ÖZ
Bu çalışmanın amacı başta Türk sosyolojisi ve sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yapmış ve yazılar kaleme alıp eserler vermiş olan çok yönlü düşünce ve fikir adamını daha yakından tanımaktır. Bu çalışma nitel araştırma yöntemlerinden yaşam öyküsü deseni ile gerçekleştirilmiştir. Cemil Meriç ‘in gazeteci Ergun Göze ’ye verdiği mülakatta düşünce evrelerini 6 devreye ayırdığı görülmüştür. Bu devirler sırasıyla koyu Müslümanlık devri (1917-1925), Şoven Milliyetçilik devri (1925-1936), Sosyalistlik devri (1936-1938), Araf devri (1938-1960), Hint devri (1960-1964) ve Osmanlı devridir. Cemil Meriç’in içinde bulunduğu cemiyetin ve devletin geçirdiği sosyal çalkantıların bıraktığı izler, kendisinde zaman zaman değişik düşüncelerin oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Cemil Meriç, Sosyoloji, Türk sosyolojisi, Düşünce evreleri
GİRİŞ
Hayatını Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi olarak kendini tanımlayan Hüseyin Cemil Meriç; edebiyat, sosyoloji ve düşünce alanında önemli eserler vermiş bir cumhuriyet dönemi düşünce ve fikir adamıdır. Hüseyin Cemil Meriç’in hayatı, eğitim ve öğretim hayatı, eserlerinin isimleri, sözlerinin bazıları, aldığı ödüller, adının verildiği kültür merkezleri ve okullarının bazılarını ile Türk sosyolojisi ve sosyolojiye katkıları ile ilgili bir gezintiye çıkarmak istiyorum.
HAYATI
Balkan Savaşı sırasında ailesi Yunanistan’dan Hatay’a göç etmişlerdir. Hüseyin Cemil Meriç 12 Aralık 1916’da Hatay’da doğmuştur. Fransız idaresindeki Hatay’da Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi’nde okudu. İlk ve orta dereceli öğrenimini Hatay’da tamamlamasının ardından İstanbul’da bulunan Pertevniyal Lisesi’ni öğrenim görmesinin ardından İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe eğitimi almıştır. Tercüme bürosunda mükemmel derecede Fransızca okuyup yazmasının vermiş olduğu avantajı kullanarak çalışmış daha sonra ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü yapmıştır. 1939 Nisan ayında Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya’ya götürüldü; idam talebiyle yargılandı; iki ay sonra beraat etmiştir.1940’ta İstanbul Üniversitesi’ne burslu olarak girip Fransız Dili ve Edebiyatı öğrenimi gören cemil Meriç Elazığ’da ve İstanbul’da Fransızca öğretmenliği yapmıştır. 1941 yılında İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yazmaya başladı. 1942’de Elazığ Lisesi’nde Fransızca öğretmenliğine atandı; Elazığ’a gitmeden önce öğretmen Fevziye Menteşeoğlu ile tanışıp evlendi. İstanbul Üniversitesi’nde okutmanlık yaptı. Sosyoloji Bölümü’nde ders verdi. 1945’te oğlu Mahmut Ali, ertesi yıl ise kızı Ümit dünyaya gelmiştir. 1946’da İstanbul Üniversitesi’nde Fransızca okutman olarak göreve başlamıştır.1955’te gözlerindeki miyobunun artması sonucu görme yetisini kaybetmiştir. Görme yetisini tamamen yitirmesi ile yazarlık çağının en üretken çağı olmuştur. 1974’te emekli oluncaya kadar Fransızca okutmanlığı sürdürdü bu arada bir yıl kadar Yirminci Asır dergisinde yazılar yayımladı. Victor Hugo’nun Hermani adlı piyesini manzum olarak tercüme etti. Işık Lisesi’de Fransızca dersleri verdi. Ölümüne kadar kızı Prof.dr Ümit Meriç ve öğrencilerinin yardımıyla çalışmalarını sürdürmüştür. 1983’te eşi Fevziye Hanım’ın vefatından sonra aynı yıl Ağustos ayında beyin kanaması sonucu sol tarafına felç inmiştir. Eşinin vefatından 5 yıl sonrada kendisi 13 Haziran 1987’de hayatını kaybetmiş olup Karacaahmet Mezarlığı’na ünlü düşünürün cenazesi defnedilmiştir (Star fikirler, 2016).
