Değişen Toplumda Bireylerin İlişki Kurma Pratikleri: Tinder Örneği

Değişen Toplumda Bireylerin İlişki Kurma Pratikleri: Tinder Örneği
1

Özet

Modern toplumda yaşanan kültürel değişimler, bireylerin ilişki kurma pratiklerinde de birtakım değişikliklere yol açmıştır. Teknolojinin gelişimiyle birlikte bireyin gündelik yaşamının tüm süreçlerinde yanında bulunan cep telefonu, bireyin sosyalleşme ve romantik ilişki kurma ihtiyaçlarına da hizmet etmektedir. Romantik ilişki bulma arayışına hizmet eden Tinder uygulaması da 2012 yılında kurulmuş konum temelli bir eşleşme uygulamasıdır. Bu çalışmanın amacı Tinder kullanıcılarının Tinder’ı ne amaçla kullandıklarını, neden Tinder uygulamasını tercih ettiklerini ve Tinder’da romantik ilişki kurma süreçlerinin nasıl ilerlediğini araştırmaktır. Bu doğrultuda 18-30 yaş aralığında, kartopu örneklem tekniğiyle seçilen farklı cinsiyetlerden 5 kişiyle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak katılımların Tinder’ı daha çok eğlence aracı olarak gördükleri, fakat daha az oranda uzun süreli romantik bir birliktelik arayışında ya da kısa süreli cinsel birliktelik kurmak amaçlarıyla kullandıkları saptanmıştır. Katılımcılar Tinder üzerinden tanıştıkları insanlarla çevrimiçi ortamda yazışırken güven ve samimiyet anlamında tereddütler taşısalar da genellikle yüz yüze buluşulduktan sonra ilişkinin seyri şekillenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tinder, mobil flörtleşme uygulamaları, çevrimiçi ilişki

Giriş

Modern dünyada teknolojinin gelişimiyle birlikte internet ve cep telefonları gündelik hayatta büyük rol oynayan aygıtlar haline gelmiştir. Bireylerin hayatlarını etkileyen bu gelişimler yalnızca teknik anlamda değil, kültürel anlamda da toplumsal hayatta birtakım değişimlere yol açmıştır. Kültürel bakımdan bireylerin flörtleşme ve yakın ilişkiler kurma süreçleri de önceleri iş, okul, ortak çevre gibi yaşam alanlarında gerçekleşirken flörtleşmenin internet ortamına taşınmasıyla daha önce hiç ortak bir mekanda bulunmamış bireyler birbirleriyle iletişime geçebilmektedir. Günümüz modern dünyasında, özellikle büyük şehirlerde insanların sürekli meşgul olduğu ve sosyalleşmeye çok daha az zamanlarının olduğunu göz önünde bulundurursak internet üzerinden flörtleşmenin bu bakımdan da bireylere kolaylık sağladığını söyleyebiliriz. Özellikle modern kent yaşamında ilişkilerin kurulmasındaki zorluk ve belirsizlikler, bu tür uygulamalara ilgiliyi arttırmış ve flört deneyimine yeni bir boyut getirmiştir (Aydoğan, 2020: 289; aktaran Yayla, 2022).

Illouz’a göre (2006), internet ortamında flörtleşme siteleri bedenin varlığını hükümsüz kılarak, bireylerin benliklerini standartlaştırmıştır. Burada bireyler kendilerini standart anket sorularıyla tanımlar ve benlik sunumu belli bir kişi için değil, genel ve soyut bir kitle için sergilenir. Ona göre internet ortamı, kişiyi ekonomik bir işlem formunda arz ve talep yasalarının yönettiği değişken bir piyasada başkalarıyla rekabet eden ambalajlı bir ürüne dönüştürür. Bu noktada tüketime vurgu yapan Illouz, eğlence isteğinin, yeni cinsel özgürlük biçimlerini tecrübe etme arzusu ve duygusal yakınlık arayışı eğlence endüstrisinde, romantik hisleri tüketici deneyiminden ayırt etmenin zorlaştığını ifade etmektedir.

