Cumhuriyet dönemine gelmeden önce Osmanlı’nın son dönemlerine bakmakta fayda var; Osmanlı’nın son dönemlerinde yapılan ıslahatlar ve modernleşme hareketleri ile birlikte dinsel açıdan zayıflama meydana gelmiştir. Bu durum etkisini Cumhuriyet döneminde önce laiklik daha sonra ise bir üst seviyesi olan sekülerleşme ile birlikte göstermiştir. Laiklikte din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır. Diyanet ayı bir başkanlık olarak görev yapmaya başlamıştır. Cumhuriyet döneminde din ve devlet ilişkisi sekülerleşmenin doğal bir sonucu olarak olumsuz bir yönde gerçekleşmiştir sekülerleşme beraberinde dinin devlet kanalları üzerinden çekilmesini gerektirdiği için aynı zamanda Atatürk ilkelerinden laiklik ilkesi nedeni ile de din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması söz konusu olmuştur Osmanlı döneminde devlet dini kurallar yani şeriat ile yönetiliyordu Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nin devamı olması gibi bir durum söz konusu olmasa da sonuçta kurulan devletin üyeleri yani vatandaşların aynı coğrafyada yaşayan öncesinde Osmanlı Devleti’nin mensubu olan kişilerdir bu nedenle din ve devlet işlerinin ayrılması insanları galeyana getirmek amacıyla adım adım ve siyasi bir planlama ile gerçekleşmiştir dinin devlet işleri içerisinde bulunması laiklik ilkesine tam anlamı ile aykırı olduğu için en kurumunu devlet kurumundan ayırmak Cumhuriyet döneminde yapılan faaliyetlerden biri olmuştur bu bağlamda dönemsel olarak gerçekleştirilen eylemlerde bulunmaktadır
Demokrat Parti Dönemi İle İşler Değişti
Medreselerin kapatılması ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkması ile birlikte dinsel eğitim konusunda çeşitli problemler yaşanmıştır. Gerekli dini eğitimler verilememiştir. Tabi, bu dönemde yükselen Batılılaşma isteği de buna etkili olmuştur. Daha sonra ise İmam Hatipler açılmıştır. Fakat, açılan bu İmam Hatipler’e ilgi gelmemiştir. Fakat çok partili hayat ile birlikte Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile birlikte dini eğitim açısından ilk adım atılmıştır. 4. Ve 5. Sınıflara din dersleri konulmuştur. Haftada birer saat olmak üzere. Özal ile birlikte’de din dersi, ilkokul, ortaokul ve liselerde zorunlu ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Çok partili dönemden itibaren din açısından reformların yapılması ve günümüzde de bu reformların devam etmesi, toplumun dini açıdan kendini eksikliğinden kaynaklanıyor. Nitekim, insanlar dini açıdan kısıtlandığını düşünerek çeşitli partileri iktidara getirmiştir. Din, bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında dinsel açıdan kısıtlanma ve baskı görülmüştür. Fakat, çok partili hayata geçiş ile birlikte dini reformlar açısından esneme yaşanmıştır.