Vefatından sonra Üsküdar Belediyesi’nin 2004 yılında, Ümraniye Belediyesi’nin açmış olduğu kültür merkezlerine, 2012 yılında Hatay’daki il kütüphanesine, Cemil Meriç sosyal bilimler lisesi Nevşehir 2014,Cemil Meriç mesleki ve teknik Anadolu Lisesi İstanbul/Güngören, cemil Meriç Anadolu lisesi Sultanbeyli 2020, Cemil Meriç Anadolu lisesi Ankara /Etimesgut, Hatay / Reyhanlı – Cemil Meriç Anadolu Lisesi başta olmak üzere daha birçok kültür merkezine, ortaokul ve liselere Cemil Meriç’in adını vermişlerdir (milli eğitim bakanlığı).
Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki doğduğu evde müzeye dönüştürülmüştür.
Cemil Meriç’in Fevziye hanımla evliliklerinden 2 çocuğu meydana gelmiştir. Adları Mahmut Ali Meriç ve Ümit Meriç’tir. Babası 38 yaşında miyobunun ilerlemesi sonucu gözleri görmez olunca 8 yaşındaki kızı Ümit Meriç onun gören gözleri olmuştur. Kendisi günümüzün önemli sosyologlarından olan Profesör doktor ümit Meriç babasını tanımlamak için şunları anlatır; önce yazmış olduğu 12 ciltlik kitabını okuduktan sonra onun namuslu, ciddiyet sahibi, bir aydın olduğunu tespit etmek lazım gerektiğini belirtmiştir. Vatanının fikir haklarını, manevi haklarını bütün dünyaya karşı savunan bir insan olduğu kanaatine varmamızın önemini vurgulamıştır. Cemil Meriç için birçok şey söylenebilir der ve ilk ve en önemli vasfının ciddi bir insan olmasıdır der. Bu ciddiyeti fikir sahasında gösteren bir insan ama ele aldığı bir konuyu incelerken, gözleri görmediği halde ulaşabileceği bütün kaynaklara ulaşan, bunun için çalışan, yüzsuyu döken ve sonunda da gerçekten elindeki malzemeyi en güzel şekilde yoğurarak, önümüze mükellef bir fikir abidesi çıkaran bir insan olduğunu söyler. Sabah saat 09.00’da başlayan mesaiyi, akşam saat 18.00’e kadar devam ettiren bir insan olarak çalışma prensibi ve ciddiyeti üzerinde ehemmiyetle durmak gerektiğini belirtmiştir. Çok çalışkanlığı ve ciddiyeti sebebiyle hepimize birer örnek teşkil etmekte olduğunu der. Bu zor şartlar altında önce kendini yetiştiren, sonra kendi toplumunu yetiştirmek isteyen bir yol gösterici, bir mürşit diyebiliriz.’’demiştir ( https://www.gzt.com/video/roportaj/umit-meric-babam-gormeyenlere-ornekti-2171898).
Cemil Meriç, Gazeteci Ergun Göze’ye verdiği bir mülakatta kendi hayatını şu şekilde özetlemiştir (meriç, 1974).
1. 1917-1925: Koyu Müslümanlık devri (Hacı hoca olmak isterdim.)
2. 1925-1936: Şöven Milliyetçilik
3. 1936-1938: Sosyalistlik devrim
4. 1938-1960: “Araf Devri” diyebileceğim kuluçka devrim
5. 1960-1964: Hint devrim
6. 1964’ten sonra: Sadece Osmanlıyım.
Oğlu Mahmut Ali Meriç te 2019 yılında babası gibi felç geçirir ve tedavi olur. Babasının vefatından sonra eserlerini yanına sokan kişidir. Kızı Ümit Meriç’te Sosyoloji profesörü olmuştur.
Cemil Meriç’in Sosyolojiye Yaklaşımı
Öncelikle Cemil Meriç’in sosyolog olmaması, bir edebiyatçı düşünür olmasının verdiği avantajla sosyolojiye eleştirel bir tavır almıştır. Sosyolojinin rol ve işleri üzerine eğilirken denemeci ve entelektüel olarak olaylara yaklaşım göstermiştir. Batılı bir bilim olarak gördüğü sosyolojinin modern dönemlerde kendine özgü şartlardan ötürü ortaya çıktığını belirtir.
Sosyolojinin kurucusu ve isim babası Aguste comte tarafından 1830 ta doğmuş olduğunu sosyal fizik ve fizyoloji gibi rakipleri unutturup zorla kendini kabul ettirmiş melez, bahtsız ama tapulu bir bilim olduğunu söyler. (Meriç, 2003: 331).
Hiç Kimse tarafsız değildir diyerek sosyoloji’de de tarafsızlık yoktur çünkü her sosyologun bir davanın, bir dünya görüşünün adamı olduğunu belirtir. Sosyolojinin özelliklerini belirtirken yeni bir teoloji ve yeni ideoloji kavramlarının üzerinde durur.
2. TÜRK SOSYOLOJİSİ
Ülkemizde Sosyoloji erken bir dönemde kabul görmesinin ardından dünyada ikinci sosyoloji kürsüsünün İstanbul’da kurulduğu bilinir. Bu durum ülkemizde sosyoloji bilimini çabuk benimsendiğini gösterir. Ülkemizde Ziya Gökalp’ın sosyolojinin kurumsallaşmasında etkin olduğu ve Durkheim’dan yoğun bir şekilde beslendiği yaygın bir şekilde ifade edilmektedir. Cemil Meriç Sosyolojiyi misyonere, sosyologları da bu misyonun tam inanmış gönüllü adamları olarak gördüğünü belirtir. Eleştirel sosyolojik bakış açısıyla bu durumu nedenli olumsuz karşıladığını gösterir. Türk sosyolojisinin en önemli sorunu olarak düşüncenin tekrarlanmasına, ezberciliğe ve büyük karmaşıklığa işaret eder. Türk sosyolojisinin büyük açmazı olarak batılı teorisyenlerin teorilerini hazır kalıp olarak kabul edip o bağlamdan eleştirmeden sorgulamadan yaklaşılması olarak görür. Türk sosyolojisinin kendi toplumsal değişim ve dönüşümleri, farklılıkları ile değerlendirmeyi hak ettiğini vurgular.
Sosyoloji Notları ve Konferanslar (1993)
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde 1965’ten 1969’a kadar dört yıldır anlattığı dersler, verdiği konferanslar ve bazı sohbetler sırasında tutulmuş notları içermektedir. Yazan bir Cemil Meriç değil konuşan, anlatan bir Cemil Meriç vardır.
Düşünceleri
Düşünce dünyasına Balzac’la girdiğini belirten Cemil Meriç edebiyatta ilk aşkının da o olduğunu vurgulamıştır. İstanbul’da çıkan ilkyazım: ‘Honoré de Balzac’(1941) ‘Etüdümüzün gayesi, Balzac’ın hayatını belli başlı inkişaf merhaleleriyle tespit etmek, bu inkişaf üzerinde müessir olan sosyal şartları araştırmak… Bu muhafazakâr muharririn nasıl olup da zamanının cemiyetini bütün tezatlarıyla canlandırabileceğin izah etmektir” (fikriyat, 2020).Radikal Müslümanlıkla başlayan fikri dünyası sırasıyla şoven milliyetçiliği, sosyalistliğe ve oradan da Hint’ten en son olarak da Osmanlılıkta noktalamıştır. İbnu Haldun dan da etkilendiği yazmakta yarar olduğunu görüyorum çünkü bizi ibnu Haldun la tanıştıran kendisidir. Bir çağın düşünce dünyasının vicdanı olan Türk düşünce ve sosyoloji tarihinin önemli bir şahsiyetinin çeşitli konulardaki düşüncelerini kısaca belirtmek isterim.
Batılılaşma
Cemil Meriç’in medeniyette Batılılaşmadaki görüşü, Türk insanının Batılıların kuşatmasından sıyrılıp Müslüman-Türk görüşünü benimsemesidir. Onun Doğu’yu keşfetmesini sağlayan şey, Hint Edebiyatı’na duyduğu ilgidir. Batı kültürünün Doğu kültürüne nazaran daha dar kalıplara oturtulmasıdır (rezzan, 2019).
İslamiyet
İslamiyet’in bir kanun ve nizam hâkimiyeti olduğunu, batının gerçekleştirmeye çalıştığı eşitlik olgusunu çoktan başardıklarını belirtmiştir. Demokrasinin ta kendisidir İslamiyet görüşünü dile getirmiştir. Fikir hürriyetini bir ikaz vasıtası olarak görmüştür. İslamiyet in farklı etnik kökene sahip bütün bireyler için bütünleştirici vazife yaptığına inanmaktadır. Dinsizlik irticaların en affedilmezi olarak görürken inançlarını kaybeden insanların çomarlaştığına vurgu yapmıştır. (10 soruda Cemil Meriç hakkında bilinmesi gerekenler, 2020)
Sağ ve Sol Düşünce
Sağcı ve solcu gibi sınıflandırmaları hiçbir zaman benimsemeyen cemil Meriç bunların hakikati kapamaya yarayan uydurmaca mefhumlar olduğunu belirtirken Bilhassa sosyal sınıflara ayrılmamış bir ülkede sağcı-solcu ne demek?” diye sorar ve Solcuların vefasız sağcıların ise okumaz olduklarına vurgu yapmıştır. Sağ sol kavramlarının üzerimize giydirilmiş birere deli gömleği olduğunu belirtmiştir. (Alioğlu, 2015)
Bu memlekette sağcı solcu, ilerici gerici yoktur bu memlekette namuslu ve namussuzlar vardır demiştir.
Fikir Hürriyeti
Kendisini fikir işçisi olarak tanımlayan cemil Meriç; Osmanlı döneminde her işi kılıçla hallettiklerinden ötürü fikir adamına ihtiyacı duyulmadığını belirtirken daha sonraki dönemlerde de ülkenin topraklarında fikir kavramı kuduz bir köpek gibi kovalanmış diye belirtmiştir. Ülkede fikir olmadığını için hürriyetten de bahsedilemeyeceğini vurgular.
Cemil Meriç’in Eserleri
İnceleme yazıları:
- Hind Edebiyatı (1964),
- Saint Simon İlk Sosyolog,
- İlk Sosyalist (1967),
- Bu Ülke (1974)
- Umrândan Uygarlığa (1974),
- Bir Dünyanın Eşiğinde (1976),
- Işık Doğudan Gelir (1984),
- Kültürden İrfana (1985)
Deneme yazıları:
- Mağaradakiler (1978),
- Bu Ülke (1985)
- Günlük: Jurnal (1992)
Diğer Kitapları:
- Kırk Ambar (1980),
- Bir Facianın Hikâyesi (1981),
- Sosyoloji Notları ve Konferanslar (1993) (Cemil Meriç Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri).
ALDIĞI ÖDÜLLER
1978-1984 yıllarında çoğu Kubbealtı Cemiyeti’nde olmak üzere konferanslar veren Meriç, 1980’de bir edebiyat tarihi ve düşünce tarihi niteliği taşıyan “Kırk Ambar” adlı eseri Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü’ne layık görüldü.1981’de Ankara Yazarlar Birliği tarafından “Yılın Yazarı” seçildi.
