Berman nazarında modernlikle birlikte yok olmaya başlayan bireyin , 20.yy modernliğinde tekrar etkin olabilmesi için bazı nitelikler gerekmektedir. Berman, karşı durulan ve artık sonunun geldiği düşünülen modernliği bireyden yola çıkarak kurma çabasındadır. Bu çaba, Goethe’nin Faust tiplemesinden yola çıkarak açıklanmaktadır. Üç başkalaşım (Hayalci ,Aşık, Gelişmeci) halinde Faust karakterini incelemektedir. (Berman, 2005, s. 61-91.) Modern bireyi faust karakteri üzerinden yeniden inşa etmekte ve bu inşanın temelinde, Faust’un ‘’dünyayı hareket ettirmek’’ istemi yer almaktadır. Bir şeylerin yolunda gitmediği, arayış halinde olan Faust’un içindeki o değişim isteği , modern insanın bir nevi ilk tezahürüdür. Bu bağlamda Berman, Faust üzerinden modern olmayı geçmişi reddetme isteği ile özdeşleştirmiştir. Faust dönemin bütün bilimlerinde uzmanlaşmış bir tiplemedir ve bilmenin söz konusu olduğu her alanda bilgi sahibidir. Tüm bunlara rağmen kendini hayatta yersiz- yurtsuz biri olarak görmektedir. Çünkü içindeki bitmek tükenmek bilmeyen yenilenme arzusu ve ilerleme şevki tatmin olmamaktadır. Geçmişin sabit dünya zevklerinden sakınan anlayışın tersine, ilerlemeye karşı sevdalanmıştır. Böylelikle Faust imgesi modernliğin ince çizgisini anımsatan birey tahayyülü olarak karşımıza çıkmaktadır. Faust, var olan düzeni değiştirme ve reddetme istencinin psikolojik dışavurumu olarak anlaşılabilmektedir. Faust geçmişini yok etmek istemekte sonrasında ise büyük bir pişmanlık girdabına düşerek eskiyi özlemektedir. Modernizm nasıl ki gelenekleri ve değerleri yok sayıyorsa Faust da geçmişini yok saymış veyahut öyle olduğunu varsaymıştır. Geçmişini yok sayan Faust’un varlığının sebebi, bir anlamı yoktur artık. Berman bu durumu; “İronik olan geliştiricinin bir kez modern öncesi dünyayı yıktığında dünyada var olma nedenini de ortadan kaldırmasıdır. Bütünüyle modern bir toplumda modernleşme trajedisitrajik kahramanıyla birlikte- sona erer. Geliştirici bir kez tüm engelleri ortadan kaldırdıktan sonra kendisi de yolu tıkamaya başlar ve onun da gitmesi gerekir.” , şeklinde ifade etmektedir. (Berman, 2005, s. 103.) Faust’un bu kapsamda geçmişi reddedip ve ardından tekrar geçmişe dönmesi, Berman’ın geçmiş ve şimdi arasında kurduğu ilişkiyi açıklar niteliktedir. Berman 20.yy modernliğinin, 19.yy modern düşünürlerinin ve hayatının anlaşılmasıyla inşa edilebileceğini düşünmektedir. Modernliğin geçmişi yok sayma fikrine karşılık Berman geçmişten hortlatılan bir şeylerin bulunması gerektiğini öne sürmektedir. Ona göre modernliğin tekrar gündeme gelebilmesi geçmişin yok edilmesi ile değil, geçmişin köklerine tutunarak mümkündür. Faust’un önce yok ettiği sonra da pişmanlık duyduğu geçmişi yeniden hatırlama ve gündeme getirme durumu günümüz modernliğinin kilit noktasıdır. Ayrıca aklını kullanma yetisini göstererek, yaşadığı dünyayı yeniden ölçüp biçme cesaretini de göstermiştir. Yani aydınlanma ile yaratılan ‘ussal’ birey Faust karakteri üzerinden tekrar canlanmıştır. Son ana kadar çevresini sürekli değiştirerek bir oraya bir buraya seyir halinde iken sonrasında bir farkındalık düzeyine erişmiş ‘aklını kullanmayanların suçlu olduğu gaflet halinden’ çıkmıştır. Faust, “bir eleştiri olduğu kadar bir meydan okumadır da (…) insanın gelişme uğruna değil gelişmelerin insan uğruna olacağı yeni modernlik tarzlarını tahayyül etmek ve yaratmak için bir çabadır.” (a.g.e. s. 124) Faust karakterinde dikkat edilmesi gereken nokta Faust’un ”gelişmeye” olan inancıdır. Modern insanın ilerlemeye, gelişmeye olan inancını yitirmiş olması, Faust karakteri ile son verilmek istenen bir yargıdır. “Modern insanın kendisini dönüştürebilmesinin tek yolu, Faust’la birlikte öğreneceğimiz gibi, içinde yaşadığı bütün fiziksel, toplumsal ve ahlâkî dünyayı bütünüyle, kökten dönüştürmektir. Goethe’nin kahramanı sadece kendindekini değil, ulaştığı herkes ve sonuçta onu çevreleyen tüm dünyadaki bastırılmış, muazzam insanî enerjileri özgürleştirdiği için tam bir kahramandır.” (a.g.e ,s. 65-66 ) Berman’ın Faust’a yönelmesinin nedeni, dönemin değişim ve dönüşümlerinden etkilenen Faust karakteri değil, Faust karakterinde modernliğin hem öznesi hem nesnesi olan tüm insanlığın temsil edilmesidir. Bireyin yok oluşuna karşı Goethe, Faust’u Şeytan Mefisto’yla ya da modernlikle bir yarış haline sokar ve Faust bu yarıştan sonra yenilemez bir insan olarak yüceltilir. Us ve bilgi ile Mefisto’ya karşı gelen Faust, aydınlanmanın tipik bireyi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İncil’den ilham alan Faust, yaşamın ‘eylem’de olduğunu idrak etmekte ve düşünmek üzere yeniden kendi içine dönmektedir. Bu noktada aklını kullanma cesaretini bulmuş ve kazanan kendisi olmuştur. Genel olarak baktığımızda Berman moderniteyi ‘çıkmazlar içinde olmak’ şeklinde tanımlasa da aslında amacı günümüz modernliğine olan inancı yeşertmektir. Berman modernliğin devamlılığı yönünde muhafazakar bir tutum içindedir. Modernliğe ‘tamamlanmamış bir proje’ olarak yaklaşan Berman bu süreçte görülen varoluşsal sancıları gidermenin yollarını aramıştır. (Habermas, 1994, s. 31–44) Modernliğin yeniden tasarlanabilmesi için postmodern eleştiriler üzerinden Comte, Durkheim, Weber gibi klasik kuramcıların yeniden yorumlanması gerektiğine inanmaktadır. Modernliği, “modern insanların, modernleşmenin nesneleri oldukları kadar özneleri de olmak, modern dünyada sıkıca tutunabilecekleri bir yer bulmak ve kendilerini bu dünyada evde hissetmek için giriştikleri bir çaba olarak tanımlamaktadır. (Berman, 2005, s. 11.) Esasında Berman, nesneleşmiş bireyin yeniden özneleşmesinin kaygısını taşımaktadır. Modernliğin günden güne bireyi aydınlanmanın öğretilerinden uzaklaştırdığını öne sürerek bireyin yeniden kendini keşfetmesi ve potansiyelini ortaya koyması gerektiğini söylemektedir. Bir kez daha görülmektedir ki, Goethe’nin Faust’u ‘imgesel’ bir karakter olarak Berman düşüncesinde ‘modern birey’ yansıması olarak ele alınmıştır. Modern bireyin şaşmaz bir şekilde Faustyen bir tavır sergileyeceğine olan inanış güçlüdür. Çünkü Faust, kendini ve dünyayı değiştirme uğraşında, geçmişine dönme eğilimi taşımaktadır. Berman Faust’un geçmişini yok sayması ve sonra tekrar hatırlamasını, 19. yy modernliğindeki çeşitli fikir insanlarının teorilerine tekrardan eğilmek için geçerli bir sebep olarak sunmaktadır. O , geçmişi “ölülerin kültü olarak değil de, süregiden hayat için bir beslenme kaynağı olarak görmek” şeklinde nitelendirmektedir.(a.g.e , s.12) Çünkü Berman’a göre modern yaşam sürekli kendi kendini yenileyen eleştirel bir döngüdür. Bu eleştiri ve yenilemenin sonucunda yeni özneler ve yeni eylemler ortaya çıkmaktadır. (Touraine, 2004) Berman ise bu eleştiriler ve yenilenmeler için, modernliğin dünyayı değiştirmek için ”harekete geç” ve ”mücadele et” mottosu olduğunu söylemektedir.
KAYNAKÇA:
- Berman, M. ( 2005). Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor. İstanbul: Çev.: Ü. Altuğ, B. Peker, İletişim Yayınları.
- Habermas, J. ( 1994). “Modernlik: Tamamlanmamış Bir Proje”, Postmodernizm (iç.). İstanbul: Çeviren: Gülengül Naliş, Derleyen: Nemci Zekâ,
Kıyı Yayınları. - Touraine, A. (2004). Modernliğin Eleştirisi. İstanbul: Çeviren: Hülya Tufan, Yapı Kredi Yayınları.