Bauman’a göre (2012) ise sanal ilişkiler, eski tarz taahhüt edilmiş, uzun soluklu ilişkilere nazaran akışkan modern yaşama uygun romantik olasılıkların hız kazanmasını ve bireylerin daha fazla tatmin etme vaadiyle birbirleriyle yarışacakları bir piyasanın oluşmasını ifade eder. Gerçek ilişkilerin aksine modern dünyada bir hızlı tüketim unsuruna dönüşmüş olan sanal ilişkilere girmek ve çıkmak çok kolaydır. Sanal ilişkilerle birlikte bireyler arasındaki bağlantılar sıklaşmıştır fakat aynı zamanda sığlaşmıştır. Bağlantılar derinleşip bağ haline gelemeyecek kadar yüzeysel ve kısa sürmektedir. Sanal ortamda birisiyle temasa geçmek az zaman ve çaba gerektirirken bunları parçalamak için de az zaman ve çaba yeterlidir. Sanal yakınlığın krizleri kalıcı bir kalıntı ya da tortu olmadan sona erer. Bu bağlamda internet üzerinden flörtleşmenin bireyler için ne ifade ettiği, arayışlarının ne yönde olduğu ve ilişki kurma süreçlerinin nasıl ilerlediği bir soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır.

tinder

Flörtleşme Uygulamaları ve Tinder

Flörtleşme uygulamalarında, bireyler fotoğraflarını ekleyerek kendisi hakkında çeşitli bilgileri; eğitim, yaş, kilo, hobiler ve ilgi alanlarıyla birlikte, ilgilendikleri cinsiyeti de belirten bir profil yaratarak partner arayışına girmektedirler. Bu uygulamaların çoğunluğu telefonun konum bilgisini kullanarak profil sahibinin yakınındaki adayları göstermektedir.

Bu uygulamalar arasında en popüler olan Tinder uygulaması “takılma kültürü” (hook up culture) içinde anılmaktadır (Bryden, 2017; aktaran Anbarlı, 2021). Tinder uygulaması konum temelli bir uygulamadır ve diğer kullanıcının diğer kullanıcılarla coğrafi yakınlığı temelinde çalışır. Uygulama, profil oluşturmak için bir telefon numarasıyla veya Facebook hesabıyla bağlantı kurulmasını talep eder. Kullanıcı profilini oluşturduktan sonra kendi cinsiyetini, cinsel yönelimini, karşısına çıkmasını istediği cinsiyetleri ve kişilerin yaş aralıklarını belirler. Daha sonra uygulamanın kendi konumuna erişmesine ve eşleşmek istediği kişilerin azami mesafesini belirler. Bu azami mesafe en az 2 km en çok 160 km’dir.

Profil oluşturulduktan sonra uygulama kullanıcının girdiği bilgilere göre algoritmik olarak uygun kişileri karşısına çıkarır. Burada kullanıcı karşısına çıkan kişiyle eşleşmek istiyorsa evet anlamında sağa, hayır anlamında sola kaydırır. Kişilerin kartlarında fotoğraflar, Spotify bilgisi, ortak ilgi alanları, kendileri hakkında yazdıkları kısa bir açıklama bulunmaktadır. Kullanıcının sağa kaydırdığı kişi de onu sağa kaydırmışsa uygulamada “Bu bir eşleşme!” yazısı çıkar ve iki kişinin sohbet ekranı açılır. Sohbet başladıktan sonra çoğu kullanıcı bu adımda farklı bir platforma geçme ihtiyacı duyar. Bunun sebeplerine baktığımızda mesajlaşma özelliğinin ve uygulamanın yavaş olması, aynı zamanda gizlilik şüphelerinden dolayı kişilerin ikinci bir üs olarak Whatsapp ve Instagram uygulamalarına geçiş yaptıklarını gözlemlemekteyiz. Üstelik bu platformlara geçişle birey karşı tarafa kişisel alanını açmaktadır. Çünkü bu iki uygulama Tinder’dan daha kişiseldir çünkü yalnızca yabancılar tarafından değil gerçek hayatınızda var olan insanlar tarafından da görülebilmektedirler.

Araştırmanın Amacı ve Yöntemi

Bu çalışma Türkiye’deki Tinder kullanıcılarının, uygulamayı kullanım amaçlarını ve kullanım deneyimlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Teknolojinin gelişimiyle birlikte değişen günümüz modern toplumunda sanal hayatın yaygınlaşması, mekan ve zaman birliğinin önemini yitirmesi sonucu sanal ortamda ilişkilerin yaşanma biçiminde de çeşitli değişimlere yol açmıştır. Bu araştırmada da ilişkilerin sanal ortama taşınmasının ilişki deneyimlerini nasıl etkilediği ve bireylerin ilişki anlayışlarının, geleneksel ilişki anlayışına göre nasıl değiştiği açığa çıkarılmak istenmiştir.

