Liberalizm Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır? Özellikleri ve Temsilcileri

Liberalizm Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır? Özellikleri ve Temsilcileri
liberalizm
0

Liberalizm, kamu otoritesinin ekonomik, sosyal, dinsel vb. gibi süreçlere müdahale etmesine, ya da bu süreçlere kendi isteği doğrultusunda yön verme girişimlerine karşı çıkılması gerektiğini ileri süren görüştür. Bu çerçevede, devletin ekonomiye müdahale etmemesi yahut iktisadi hayatın yönlendirilmesine yönelik devlet müdahalesinin asgari düzeyde tutulması gerektiğini; arz-talep mekanizması ya da fiyat mekanizmasıyla piyasanın iktisadi ve sosyal açıdan en yararlı sonuçları üreteceğini; özel sektörün önünü açmak gerektiğinin bir veciz ifadesi olarak da: “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!” ilkesini savunan öğretiye iktisadi liberalizm denilir (Demir ve Acar, 2002). Liberallere göre, halkın haklarından değil, bireylerin haklarından bahsetmek anlamlıdır. Genel olarak, bireyler sahip oldukları hayat, özgürlük ve mülkiyet gibi temel haklar temelinde diğer bireylerle gönüllülüğe dayalı iş birliklerine girerek kendi hayatlarını tanzim ederler. Hiçbir birey, kendi rızasının dışında başkalarının belirlediği bir amaca alet edilemez. Bu, liberallerin sahip olduğu ahlaki bireycilik anlayışının özüdür. Liberallere göre bireylerin başkalarına yönelik ödevleri tüm insanların onuruna saygı duymak zorunluluğu olarak özetlenebilecek doğal ödevler ve bireyin kendi iradesiyle yapmayı kabul ettiği gönüllü ödevler ile sınırlıdır (Rawls 1999; Şahin,2007).

Liberalizm Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Özgürlük ve eşitliği temel ilke olarak kendine edinen liberalizmin çıkışındaki en etkili olaylar Rönesans ve reformdur. Kilise ’ye olan güven azalınca ekonomik, sosyal vb. alanları yönetecek yeniliklere ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyacın sonuncunda liberalizm ortaya çıkmıştır. Liberalizm, ortaçağ düzeninin çözülmesiyle ortaya çıkan ulus devletlerin sosyal, siyasal ve ekonomik organizasyon arayışlarının, eski düzen yerine yeni düzen oluşturma çabasının, hemen her alanda yeni meşruiyet dayanakları aramanın bir sonucu olarak doğmuş ve gelişmiştir. Liberalizm bu meşruiyet arayışlarının temeline bireyi oturtma süreci olarak da okunabilir. Liberalizmin tarihi aslında bireyin sosyal, siyasal ve ekonomik hayatını kısıtlayan, sınırlandıran ve bu alanlardaki özgürlüğünü yok eden her türlü olguya karşı mücadelenin tarihidir (Çetin, 2002).

Liberalizmin Özellikleri

• Liberalizmin özellikleri arasında en baskın olan özellik özgürlüğü ve eşitliği kendinin ana ilkesi olarak belirlemiş olmasıdır.
• Her alanda özgür olmayı savunurlar.
• Feodal düzene karşıdır.
• Bireyciliğe dayalıdır.
• Liberallere göre devlet her alana olabildiğince az müdahalede bulunmalıdır.
• Serbest Piyasa ekonomisi, doğal hukuk, doğal haklar, bireycilik, devlet sınırlılığı gibi kendileriyle özdeşmiş kavramlara sıkça başvururlar.
• Ortak fayda gibi kavramlara karşıdırlar. Gerçek çıkarı gölgelediğini savunurlar.
• Liberallere göre insan devlet müdahaleci olmadığı sürece özgürdür.
• Her şey doğal akışına bırakılmalıdır.

Liberalizm ve Sosyalizm Farkları

Liberalizm ve sosyalizmin en belirgin farkı, liberalizm bireyi ve bireyciliği temel alırken; sosyalizm toplumu temel almaktadır. Bireyciliğin tarihiyle liberalizmin tarihi aynı düzlemde gelişmiştir bir anlamda aynı şeylerdir. Liberalizme göre birey temel unsurdur. Bireyin varlığı sınıf, halk gibi bütünlerin varlıklarından daha gerçektir. Birey, insan toplumlarının her türlü kurum ve yapılarının üstündedir. Liberalizmde birey herhangi bir toplumsal bütünden daha fazla ahlaki değere sahiptir. Birey toplumdan önce vardır ve bireysel haklar toplumsal haklardan önce vardır. Bireye dayanmayan ve bireysel istek ve iradeden kaynaklanmayan her türlü toplumsal bütün liberalizm için en büyük tehdittir (Çetin,2002). Sosyalizm, toplumsal faydayı temel alan üretim araçlarına devletin sahip olması gerektiğini savunun ekonomik ve sosyal bir sistemdir. Sosyalizme göre herkes eşit bir konumdadır. Sosyalizm ise bireyi hiçe sayar. Birçok eylemin toplumsal fayda güdülerek yapılması ister. Herkesi birey olmaktan ziyade bir toplumun parçası olarak görülür. Liberalizm devlet müdahalesinin minimum olması gerektiğini savunurken sosyalizmde bu durum tam tersidir. Sosyalizmde devlet, birçok şeye dahil olmalı ve devlet tarafından belirlenmelidir. Ortak fayda için en iyisi budur.

Liberal Sol Ne Demek?

Liberal sol işçi haklarını, sömürülmeleri, devletin müdahalelerini eleştiren liberal kesim olarak tanımlanabilir. Tanıl Bora Cereyanlar kitabında, sol liberalizmi “özellikle askeri vesayet rejimiyle militarizme karşı gelen aydınlara Kemalizanlar ve radikal sol çevreler tarafından” konulmuş bir ad olarak tanımlıyor (Bora, 2017: 568-569; Gürbüz,2020). Sol liberalizmde daha çok insan hak ve özgürlükleri üzerinde durulmaktadır.

Liberal Sağ Ne Demek?

Liberal sağ, liberalizmin uç noktası olarak görülmektedir. Sağ liberaller devletin olabildiğince küçük bir yapı olması gerektiğini savunur. Serbest piyasa ekonomisini desteklerler. İnsan hak ve özgürlüklerinden çok serbest ekonominin üzerinde dururlar ve bununla ilgili çalışma yaparlar.

Liberal Demokrasi Ne Demek?

Liberal demokraside halkın yönetime katılımı klasik demokraside olduğu gibi doğrudan değil fakat temsilciler aracılığıyla dolaylı olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle ona temsili demokrasi de denmektedir. Bununla beraber, bir liberal demokrasinin belirleyici özelliği onun doğrudan demokrasi modelini benimseyip benimsememesinde yatmamaktadır. Bir liberal demokrasiyi, klasik demokrasi ve ondan ilham alan katılımcı/radikal demokrasi modellerinden ayırt eden temel özelliği, liberal demokraside halkın temsilcileri aracılığıyla kullandığı iktidarının mutlak olmayıp, bireylerin temel hak ve özgürlükleri ile sınırlandırılmış olmasında yatmaktadır (Şahin,2007). Liberalizm yasaların egemenliği ilkesini korumak için iki araç geliştirmiştir. Bunlardan ilki “kuvvetler ayrılığı” ikincisi “yazılı anayasalar”dır. Amaç yasayı koyanların özgül koşullara göre davranıp belirli yaptırımlarda bulunmalarını önlemektir( Yumer,1988).

İlginizi Çekebilir: Bilgi Türleri Nelerdir?

Türkiye’de Liberalizm Ne Zaman Başladı?

Türkiye’de liberalizm yaygın bir şekilde görülmeye Demokrat Parti döneminde başlanmıştır. Celal Bayar Türkiye’nin ilk liberal lideri olarak anılır. Daha sonrasında Adnan Menderes ve Süleyman Demirel bu görüşü devam ettirmiştir Türkiye’de liberalizmin etkili olmasını sağlayan ve liberalizmin babası olarak görülen kişi Turgut Özal’dır. Türkiye’de liberalizm hukuk, özgürlükler gibi alanlarda pek etkili olamamıştır. Türkiye’de liberalizminden etkilenen alan ekonomi olmuştur.

Liberalizmin Temsilcileri Kimlerdir?

liberalizm temsilcileri

Liberalizmin düşünce temelli alandaki en önemli temsilcileri Locke, Hume, Smith, Mill, Bentham, Spencer, Constant gibi düşünürlerdir. David Hume, aklın bireysel fayda peşinde koştuğu, kendiliğinden düzenin en adil düzen olduğu ve devletin buna asla karışmaması gerektiği, faydacılık ve özgürlüğün insanın doğası olduğunu savunmuştur. Adam Smith’in insanın çıkarları peşinde koşarak toplumsal çıkarı arttırdığı, doğal düzenin en özgür düzen olduğu, devletin iç ve dış güvenlik görevleri dışında hiçbir şeye karışmaması gerektiği görüşleri; Jeremy Bentham’ın devletin amacının bireysel çıkarı arttırmak olduğu, özgürlük olmadan fayda, fayda olmadan ekonomik özgürlük, ekonomik özgürlük olmadan mülkiyet, bunların hepsi olmadan da mutluluk olmayacağı düşünceleri ve J.Stuart Mill’in devleti ve ahlakı, hazzın belirlediğini, en büyük hazzın özgürlük olduğunu, devletin de amacının bu hazzı maksimize etmek olduğunu söylemesi liberal düşüncenin gelişmesini sağlamıştır. Herbert Spencer, en uygun olanın ayakta kalmasını sağladığı için sosyal ayıklanmayı, “laissez faire”i, rasyonel bireyi savunarak liberalizme katkıda bulunmuştur. Benjamin Constant, basında, dinde, ekonomide, mülkiyette kısaca her şeyde azami özgürlüğü savunmuş liberalizm ile doğrudan katılımı birleştirmeye çalışmıştır (Çetin,2002).

Liberalizmin Kurucusu Kimdir?

Liberalizmin kurucusu ünlü düşünür John Locke olarak görülmektedir. Ekonomi alanındaki kurucusu ise Adam Smith olarak görülmektedir. Liberalizmin kurucusu olan Locke’a göre bireyin özgürlüğüne yönelebilecek en büyük tehdit devlettir. Devletin bireylerin özgürlüğünü hiçe sayan, yok eden bir despot olması önlenmelidir. Bunun da yolu devletin birey için var olduğuna inanmak ve onu sınırlamaktır. Hiç kimse-ne tek tek kişiler, ne kilise, ne de devlet- insanların mallarına ve sivil haklarına tecavüz etme yetkisine sahip değildir. (Locke, 1998: 28) Adam Smith ise ‘Görünmez El’ teorisi ile öne çıkmaktadır. Teoriye göre, görünmez bir el dengeyi sağlar, kişinin doğru yolu bulmasına yardımcı olur. Adam Smith görünmez el kavramı ile iktisadın sınırlarını çizerek piyasanın işleyişine açıklık getirmiştir. Piyasa ekonomisinin, devlet müdahalesi olmadan kendiliğinden oluşacağını savunarak; kişilerin kendi tutku ve çıkar amaçlı davranışların hiç farkında olmadan topluma yararlı sonuçlara dönüşecektir. Toplum refahının artmasını sağlayan bu davranışlar sonucu, ekonomide kendiliğinden oluşan bir düzen ortaya çıkacaktır. Bu sistemin işleyişi de kişilerin özgür girişimleri ve serbest rekabet edebilmeleri sayesinde mümkün olacaktır. Smith’e göre iktisadi düzenin sağlanmasında devletin büyük oranda müdahalesine gerek yoktur (Genç ve Bayraktar,2018).

Liberalizm Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Liberalizmin 17. Ya da 18. Yy. da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Liberalizm düşüncesi ya da akımı feodaliteye, onun yetkeci, akıl dışı, bireyciliğe karşı, dine bağlı ideolojisine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu ideoloji öncelikle burjuva ya da kapitalist sınıfın ideolojisi olmuş, İngiliz devrimiyle başlamış, Fransız devrimi ile evrenselliğe ulaşmıştır (Akşin 2000:264). Birçok siyasal, askeri, yönetsel, hukuksal ve dinsel ayrıcalıklara sahip olan aristokratlar (toprak soylular), ticaret ve sanayinin gelişmesi sonucu ortaya çıkan burjuva topluluğunun (kent soylular) gelişmesine engel olmak istemişler ve liberalizm bu ilişkilerinden doğan sorunlara çözüm arayışı neticesinde doğmuştur (Kışlalı 1997:322).

KAYNAKÇA

• AKŞİN, S., (2000), ”Düşünce Tarihi (1945 Sonrası)”, Türkiye Tarihi 5: Bugünkü Türkiye Tarihi 1980-1995, Yayın Yönetmeni Sina Akşin, 3. Basım, Cem Yayınevi, İstanbul.
• Bora, T. (2016). Cereyanlar: Türkiye’de siyasi ideolojiler. İletişim Yayınları.
• Çetin, H. (2002). “Liberalizmin Tarihsel Kökenleri”, Cumhuriyet Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 3, (1), 219-237.
• DEMİR, Ömer; Acar, Mustafa, Sosyal Bilimler Sözlüğü, Vadi Yayınları, Ankara 2002.
• Eştürk, Ö. (2006). Türkiye’de Liberalizm: 1983-1989 Turgut Özal Dönemi Örneği. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
• GENÇ, S. Y., & BAYRAKTAR, O. C. (2018). GÖRÜNMEZ EL’İN MODERN YAKLAŞIMLARI1 MODERN APPROACHES OF INVISIBLE HAND. SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER’DE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR-V, 181.
• Gürbüz, B. (2020). Liberal sol düşünceye dair kısa bir bakış1.
• KIŞLALI, A.T., (1997), Siyaset Bilimi, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara.
• LOCKE, John (1998) Hoşgörü Üstüne Bir Mektup, Çev: Melih Yürüşen, Liberte Yayınları, Ankara.
• Rawls, J. (1999) A Theory of Justice, first published in 1971 by Harvard University Press, revised edition, Cambridge: Belknap Press of Harvard University Press.
• Şahin, B. (2007). Liberal Demokrasinin Temelleri. Demokrasi Platformu, 3(10).
• YUMER, Ruhdan (1988) “Liberalizmin Temel İlkesi”, Yeni Forum,c. 9.

İlginizi Çekebilir: Proleterya Nedir?

Ege Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans öğrencisiyim. Umarım yazılarım sizler için faydalı olur.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir