Bu yayında göç nedir? Mülteci kimdir? soruları göç sosyolojisi bağlamında ele alınacaktır. Bu yayın, sosyoloji ders notu niteliğindedir, bütünlük aramayınız.
Dünyada savaşlar, sürgünler, açlık, işsizlik, geçim sıkıntısı gibi sebeplerle yüzyıllardır devam eden bir sosyal hareketlilik vardır. Yerel, ulusal veya uluslararası ölçekte adil bir paylaşımın sağlanması (kimi ülkelerde savaşın olması veya gelir dağılımındaki eşitsizlik vs.) çok zor olduğu için bu göçler devam edecektir.
Göç, insanların sosyal, ekonomik, siyasi veya doğal nedenlerden dolayı coğrafi olarak yer değiştirmesi biçiminde tanımlanabilir. Göç, sadece yaşanan fiziksel mekânın değiştirilmesi değil, sosyal yapının bütün unsurlarını da dönüştüren önemli bir sosyal olgudur. Bunun nedeni ise yeni etkileşimler doğurmasından kaynaklanmaktadır. İnsanlar göç ederken sadece fiziksel eşyalarını almakla kalmazlar, ayrıca tüm yaşam tecrübelerini, örf adetlerini de beraberinde getirirler.
Göç etmek aslında, birey veya aile için oldukça zor karar verilen, “bilinmeyen sulara yelken açmak” demektir. Aidiyetini sağladığın yerden farklı bir yere göç etmek oldukça zorlu bir süreçtir.
Göç konusu altında göç edilen ülkeye göre, iç (ülke içi göç hareketleri) ve dış (ulus aşırı göç hareketleri) göç; ayrıca içe (dışarıdan ülke içine gelen göçler) ve dışa (ülke içinden dışarıya yapılan göçler) göç kavramları mevcuttur.
Ayrıca, Düzenli göç (yasal yollarla gerçekleşen göç) ve Düzensiz göç (yasadışı yollarla gerçekleşen göç) kavramları vardır. Buraya birde Türkiye özelinde Uluslararası koruma (Suriyeliler) kavramını ekleyebiliriz. Düzenli göçün altında zorunlu göçmen ve ekonomik göçmen kavramları bulunmaktadır. Zorunlu göçmen genellikle gönülsüz olarak ortaya çıkarken savaşlar, iklim değişikliğe bağlı veya kalkınma projeleri vs. bağlı olarak gerçekleşmektedir. Ekonomik göçmen ise, gönüllülük esasına bağlı olup, bireyin yaşam standartlarını arttırma isteğinden kaynaklanmaktadır. Ancak asıl mahiyetinde kimin zorunlu göçmen kimin ekonomik göçmen olduğunu anlamak oldukça güçtür. Ayrıca göçmenler geri dönmek için göç ederler ancak geri dönmeyebilirler.
Yani göç, insan hareketliliklerinin bir biçimidir. Yatay (uzamsal, coğrafi) ve dikey (statü) hareketlilik olabilir. Dünyada bir yılda bir milyara yakın kişi hareket etmektedir. Bu kişilerin yaklaşık 250 milyonu göçmendir. Son yıllarda kadınların hareketliğinde büyük bir artış vardır.
Mülteci Kimdir? Göçmen Kimdir?
Göç sosyolojisi bağlamında mülteci kimdir? Göçmen kimdir? Soruları cevaplanmıştır.
Göçmen kavramının tanımı ülkeden ülkeye değişmektedir. Her ülkenin bir vize politikası mevcuttur. Bu politika, bireyin göçmen olup olmadığını belirlemektedir. Vize süresi aşıldığı andan itibaren göçmenlik durumu başlamaktadır. BM göçmeni, sebepleri, gönüllü olup olmaması, göç yolları, düzenli veya düzensiz olması fark etmeksizin yabancı bir ülkede bir yıldan fazla ikamet eden bir birey olarak tanımlamaktadır.
Mülteci nedir? Sorusunun cevabı, çeşitli bloglarda çarpılmaktadır. Doğru tanımı budur. Göç kavramı, 1951 Cenevre sözleşmesine bağlı olarak meydana gelmiştir. Zulme uğrayacağından endişe eden bireyin haklı olarak korku ve endişe ederek başka bir ülkenin korunmasından yararlanma isteğidir. Mültecilik bir statüdür. Türkiye, göç yolları üzerinde olduğu ve bu durumun siyasal oyunlara fırsat vermemesi adına şartlı taraf ülke konumunda olmak şartıyla anlaşmayı imzalamıştır. Yani Türkiye için Avrupa’dan mülteci olarak gelmek isteyen bireylere izin verilirken, Ortadoğu ve Asya’dan gelecek mülteciler, Türkiye hükümetinin kararına bağlı olarak şartlı mülteci olarak kabul edilebilirler. Şartlı mülteci olarak kabul edilirlerse, üçüncü bir ülkeye gönderilene kadar Türkiye’de kalabilirler. Sığınmacı ise bir ülkeye mülteci olarak kabul edilmek isteyen ve mültecilik statüsüne ilişkin yapılan başvurunun sonucunu bekleyen kişidir.
Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler, doğal veya savaş nedenleri ile ülke içi göç hareketlilikleridir. (Depremler veya doğudaki terör olaylarına bağlı olarak İstanbul veya Ankara’ya göç)
Kaynak ülke, göçmenin ilk çıktığı ülkedir. Hedef ülke, varılacak hedef konumundaki ülkedir. Geçiş (Transit) ülke ise kişinin, varmak istediği yere ulaşabilmek için içinden geçtiği veya belli bir süre kaldığı ülkelerdir.