Araştırma sorularının cevaplarına ulaşmak için nitel bir araştırma deseni tasarlanmıştır. Araştırma, kartopu örneklem yöntemiyle ulaşılmış Tinder kullanıcılarıyla yarı yapılandırılmuş görüşme tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Kartopu örnekleme yöntemi, araştırmacının bir örnek olayla başladığı, daha sonra o örnek olaydan aldığı bağlantılı kişilerle ilgili bilgilere dayanarak başka örnek olaylar belirlediği ve süreci tekrarladığı rastlantısal olmayan örneklemdir (Neuman, 2006, s. 324). Ankara’da yapılan bu çalışmada araştırma öncelikle bir Tinder hesabı açarak alanı tanımıştır. Bu alanda görüşme yapılacak kişilere de ulaşılmaya çalışılmış fakat eşleşilen kişiler görüşme yapmayı kabul etmediğinden araştırmaya kartopu örneklem yöntemiyle devam edilmiştir.

Çalışmada bireylerin Tinder’ı hangi amaçla kullandıkları ve ilişki yaşama süreçlerinin nasıl ilerlediği hakkında yarı yapılandırılmış açık uçlu sorular yöneltilmiştir. Sahaya uygulamayı kullanan ve görüşmeyi kabul eden iki kişiyle girilmiş ve diğer görüşmecilere de bu kişilerin bağlantıları sonucunda ulaşılmıştır. Araştırmacı Tinder kullanan iki anahtar kişi dışında diğer kişilerle tanışık değildir. Ulaşılan kişilerin üçüyle yüz yüze görüşme gerçekleştirilirken diğer kişiler yüz yüze görüşmeyi kabul etmediğinden görüntülü görüşme yoluyla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler 04.01.2023-12.01.2023 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

Araştırma Bulguları

Sahaya girilen anahtar kişilerin demografik bilgileri, cinsiyetleri ve yaşları görüşülecek kişilerin seçiminde belirleyici olmuştur. Örneklem grubunu oluşturan 5 katılımcıya yöneltilen bütün sorular açık uçlu sorulardır. 18-28 yaş aralığında eğitim durumları lise mezunu, önlisans öğrencisi ve lisans öğrencisi şeklinde değişiklik gösteren, ilişki durumları bakımından ilişkisi olmayan, düzenli ilişki yaşamayan, birkaç kişiyle aynı anda görüşen ve evli olmak üzere 3 erkek 2 kadın katılımcı ile görüşmeler yapılmıştır.

Katılımcıların 2 tanesi araştırmanın yapıldığı dönemde aktif olarak Tinder kullanırken diğer katılımcılar bu dönemde Tinder kullanmamaktadır. Bir katılımcı evlendiği için, bir katılımcı bir ilişkiye başlama potansiyeli olduğundan ve diğer katılımcı da güvenlik problemlerinden dolayı Tinder kullanmayı bırakmıştır. Katılımcılara Tinder’dan başka bir flörtleşme uygulaması kullanıp kullanmadıkları sorulduğunda, tüm katılımcılar başka flörtleşme uygulaması kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Özellikle Tinder’ı tercih etme sebepleri sorulduğunda ise konum odaklı çalışması ve popüler olması cevapları ön plana çıkmaktadır.

Tinder Kullanım Amaçları

Katılımcılara Tinder’ı neden indirdikleri, ne amaçla kullandıkları doğrultusunda sorular yöneltildiğinde, eğlence amaçlı iletişim kurmak, ciddi bir ilişki bulmak, yeni insanlarla tanışıp sosyalleşmek ve kısa süreli, birkaç gün takılmalık ilişkiler kurmak şeklinde cevaplar alınmıştır.

