Gramsci ‘Fordizmi’ kapitalizmin tipik özelliği haline gelecek bir üretim organizasyonu olarak tanımlamaktadır. Bu üretim organizasyonu, ismini Henry Ford’un otomobil üretim sisteminden almaktadır ve 18. yüzyıldan 1970’lere kadar egemen olan endüstriyel üretim modeli olarak da bilinmektedir. Fordizm, hızlandırılmış ve arttırılmış bir üretimin karşılığı olarak işçilere yüksek maaş ve dolaylı olarak yüksek oranda tüketim fırsatı sunmaktadır.
Ford otomobil fabrikasının kurucusu Henry Ford, T modeli aracı 1908’de geliştirdiği yürüyen bant sistemi ile üretmiştir. Ford, kitlesel üretim modelinin kitlesel pazarları gerektirdiğini ilk fark edenlerden biri olarak bilinmektedir. Ford’un bu tespiti, üretim kadar tüketici oluşturmanın da önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle işçi maaşlarını o dönem için yüksek bir meblağ olan 5 dolara yükseltmiştir. Ücret artışının iki büyük önemi bulunmaktadır, birincisi işçilerin çalışma motivasyonunun yükselmesine yardımcı olması, ikinci önemi ise işçilerin bant sisteminde üretiminde bulundukları ürünün tüketicisi olma hakkını da elde edecek gelire ulaşıyor olmalarıydı.
Fordizm, esnek değil, katı bir üretim modelidir. Kârlılığın arttırılması için her malın belli bir üretim adet sayısını yakalamasının zorunlu olduğu bilinmektedir. Üretim stoklu olarak yapılmaktadır. Mallar üretildikten sonra kalite kontrolü yapılmakta ve hatalı malların tadilatı gerçekleştirilerek düzeltilmektedir.
Başlıklar
Fordizmin İlkeleri
- Ürünler, ürünlerin her parçası ve her görev standartlaştırılmıştır.
- Görevler aynı ise, bazıları mekanize edilebilmektedir.
- Standartlaştırılmayan ya da mekanize edilmeyen görevler Taylorizme tabiidir. Yani her görev bileşenlerine ayrılmakta, zaman- hareket ilkesini gereğince yeniden tasarlanmakta ve işin nasıl yapılması gerektiği talimatı işçilere verilmektedir. Beyin ve kol emeği ayrıştırılmaktadır.
- Sabit tezgâhın yerini yürüyen bant almaktadır.
Fordizmin Genel Özellikleri
- Fordizm çok boyutlu üretim süreçlerine sahiptir ve bu üretim süreçleri birbiri ile ilişkilidir.
- Fordizm, üretim alanlarında oluşturulan bir örgütlenme değil, kapitalist gelişmeyi anlamak ve açıklamak için kullanılan geniş bir kavram olarak kullanılmaktadır
- Fordist üretim tarzı, otomobil endüstrisi ve Amerikan kapitalizmi ile simgeleşmiş olsa da sosyalist ülkelerdeki endüstriyel yapılanmada da fordist-taylorist anlayışa benzer kitlesel üretim söz konusudur.
Fordizmin özelliklerini beş maddede özetleyebiliriz:
- Fordizmde üretim standartlaştırılmaktadır.
- Otomasyon yolu ile kitlesel üretim yapılmaktadır.
- Keynesyen devlet anlayışının -sosyal refah devletinin- düzenleyici ve kontrol edici rolü ön planda tutulmaktadır.
- Üretimde merkezi örgütlenme bulunmaktadır ve Taylorist yönetim anlayışı benimsenmektedir.
- Kitlesel işgücü büyük ölçekli işletmelerde yoğunlaşmaktadır. Bunun bir sonucu olarak da sendikal hareketlilik ortaya çıkmaktadır.
Özetle Fordizm, kitlesel pazara bağlı bir kitlesel üretim sistemi olarak tanımlanmaktadır. Taylorizmin bir devamlılığı olarak, Marksist üretim modeline katkı sağlamaktadır.
Fordist Üretim Nedir?
Fordist üretim bant sistemine dayalı bir üretim biçimi olduğundan ‘seri üretim’ de denmektedir. Üretim standının sabit bir platformdan hareketli bir bant sistemine geçtiği, işçilerin ürünün tek bir noktasına odaklandığı bir üretim modelidir.
Fordist Üretim Biçiminin Özellikleri:
- Fordizm, kitlesel tüketimi hedeflemektedir, bu nedenle fordizm için kitlesel reklamın önemli olduğu bilinmektedir.
- İş bölümü ve iş tanımları katı bir şekilde yapılmaktadır.
- Korunmuş ulusal pazar sistemi ile ilişkili olduğu; rekabet anlayışı, tüm dünya piyasası içinde olduğu ifade edilmektedir.
- Seri üretimciler, talepteki ani düşüşlerden etkilenmektedirler ve bu nedene önlem almaları gerekmektedir.
- Fordizm’in bünyesinde yarı vasıflı işçi, toplu pazarlık, yönlendirilen ulusal piyasa ve merkezileşmiş örgütlenme ilk sıralarda yer almaktadır.
Fordist Üretim Tarzında
- Sendikalar ve toplu pazarlık düzeni bulunmaktadır.
- Devlet, sermaye ve emek arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde arabulucu görevi üstlenmektedir.
- İşçilerin çalışma şartları ve hakları yasal güvence altına alınmaktadır.
- İşçilerin eğitim ve sağlık hizmetleri ihtiyacı, yani toplumsal yeniden üretimin uygulaması, devlet tarafından sağlanmaktadır.
- Keynesci iktisat politikaları uygulanmaktadır.
Fordizmde iki konuda değişmezlik ilkesi bulunmaktadır:
- Tüketicinin taleplerinin değişmemesi, böylelikle de talebin önceden belirlenebilir olma özelliği ilkesi.
- İşgücü piyasasının ve ilişkilerinin değişmezliği ilkesi.
Fordizmin Krizi
Son olarak, fordizmin, değişen talep koşullarına yanıt verememeye başlaması, kitlesel olarak üretilen mallara talebin bitmesi, üretimde kullanılan teknolojik donanımın farklı türden üretim yapabilecek imkana sahip olmaması ve yaşanan ekonomik krizlerle birlikte endüstri ilişkilerinin zarar görmesi gibi nedenlerle büyük bir çıkmaza girdiği bilinmektedir. Bu noktada fordizm, kendini yenilemek ve ilerletmek amacı ile yerini post-fordizme bırakmaktadır.
Kaynakça
- Marshall, Gondol (1999), Sosyoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.
- Ritzer (G), Stepnisky (J) 2014, Sosyoloji Kuramları, De Ki Basım Yayım, Ankara.
- Giddens, Anthony (2013), Sosyoloji, Kırmızı Yayınları, İstanbul.
Gerçekten sosyolojik çerçevede harikada olmuş. Elinize sağlık.