İlk kitabımız Amerikalı yazar Jack London’dan “Martin Eden”. Kısa bir süre önce tesadüfen aldığım ve ön yargılı olarak okumaya başladığım bir kitap olduğu halde, sosyolojik çözümleme yapabileceğim eserlerin içinde yerini aldı. Kitaba ilk başladığınızda bir aşk romanı olduğunu göreceksiniz. Muhtemelen sosyoloji eğitimi almamış olsaydım, tamamen bir aşk romanı okumuş olacaktım.
Kitabın konusu aslında yazarın kendi hikâyesinden esinlenilmiş. Bu duruma da şaşırmamak gerek. Çünkü bir eser, yazarın kendi hayatından ve içinde bulunduğu dönemin konjonktüründen soyutlanarak anlaşılamaz.
Eden; genç, denizci ve zaman zaman aylak aylak gezen aşık bir yazardır. Aşık olduğu kadın elit bir tabakanın soylu kızıdır. Aslında kahramanımız aşık olduğu kadınla evlenebilmek ve ona layık olabilmek için okumaya-yazmaya karar verir. Ancak bu süreç asla kolay olmayacaktır. Çünkü Eden, eğitim, kültür ve yaşam tarzı açısından çok alt bir sınıfa mensuptur. Ancak Eden kendi sınıfı içerisinde konumu en iyi olan kişidir. Kısacası kitabın konusu Eden’ın Rurth ile evlenebilmek için Rurth’un sınıfına yakışır-layık bir yazar olması gerekir ve bu şekilde de para kazanmalıdır…
Romanı nasıl bir sosyolojik perspektif ile okuyabilirsiniz?
Pierre Bourdieu’un “sermaye çeşitlerini” göz önünde tutarak, sınıfsal analiz yapılabilir. Çünkü mesele sadece ekonomik anlamda bir sınıf farklılığı değil. Eden’ın Ruth’a ulaşması için sosyal, kültürel ve sembolik anlamda da yeterli konumda olması gerekmektedir. Örneğin Ruth, Eden’ın diksiyonunu düzeltmesi yönünde sıkça uyarmış ve eleştirmiştir.
Ruth, Eden’e aşık olmasına rağmen onu olduğu gibi kabul etmemiştir. Hatta ilk zamanlar onun içki içmesinden, argo konuşmasından ve kavgacı olmasından korkmuş ve rahatsızlık duymuştur. Bu anlamda Ruth, Eden’ın hep babası ve çevresindeki erkekler gibi olmasını istemiştir. Bunun için de Eden’ı şekillendirme çabasına girmiştir. Dolayısıyla bu bağlamdan da geniş düşünülebilir.
Sonuç olarak, kitap bittiğinde anlatılan hikâyenin yazarın hayatının birebir aynısı olduğunu göreceksiniz. Ayrıca burada anlatılanlar kitabın çok küçük bir kısmı. Ben sadece sizlere sosyolojik perspektif belirledim. Aksi halde kitapta “aşk, deniz, macera, yoksulluk ve sosyalizm” konuları vardır.