“Tinder’ı kullanma amacım yeni birileriyle tanışmak, vakit geçirmekti. […] Ciddi bir ilişki bulmak istedim fakat asla böyle bir şey gerçekleşmedi” (E, 21, Kadın)

“Tinder’ı kullanma amacım öncelikle günlük ilişkiler yaşamaktı. Birisiyle tanışıp birkaç gün takılmak amacıyla tinderı kullanmaya başladım. […] Tinder’ı daha çok eğlence aracı olarak görüyorum.” (B, 28, Erkek)

“İlişki bulmak isterim fakat bence flört uygulamalarının amacı eğlence içindir. Bu uygulamayı indirenler bence bu amaçla indiriyorlar. Ciddi bir ilişki bulabileceğimi düşünmüyorum.” (A, 20, Erkek)

Eşleşmeler

Tinder, davranışsal olarak kaydırma hareketi temelinde ilerleyen bir uygulamadır. Bir kişiyle eşleşmek istediğinizde o kişinin kartını sağa kaydırmanız gerekmektedir. Katılımcılara bir kişiyi kaydırmadan, iletişime geçmeden önce nelere dikkat ettikleri sorulduğunda öncelikli olarak fiziksel görünüş, kartta yazan hobiler, açıklamalara ve konum olarak yakınlığa dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Burada erkek katılımcıların belli özelliklere dikkat edip direkt olarak iletişime geçtikleri, kadın katılımcıların ise karşı taraftan ilk mesajı aldıkları ve ilk mesaja göre iletişime geçip geçmeyeceklerine karar verdiklerine yönelik yanıtları da dikkat çekmektedir.

“İlk olarak profil fotoğrafına bakıyorum ve diğer fotoğraflarına. Eğer güzelliği dikkatimi çekiyorsa açıklamasına ve hobilerine bakıyorum. Buna göre ona yazıp yazmayacağıma karar veriyorum.” (A, 20, Erkek)

“Profil fotoğrafına ve açıklama kısmına bakarım ilgimi çeken bir özelliği olursa iletişime geçerim.” (D, 18, Erkek)

“Fotoğraflarının ilgimi çekmesi, dış görünüşü ve hobilerimizin falan ortak olması ve attığı ilk mesaj benim için önemli.” (C, 22, Kadın)

“Öncelikle fotoğraflarına bakıyorum, dış güzelliği hoşuma giderse aynı ortamlarda takılmış mıyız, aramızdaki mesafeye bakarım.” (B, 28, Erkek)

thumbnail
Önerilen Yazı
Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni Bağlamında Yeni Medya Araçları ve Sosyal Medya

Eşleştikten Sonra İlişkiye Başlama Süreci

Burada katılımcılara Tinder’da tanıştıkları kişiyle iletişimin ne yönde ilerlediği ve ilişkinin ne yönde ilerlediği yönünde sorular yöneltilmiştir. Katılımcılara Tinder üzerinden hangi konular hakkında sohbet ettikleri sorulduğunda genel olarak tanışma amaçlı, karşılıklı birbirlerini tanımaya yönelik konular konuşulduğu ortaya çıkmıştır.

“Nerede oturduğu, hobileri, fobileri, sevdiği, sevmediği şeyler, burcu, yani kendisini tanıyabileceğim şeyler, konular hakkında konuşurum.” (D, 18, Erkek)

“Hayatlarımız, eski yaşantılarımız, gelecekten beklentilerimiz gibi konular hakkında konuşurum.” (E, 21, Kadın)

“Genellikle hemen müsaitlik durumunu öğrenip buluşma amacıyla sohbete girerim.” (B, 28, Erkek)

Katılımcılara iletişime geçtikleri kişiyle ilişkiye başlayıp başlamayacaklarını ne zaman anladıkları sorulduğunda ise özellikle buluştuktan, yüz yüze görüştükten sonra karşıdaki kişinin davranışlarına göre bu kararlarının şekillendiği cevabı alınmıştır.

“Öncelikle tanışırım, daha sonra biraz yüz yüze zaman geçirdikten sonra birkaç gün içerisinde karar vereceğimi düşünüyorum.” (B, 28, Erkek)

“İlk önce yüz yüze görüşmek isterim orada karşılıklı diyaloğumuza bakarım. Orada karşı tarafın düşündüklerini, hissettiklerini anlayıp ona göre karar veririm.” (C, 22, Kadın)

Aynı zamanda araştırmada katılımcıların yüz yüze başlayan ilişkileriyle Tinder üzerinden başlayan ilişkileri üzerinden bir kıyaslama yapmaları istenmiş ve şu şekilde cevaplar alınmıştır;

“Yüz yüze olan ilişkide karşımdakini görebiliyorum, sohbet ederken davranışlarını mimiklerini gözlemleyebiliyorum ve bu ilişki daha uzun sürüyor. Tinder’dan tanışıp biriyle buluştuğumda daha çok çekiniyorum, karşı tarafta aynı şekilde, fazla sohbet olmuyor ve bu da daha kötü oluyor.” (D, 18, Erkek)

