Bu yayında kültür sosyolojisi notları paylaşılmıştır. Kültür sosyolojisi kapsamın genel olarak kült olan kavramlar ( kültür sosyolojisi tanımı, kültür sosyolojisi öğeleri, kültür şoku vb.) ele alınmıştır. Sosyoloji öğrencileri için paylaşılan bu yayın ‘not’ niteliğindedir. Bütünlük aramayınız. İyi okumalar.
Başlıklar
KÜLTÜR SOSYOLOJİSİ
Kültür, sosyolojinin en ilginç ve geniş kullanımlı kavramlarından bir tanesidir. Farklı şekillerde anlaşıldığı edebi ve sosyal bilimler için özellikle önemlidir. Ayrıca birçok farklı anlamlar yüklendiği gündelik yaşamda da çok farklı şekillerde kullanılır. Mesela çevremizdeki insanlardan olsun, yeni tanıştığımız birisi hakkında olsun sıkça şunları duyarız: ‘Kültürlü insan. Ya da ‘yemek kültürü’, ‘spor kültürü’, ‘futbol kültürü’, ‘rakı kültürü’, ‘mutfak kültürü’, ‘müzik kültürü’, ‘Avrupa kültürü’, ‘İslam kültürü’, ‘Doğu kültürü’, ‘Batı kültürü’, ‘popüler kültür’, ‘kültür endüstrisi’, ‘kültür-sanat festivalleri hatta topraktan çıkan mahsullere bile isim olmuş bir kavram ‘kültür mantarı’ ve benzeri daha pek çok farklı kullanımıyla gerek günlük hayatımızda ve gerekse de akademik hayatta, gazetelerde, televizyonlarda, internet sayfalarında, kitaplarda hemen her gün defalarca işittiğimiz, ne anlama geldiği hususunda pek fazla akıl yürütmediğimiz, zihnimizi yormadığımız ve genel olarak herkesin aynı şeyi anladığını varsaydığımız bir kavramdır. Fakat ‘kültür nedir?’, ‘kültür ne anlama gelir?’ diye sorduğumuzda, çoğu insanın cevap veremediği bazılarının da vermiş olduğu cevaplarının diğerlerinin vermiş olduğu cevaplardan farksız olduğunu görürüz. Bir yönüyle çok bildik, bir yönüyle oldukça muğlak, ele avuca sığmayan bir sözcük… Bu muazzam tanım ve kullanım sahası kavramı ilginçleştirirken, öte yandan da bu anlam çeşitliliği kavramı şaşırtıcı ve belirsiz kılmaktadır.
Bu bölümde, kültür kavramını ele almaya çalışacağız. Kültürün toplumsal önemi ve yerini ; kültürün ne olduğunu ve nasıl işlediğini açıklamaya çalışacağız. Kültür nedir? Kültürün temel unsurları nelerdir? Kültürün dinamikleri nelerdir? Kültür, çeşitleri olan bir şey midir? Küreselleşme çağında kültürün durumu nedir? Ve daha pek çok soru bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.
1.Kültürün tanımı
ilk önce lügat(sözlük) anlamına baktığımızda kültür: Bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının tamamı.
İkinci olarak Sosyolojik açıdan baktığımızda ise kültür : Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan her türlü değerlerle bunları kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü.
2. Kültürün Öğeleri
Yeryüzünde birbirinden oldukça farklı olan kültürler olsa da , hepsinin belli sembolleri, dilleri, değerleri, inançları ve normları bulunmaktadır.
2.1. Değerler
Çevremize sergilemiş olduğumuz davranışlarımızı belirlemede ve kendi amaçlarımızı ikame ettirmede bize neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyen standartlardır. “Değerler, insanların cazip, güzel ve iyi olanın ne olduğuna karar verirken kullandıkları kültürel olarak belirlenmiş standartlardır ve genel biçimde sosyal yaşamın ana hatlarını oluşturmaktadır. Değer sistemi, bir toplumdaki ödül ve cezanın da temelini oluşturur. Değerler sistemi, insan birikimini yansıtırlar ve çağdaş insan deneyimi üzerinde etkide bulunurlar. Joseph Fichter, değerlerin “kavramsal olarak bilindiğini, coşkusal olarak yaşatıldığını, ortaklaşa paylaşıldıklarını, ciddiye alındıklarını ve rasyonel normlar gibi kullanıldıklarını” ifade eder. Ona göre değerler sosyal eylemin ve düşüncenin hedefi veya nesnesi değildirler. Değerler aranan şeyin kendisi değildirler, aranan şeyleri önemli kılarlar. Değerleri, hedef ve nesnelerini yolunu işaret eden normlar ve ölçütler olarak kullanırız.
2.2. İnançlar
İnançlar, gerçekliğin doğası hakkında ileri sürülen iddialar, yani dünya hakkında paylaşılan fikirlerdir. İnançlar geçmişin yorumu olabileceği gibi, bugünün açıklaması veya geleceğin tahmini de olabilirler. İnançlar, belli durumlarda ne olması gerektiğini ifade ederler. Örneğin dini doktrinler birer inanç sistemleridir.
2.3. Semboller
Her kültür; bayrak, marka, amblem gibi çok sayıda sembol üretir. Sembol, belli bir durumu ya da olayı anlamlandıran şeydir. En önemli semboller, kültürel kodların işaretleri olarak işlev görürler. İşaretler, birbirleri ile çelişen anlamlar taşıyan sembollerdir. Örneğin Goffman’a göre ‘merhaba’ demek bir toplumsal karşılamayı başlatan bir ‘açılış’ olmasına karşın ‘hoşçakal’ demek karşılaşmanın ‘kapanması’ anlamına gelir.
2.4. Dil
Dil, insanların iletişim için kullandıkları anlamlara sahip semboller sistemidir. Diller her biri kendine özgü bir kültürü olan toplumu üyeleri tarafından kullanılır. Konuşanın sınıfı, cinsiyeti ve statüsü gibi sosyal değişkenler, insanların dili kullanımını etkileyecektir. Verili bir sistem olarak kabul edilen dil, ilgilerimizi, inançlarımızı ve algılarımızı diğer insanlar tarafından algılanıp yorumlanabilecek sembollere dönüştürmemizi sağlar. Dil, kültürü bir kuşaktan diğerine aktaran temel kültürel yeniden üretim yoludur.
2.5. Normlar
Değerler davranışlara yol gösteren genel ilkeler iken, normlar, belli bir durumda insanların nasıl davranmaları gerektiği konusundaki beklentilerdir. Normları dikkate almamak bazı toplumsal rahatsızlıklara yol açar. O nedenle, daha önce hiç gitmediğiniz, yabancısı olduğunuz, normlarını bilmediğiniz ya da zihninizde farklı bir şekilde kodladığınız bir ortama girdiğinizde bir tedirginlik, bir kaygı hissedersiniz.
3. Kültür çeşitleri
İnsanın yaşayış biçimlerinin, ırklarının, dillerinin vb daha çoğu şeylerinin farklılık gösterdiği gibi kültürleri de farklılık/çeşitlilik göstermektedir. Sosyal bilimlerde, toplumsal hayatta karşılaştığımız ve bir şekilde beğeni ya da hoşnutsuzluğumuzu ifade ettiğimiz bu durumlar için belli kavramlar, adlandırmalar geliştirilmiştir: Alt kültür, karşı kültür, popüler kültür, yüksek kültür, kitle kültürü, halk kültürü gibi… Bu nedenle kültürün alt dallarını ele alalım;
3.1.Alt kültür: Toplumun bir kısmını toplumdan ayıran kültürel yapılara verilen isimdir. “En basit anlamıyla ‘alt-kültür’ kavramı toplumdaki azınlık (veya alt) grubun değer, inanç, tutum ve yaşam tarzını ifade eder. Bu grubun kültürü, hakim grubunkiyle alakalı olsa da ondan farklılaşacaktır
3. 2 Karşıt kültür: Değer, norm ve yaşam biçimleri açısından içinde yaşanılan kültüre ters düşen tutum ve davranışları içerir. basit bir tanımla, toplumda kabul gören ya da kabul gördüğü iddia edilen genel kültür ya da kültürlerin karşıtı olarak ortaya çıkmış ve belirli bir kitleye ulaşabilmiş kültürü/kültürleri ifade eder. Karşıt kültür kendi içinde tek bir tanımlamaya sahip değildir, kültüre ya da kültürel birikime karşı herhangi bir duruşa sahip değildir, karşı kültürün asıl üzerinde durduğu, karşı kültürün ne olduğu ya da neye karşı oluştuğu değil, başka bir dünyanın var olabileceği düşüncesidir.
3.3. Halk/Folk Kültürü
Halk kültürü ya da folk kültürü, özellikle sanayi öncesi toplumlardaki geniş halk kesimlerinin gündelik kültürünü ifade etmek için kullanılan bir tabirdir. Görece günümüzdekilerden çok daha homojen bir topluluk içinde, çoğunlukla anonim olarak üretilen ve nesilden nesile sözlü olarak aktarılan kültüre karşılık gelir. Halkın yaşamını ve deneyimlerini doğrudan yansıtan türküler, örneğin, halk kültürünün tipik örnekleri olarak gösterilir. Büyük ölçüde modern öncesi toplumsal hayatla, başka bir deyişle, tarım toplumlarıyla, sosyolojik anlamda geleneksel toplumlarla ilişkili olarak görülmektedir.
3.4. Kitle Kültürü
Halk tarafından tüketilen kültürü ifade etmek için kullanılan bir tabirdir. Ancak ‘halk kültüründen ayrıştığı nokta, kitle kültürünü halkın kendisinin üretmiyor oluşudur. Kitle kültürü, devasa bir kültür endüstrisi tarafından ticari kaygılarla üretilen ama kitlesel düzeyde tüketilen kültür ürünleri için kullanılmaktadır. Kültür endüstrisi tarafından üretilen kitle kültürü; hem daha çok tüketimi ve kârı, hem de ‘kapitalist değerlerin yeniden üretimini hedefler. Halk kültürü aşağıdan üretilen bir kültür iken, kitle kültürü yukarıdan dayatılan bir kültürdür. Theodor Adorno’nun ifade ettiği gibi, kültür endüstrisi daha çok tüketimi ve azami kar peşinde olduğu için zeka ve duygu düzeyi olarak herkese ulaşabilmek amacıyla ‘en düşük ortak paydayı hedefler.
3.5 Kültür Şoku
Kendisine yabancı bir kültürün alışılmamış düşünce-dil-davranış ve tutumuyla karşılaşan kişinin yaşadığı şaşkınlık halidir. Bu kültürün içinde turist olarak bulunuyorsanız hafif bir gerginlik yaratır ve ortamdan ayrıldığınız da geçer biter ama eğer bu yabancı kültürle uzun sure hatta omur boyu iç içe yaşayacaksanız yalnızlık, soyutlanmışlık, kaybolmuşluk ve hastalık derecesine varan tedirginlik duygularını bol bol tadacaksınızdır demektir.
Hazırlayan: Yunus Aslan – Çankırı Karatekin Üniversitesi