Bilgi Toplumu Kuramları Bağlamında Kamusal Alan ve Bilgi Yanılsaması”, Bilgi Toplumu Tartışmaları, ed. Mukadder Çakır. (İstanbul: Pales Yayınları,2018), 115-126.
- Merve Alçayır, “Bilgi Toplumu Yaklaşımları Bağlamında Zaman ve Mekan Sorunu”, Bilgi Toplumu Tartışmaları, ed. Mukadder Çakır. (İstanbul: Pales Yayınları,2018), 167-199.
- Ponsoldt, James. “The Circle”. 2017.
Sevgili Şermin Ecem,
Bilginin güç olduğu ve bilgiye sahip olanın toplumda belirleyici bir rol oynadığı fikri..
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte mahremiyetin azaldığı ve bireylerin kontrol edilen birer veri haline geldiği eleştirisi..
Bu iki noktaya olan vurgu muazzam.
“The Circle” filmine dair yapılan analize gelince, teknolojinin avantajlarını ve dezavantajlarını göstermesi açısından etkileyici. Film, şeffaflığın ve bilginin gücünün, bireylerin mahremiyetini nasıl tehdit edebileceğini göstererek, bu konuda izleyiciye düşündürücü bir deneyim sunuyor. Genel olarak, yine çoklu bakış açıları ve derinlemesine bir analiz sunmuşsun. Tebrik ederim.