“Yüz yüze başlayan ilişkimde zaten önceden tanıdığım için daha kolay samimiyet kurarak ilişkiye daha hızlı başladım. İnternet üzerinden tanıştığım kişiyle önce tanışma aşamaları olduğu için daha yavaş ilişki kuruluyor, güven ortamı daha geç oluşuyor.” (C, 22, Kadın)

“İnternet üzerinden tanıştığım 10 gün sürüyorsa, yüz yüze tanıştığım 10 yıl sürebilir. İnternet üzerinden daha anlık ilişkiler kuruyorum.” (B, 28, Erkek)

“Bence ilişkinin temelini oluşturan şey güvendir ve yüz yüze bu güven daha iyi sağlanır. Ama flört uygulamasında acaba başka biriyle konuşuyor mu, acaba benden başka biri var mı hayatında gibi tereddütler olabilir. Yüz yüze de böyle tereddütler olabilir fakat mimikleriyle, davranışlarıyla yüz yüze ortamda bunu daha iyi anlayabiliriz.” (A, 20, Erkek)

thumbnail
Önerilen Yazı
Evli Bireylerin Sosyal Medya Kullanımlarının Evliliklerine Olan Etkisi

Katılımcıların Tinder Hakkındaki Düşünceleri

Burada katılımcılara Tinder kullanıcılarına ne kadar güvendikleri ve kullanım amaçlarının ne olduğu yönünde sorular yöneltilmiştir. Katılımcıların hepsi yüz yüze tanıştıkları birine göre Tinder üzerinden tanıştıkları kişiye daha az güvendiklerini, sahte kişiler olabileceklerine yönelik kaygılar yaşadıklarını ve bu insanların genellikle eğlence amaçlı bu uygulamayı kullandıklarını düşündüklerini belirtmişlerdir.

“Yüz yüze tanıştığım kişiye göre kıyaslarsam, 5 üzerinden değerlendirirsem yüz yüze tanıştığım birine 4 güveniyorsam flört uygulamasında tanıştığım kişiye 2 güvenirim. Nedeni de çünkü o insanı tanımıyorum, belki fake olabilir, belki bana kendini şu şekilde tanıtıp farklı bir insan olabilir. Sonuçta yüzünü görmedim, buluşmadım.” (A, 20, Erkek)

“İnternetten tanıştığım insanlara çok fazla güvenim olmuyor. Nedeni de kendim de karşımdaki insana güven verdiğimi düşünmüyorum.” (B, 28, Erkek)

“Tinder’ın genelde eğlence aracı olarak kullanıldığını düşünüyorum çünkü konuştuğum insanlardan o tarz izlenim aldım. […] İnternet üzerinden tanıştığım insanlara ilk etapta güvenmem daha önce hiç tanımadığım için. Tanıştıktan sonra, yüz yüze buluştuktan sonra güvenmeye başlarım.” (C, 22, Kadın)

“Eskiden çok güveniyordum fakat şimdi güvenmemem gerektiğini öğrendim.” (E, 21, Kadın)

Katılımcıların Tinder Deneyimleri

Son olarak katılımcılara Tinder’da olumlu ya da olumsuz paylaşmak istedikleri bir tecrübeleri olup olmadığı sorulmuş ve genellikle olumlu deneyimler aktarılmıştır. Olumsuz deneyim yaşayan bir katılımcı bu deneyimini paylaşmıştır. Diğer katılımcılar olumsuz deneyim yaşadıysa bile bunu paylaşmak istememişlerdir.

“Olumlu olarak biriyle eşleşmiştim ve eşleştiğim kişiyle aynı okuldaydık. Sürekli görüşme imkanımız oluyordu. Bu bence olumlu bir şeydi. Olumsuz bir şey de söyleyemem.” (A, 20, Erkek)

“Olumsuz olarak bazı kişilerden direkt olarak ilk mesajdan itibaren cinsel içerikli mesajlar almaya başlamıştım, yani uygulama üzerinden tacize uğradım daha önce birkaç kez.” (C, 22, Kadın)

thumbnail
Önerilen Yazı
Sosyal Medya Bağımlılığının Farklı Kuşaklar Üzerindeki Etkisi

Sonuç

Bu çalışma, flörtleşme uygulamalarının ve özelde Tinder’ın kullanıcılar tarafından neden ve hangi amaçla kullanıldığını ve ilişki yaşama süreçlerini nasıl dönüştürdüğünü, etkilediğini incelemeyi amaçlamaktadır. Kullanım amaçları bakımından katılımcıların bu ortamda ilişki bulmak istedikleri fakat genellikle bu tarz kişilerle tanışmadıkları, karşılarına çıkan kişilerin eğlence amaçlı kısa süreli iletişim kurmak istediklerinden dolayı aradıkları yakınlık ve samimiyeti bulamadıklarını belirtmişlerdir. Burada katılımcıların karşılarına çıkan kişilerin yaklaşımı ve davranışlarına göre tavır takındıkları görülmektedir.

Katılımcıların Tinder’da eşleştikleri kişilerle iletişime geçme, güvenme ve ilişki kurma pratikleri de kişilerin beklentilerine ve karlı tarafın tavrına göre şekillenmektedir. Kişilerin iletişime geçerken özellikle dış, fiziksel görünüme ilk olarak bakmaları, Illouz’un (2006) da belirttiği gibi bireylerin meta olarak, profillerinde kendilerini genel bir kitleye sunmalarını, ilgi çekici, güzel fotoğraflarını ve özelliklerini sergilemelerine yol açmaktadır. Burada da kişilerin, karşılarındaki kişinin gerçekleri yansıtmadıkları, sahte profil oluşturduklarına yönelik tereddütleri ve güvensizlikleri doğmaktadır. Aynı zamanda birden fazla kişiyle eşleşme ve konuşma da güveni sarsarak bireylerin ilişkiye başlama ihtimallerini düşürmektedir.

Sonuç olarak Tinder uygulamasının somut olmayan, sanal bir ortam olması bakımından kullanıcıların karşılarındaki insana olan güven düzeyleri azalmaktadır ve bu da ilişki kurma ihtimalini düşürmektedir. Fakat yine de eşleşilen insanla kurulan iletişim ve yüz yüze buluştuktan sonra yaşanan deneyimler ilişkinin seyrini şekillendirmektedir.

Kaynakça

  • Aydoğan, B. (2020). Konum Temelli Çevrimiçi Tanışma Uygulamalarını Kadınların Flört Deneyimleri Açısından Düşünmek: Tinder ve Happn. Moment Dergi, 7(2), 287-313.
  • Bauman, Z. (2012). Akışkan Aşk, Çev. Ergüden, İstanbul: Versus Yayınları.
  • Bryden, L. T. (2017). Online Dating Applications and The Uses And Gratifications Theory. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Eastern Washington University.
  • Illouz, E. (2011). Soğuk Yakınlıklar: Duygusal Kapitalizmin Şekillenmesi, Çev. Aksoy, İstanbul: İletişim Yayınları.
  • İşözen, Ö. Ü. H. (2022). Mobil Flört Uygulamaları Bağlamında Yakın İlişkiler. Journal Of Social Reserch And Behavioral Sciences, 8(16).
  • Neuman, W. L. (2006). Toplumsal Araştırma Yöntemleri. Nitel ve Nicel Yaklaşımlar. (S. Özge, Çev.). Ankara: Yayın Odası Yayıncılık.
  • Özbaş Anbarlı, Z. (2021). Dijital Ağda İlişkiler: Kullanıcıların Tinder Deneyimleri. Global Media Journal: Turkish Edition, 12(23).
  • Özdemir, D. (2019). Searching For Love And Intimacy As An Everyday Practice: Observations On Dating And Online Dating. İstanbul Bilgi Üniversitesi: Yayınlaşmış Yüksek Lisans Tezi.
thumbnail
Önerilen Yazı
Sosyal Medyada Paylaşılan Şiddet İçeriklerinin Üniversite Öğrencilerinin Şiddet Eğilimine Etkisi

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi - Sosyoloji

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (1)

  1. Rabia Kıvrak 19 Ağustos 2023

    Sevgili Sena,
    Yazında, modern dünyada teknolojinin gelişimiyle birlikte internet ve cep telefonlarının günlük yaşamda oynadığı büyük rolü ve bu gelişmelerin kültürel anlamda flörtleşme ve yakın ilişki kurma süreçlerine etkilerini ne güzel ele almışsın. Ayrıca, Illouz ve Bauman gibi sosyologların görüşlerine yer vermen ve sunduğun detaylı bilgi güzel bir analiz ortaya çıkardığını gösteriyor. Yazının araştırma bölümü de bize kıymetli bilgiler sunmakta. Tebrik ederim. Sevgiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir