Bir Etnik Grup Olan Conolar’ın Yaşayış Tarzı

Adana'da yaşayan, Çingeneliğe dayandırılan bir etnik grup olan Conolar'ın yaşam tarzı ve diğer toplumlar tarafından dışlanma sebepleri ele alınmıştır. "Cono Ahmet ve Çocukları" adlı belgesel üzerinden de incelenmiştir.

Bir Etnik Grup Olan Conolar’ın Yaşayış Tarzı
0

“Çingeneler için Türkçede lûlû, mutrib/mutrip, elekçi, arabacı, sepetçi, gurbetî, abdal, esmer vatandaş, teber, cano/cono, kara kuvvetleri, köçer, karaoğlan, beyzâde, cuki, balamoron, pırpır, todi, mango” gibi isimler de kullanılır.” (Yıldız,2007;78)  Cono. Adana’da yaşayan bir etnik gruptur. Cono, köken olarak çingeneliğine dayandırılmaktadır. Conolar, toplumun kabul gören yapısına uymadıkları gerekçesiyle dışlanmaya, damgalanmaya maruz kalmıştır. “Damga; gözden düşürülmüş, itibarsızlaştırılmış olan, gözden düşürülmesi itibarsızlaştırılması ihtimali olan kişi, grup veya topluluklara yönelik algıları içerir.” (Goffman’dan akt. Geçgin,2019;232) Yoksul olarak kalan bu grup; sağlıksız, eğitimsiz bir biçimde hayatlarını sürdürmektedir. Eğer birey, hayatta kalma mücadelesi içerisine girip yalnızlaşırsa birtakım sapma davranışlar gerçekleştirebilir. Birey, sapma davranışı gerçekleştirdiği için de toplumdan dışlanıp damgalanabilmektedir.

“Cono Ahmet ve Çocukları” adlı belgeselde de görüldüğü üzere kendilerinin “hırsız” olarak damgalandıklarını belirtmektedirler. Kimi hırsızlık yaptıklarını kabul ederek “küçük çaplı yankesicilik” olarak ifade ederken kimi de “hırsızlık yapsak son model arabamız” olur diyerek yalanlamaktadır. En çok şikâyet ettikleri durum ise sabıkalı oldukları için ortada bir suç olduğunda onların adının geçmesidir. Hırsızlık yapma nedenleri olarak devleti ön plana atmaktadırlar. “Devlet bana bir imkân tanımamış, ben hesap vereyim devlete, herkes gayrimeşru yola koşuyor” diyerek sözlerine devam etmektedirler. Devletten istedikleri çocuklarının okutulması, eğitilmesidir. Kendilerine imkân tanındığında çalışabileceklerini, hırsızlığı bırakabileceklerini ifade etmektedirler. Belgeselde dikkat çeken bir diğer nokta kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususudur. Kız çocukları 12-14 yaşlarına geldiklerinde evlendirilmektedir. Ayrıca bu evlilikler daha çok Conoların içlerinden biri ile olmaktadır. Conolar için askerlikte önemli değildir. Belgeselde asker kaçakçısı olarak yaşadıklarını ifade etmektedirler. Conoların yaşam pratiklerinde küçüklükten kazandırılan davranışlar söz konusudur. Conoların önemli özellikleri arasında kavga etmek yer almaktadır. Conolar, sadece kendi dışındaki gruplarla değil aynı zamanda kendi içlerinde de kavga etmektedir. Kendi içlerinde kavga etmelerinin nedeni güç gösterisi iken dışarıda kavga etmelerinin nedeni hayatta kalma mücadelesidir. Conoların bazıları alevi bazıları sünni bir inanç benimsemektedir. Belgeselde ise kendisini alevi olarak tanıtan bir Conoyla karşılaşılmaktadır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Simone De Beauvoir Üzerine

Conolar, kılık kıyafetleri ile tanınabilmektedir. Kadın ve erkeklerde abartılı renkler, süslü giyim tarzı vardır. Çekimli uzatmalı konuşmaları, küçük kız çocuklarının kucaklarında bebekleri ile ayırt edilmeleri kolaydır. Pazar günleri semt pazarlarından aldıkları baş aşağı sarkmış canlı tavuklarla da göze çarpmaktadırlar. Conolarda küçük kız çocukları dilendirilmektedir. Bu kız çocuklarının üzerlerinde eski, kirli kıyafetler bulunmaktadır. Ayrıca kız çocuklarının çoğunun ayağında ayakkabıda bulunmamaktadır.

Bu etnik grup Conalar, kendilerinin Kürtlerle, Çingeneler ile karıştırılmasına tepki göstermektedir. Çingenelere mensup olsalar da onlardan biri olarak değerlendirilmek istememektedirler. Conoların Çingenelerden farklı olduğu nokta ise çok bakımsız olmalarıdır. Her ikisi de abartılı ve renkli giyinir fakat Çingeneler daha abartılı ve süslü giyinmektedir.

Conolar, her ne kadar belirli bir mekânla sınırlı (Adana/Yüreğir) gibi görünseler de toplumsal hareketlilikleri, davranışsal pratikleri- ki bu pratiklerin çoğunluğu suçla ilişkili görünmektedir- mekânsal sınırlılıkları aşan ve geniş toplumsal dünyada etiketlenmiş, ayrıksı, tipleştirilmiş şekilde bir kültüre sahip olmuşlardır. Diğer taraftan kendileri de bu tipleştirmeye uygun davranış pratikleri sergilemeye devam etmekte ve kendi kimliklerini bu yöndeki pratiklerle pekiştirilebilmektedir. (Geçgin,2019;225) Conolar, toplumsal dışlanmaya maruz kaldıkları için suça daha fazla bulaşma eğilimi göstermektedir. Conaya gösterilen tepki ile kişinin kimlik inşası arasında bir bağıntı bulunmaktadır.

Conolarda büyükler, küçüklere rol model olmaktadır. Bu nedenle büyüklerin gerçekleştirdiği suç pratikleri nesilden nesile aktarılmaktadır. Gerçekleştirilen pratikler; kültürel çevre, ahlaki değer sistemi çerçevesinde kazanılmış davranış şekilleridir. Conoların kendilerine özgü konuşma, dil, kıyafet gibi özellikler göz önüne alındığında yaşama biçimlerini ifade etmektedir. Ayrıca Conoların uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı; argo ve küfür kullanımı; dolandırıcılık, hırsızlık vb. pek çok özellik yaşam pratikleridir.

Conolar, kapalı toplum özelliği göstermektedir. Her bir yabancı onlar için bir risk ve tehlikedir. Conoların mahallesine giren bir birey çekingen davranış göstermektedir. “Cono Ahmet ve Çocukları” adlı belgeselde birçoğunun suça yönelik faaliyetlerini anlatmadığı göze çarpmaktadır. Ayrıca Conoların kendi kimliklerini kabul etmedikleri de aşikârdır.

Okulda olması gereken Cono çocukları sokaklarda büyümektedir. Kimi Cono çocuğu, hırsızlık yapmakta kimi mendil satmaktadır. Conoların okuyup meslek edinmesi gerekmektedir. Eğer Cono çocukları eğitilirse tüm Cono toplumunda değişme gözlemlenebilir. Conoların eğitilmesi ile yaşam pratiklerinde farklılaşma olmalıdır ve suç pratikleri azalma göstermelidir. Ayrıca Conolar kendi toplumları içerisinde yaşadıkları sürece kendilerinde bir anormallik görmemektedir. Conolar, davranışlarındaki benzerlik ve farklılıklarla bir grubu oluşturmaktadır. Conolar, kendileri dışındaki topluluklar içerisine girerse kendilerindeki farklılığı ayırt edebilir. Dolayısıyla bu toplumu kendi haline bırakmak bir çözüm değildir bilakis toplumun diğer grupları ile aynı sosyal haklara sahip olmalıdırlar.

KAYNAKÇA

  • Geçgin, E. (2019): Kenardakiler, Ankara: Heretik Yayınları, 217-261.
  • https://www.youtube.com/watch?v=J4-7kwm14Wc (10.03.2021)
  • Yıldız, H. (2007): “Türkçede Çingeneler İçin Kullanılan Kelimeler ve Bunların Etimolojileri”, Dil Araştırmaları Dergisi, Sayı 1, Cilt 1, s.61-82.
thumbnail
Önerilen Yazı
Asılacak Kadın Kitap Analizi

Merhaba, ben Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi sosyoloji bölümü mezunuyum. Bartın Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans öğrencisiyim.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir