Hermeneutik, pozitivist paradigmanın karşısında yer alan tarihselliğe ve öznelliklere vurgu yapan yorumsamacı yaklaşımdır. Temeli anlama ve açıklamaya dayanan bu türde olgular tek gerçeklik olarak ele alınmaz aksine birden fazla farklılığın bireyin eyleyişine ve onu etkileyen faktöre göre zamansal bir süreç içerisinde ele alınabileceğini söyler.
Toplumsal yaşamın tüm bileşenlerinin genelgeçer bir bakışa hapsedilemeyeceği bireylerin özel olduğu ve buna göre irdelenmesi gerektiği düşünülmektedir. Değer bağımlı ve dil odaklı biçimde işleyen bir yöntemi vardır. En önemli temsilcileri Wilhelm Dilthey ve Max Weber olarak bilinmektedir.
Hermeneutik Yöntem Nedir?
Hermeneutik yöntem, Alman tarih okulundan doğmuştur ve en önemli temsilcisi Wilhelm Dilthey’dir. Ayrıca, sosyolojik anlamda bu ekolde anılan bir diğer isim olarak Max Weber karşımıza çıkmaktadır. Temel bakış açısı ve işleyişi her toplumun kültürel farklılıkları olduğunu ve araştırmacının değer bağımsız olaylara yaklaşamayacağı ancak bunun da bir sınırlılığı yani bir etik yasaya tabi olması gerektiği fikrinden yola çıkılmaktadır.
Böylelikle pozitivizmin dayattığı olgusal tahakküme karşı öznelliklerin ve kendi içinde incelenmesi gereken olayların tarihsel bir perspektifte nedensellik bağlamında tartışılacağı esas alınmıştır. Anlama ve açıklama esasında yorumsama diyebileceğimiz bu gelenek tekillerden tümele bir kanı oluşturulabileceğini varsaymaktadır.
Hermeneutik Temsilcileri Kimlerdir?
Hermeneutik temsilcileri dendiğinde yelpazesi oldukça geniş isim listesi önümüze gelmektedir. Genelde felsefe, tarih ve Dilthey’in ‘tin bilimleri’ dediği kapsamda ele alınan bu geleneğin sosyoloji alanında en temel ikinci paradigma olduğu bilinmektedir. O bakımdan çeşitli farklı disiplinlerden kişilerin yaptığı katkı da es geçilememektedir. Peki, bunlar kimlerdir dendiğinde ise en bilinenleri şu şekilde sıralanabilir;
- Wilhelm Dilthey
- Max Weber
- Jürgen Habermas
- Hans-Georg Gadamer
- Martin Heidegger
- Friedrich Schleiermacher
- Karl Mannheim
- Jacques Derrida
- Michel Foucault
En önemli temsilcileri görüldüğü gibi çalışma stillerinde daha çok tarihsel analizlere odaklanan ve tek bir hakikat yerine ‘yorumlamalar’ üzerine yoğunlaşan bu çalışmacılardan oluşmaktadır. Esasında sosyal bilimlerin pozitivizmin dayattığı determinist yaklaşımlardan kurtulması gerektiği ve öznesi insan olan sosyolojinin de temel gayesinin anlama olduğu ve bunun üzerine çıkarımlar yapmak lazım geldiğini söylemektedirler.
Dil ve kültürün ön planda tutulması tümdengelen kalıp yargıların aşılabileceği ve böylelikle sorunların farklığına gerçekçi bir bakışla eğilebilecek gücün bulunacağı düşünülmektedir.
Hermeneutik Felsefe Nedir?
Hermenuetik felsefe dendiğinde akla Martin Heidegger gelmekte ve onun varlığı açıklama çabasından yola çıkılarak konu anlaşılabilmektedir. İnsanı ötekinden ayıranın varoluşunun farkındalığı üzerinden değerlendirir. Bu şekilde zaman kavramı ile ele alarak bu geleneğe ön anlama kavramını kazandırmıştır.
Metinlerin aynı dönem diğerleri ile kıyas haline gelip yorum bilgisi üzerinden tartışıldığı da ayrıca çeşitli hermönetik yazarlar arasında görülmektedir. Dil ve ifadenin kültür temelinde ilişkisel manada ele alındığı ve tarihsel bir şekilde okunabildiği bir yorumsama sanatı olarak da ifade edilebilir.
Kaynakça:
- Dilthey, W. (1999). Hermeneutik ve tin bilimleri. Notos Kitap Yayıncılık Eğitim Danışmanlık ve Sanal Hizmetler Tic. Ltd. Şti..
- Kasapoğlu, M. A. (1993). Sosyolojide Hermeneutik Uygulamalar. Felsefe Dünyası Dergisi.Öztürk, E. (2009).
- Hermeneutiğin tarihsel dönüşümü. Zeitschrift für die Welt der Türken/Journal of World of Turks, 1(2), 145-175.
- Topakkaya, A. (2007). Felsefî hermeneutik. FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, (4), 75-92.