SONUÇ
Türk sosyolojisi bağlamında bakıldığında sosyoloji okumaları açısından ve geriye 12 eser bırakmış çeşitli şiir ve denemeler yazan, çeviriler yapan küçük yaştan itibaren gözlerindeki miyop sorununa rağmen hep kitaplara sığınmış okur, yazar, fikir ve düşünce adamı olduğunu söyleyebiliriz. Okuma aşkı, gözlerinin görme yetisini kaybetmesi bile engel olamamıştır. O çalışmalarını hep ciddiyetle mesai yapar gibi yürütmeye devam eden çalışkan bir fikir adamı olarak tarihe adını altın harflerle yazdırmayı başarabilmiştir. Cemil Meriç’i tam anlamıyla anlamak onun düşünsel ve fikirsel dünyasına girebilmek için yazdığı 12 ciltlik kitabı okumanın yanında onun baktığı perspektiften bakmak gerekiyor. Çok renkli, çok entelektüel olmasının altında yatan çocukluk çağlarında öğrenim gördüğü okulun eğitim sisteminin büyük katkısı vardır. Yabancı dile ve dil öğrenimine verdiği değerde çok önemlidir. İyi derecede bildiği diller sayesinde hem çevirmenlik hem de okutmanlık yapmış ve batının düşüncelerini okuyup yazılara aktarabilmiştir. Gözlerinin görmediği dönemde tek başına tedavi olmak için vapurla Paris’e gitmesi onun ne kadar kendinden emin bir yapısının olduğunu göstermektedir. Üretken yazarlık yılları da görmediği dönemlerde olmuştur. Sosyolojiye farklı perspektiften sorgulayıcı bakış açısı ile düşünmenin gerekliliğini bize öğretir. Sosyolojiyi modern Batı toplumunun bir misyoneri ve sosyologlarında bu amacın tam inanmış ve gönüllü adamları olarak görüp toplum yapısı, hayat tarzı ve inanç sistemi adına konuşmakta olduklarını belirtir.
Cemil Meriç eleştirel sosyoloji bağlamında sosyolojiye yaklaşım gösterir. Her toplumun kendi değer yargıları çerçevesinde olaylara eleştirel sosyolojik bakış açısı ile yaklaşılması gerektiği doğruluğunu kesin bir şekilde belirtir.
Kaynakça
10 soruda cemil meric hakkında bilinmesi gerekenler. (2020, 05 01). 11 15, 2020 tarihinde fikriyat: https://www.fikriyat.com/galeri/kultur-sanat/10-soruda-cemil-meric/7 adresinden alındı
Alioğlu, S. (2015, 04 29). Sağ ve Sol Karşısında Cemil Meriç. 11 15, 2020 tarihinde kitap haber: http://www.kitaphaber.com.tr/sag-ve-sol-karsisinda-cemil-meric-k1895.html adresinden alındı
Cemil Meriç Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri. (tarih yok). Türk Dili ve Edebiyatı: https://www.turkedebiyati.org/yazarlar/cemil-meric.html adresinden alınmıştır
fikriyat. (2020, 01 05). 11 15, 2020 tarihinde https://www.fikriyat.com/galeri/kultur-sanat/10-soruda-cemil-meric/3 adresinden alındı
haberler.com. (tarih yok). 11 14, 2020 tarihinde https://www.haberler.com/cemil-meric/biyografisi/ adresinden alındı
meriç, c. (1974, 11 10). Bir Osmanlı Konuşuyor. 10-12. (E. Göze, Röportajı Yapan) TERCÜMAN GAZETESİ.
milli eğitim bakanlığı. (tarih yok). https://sultanbeyli.meb.gov.tr/www/cemil-meric-anadolu-lisesi-aciliyor/icerik/1002 adresinden alınmıştır
ne oldu. (2015, 12 28). https://www.neoldu.com/unutulmaz-cemil-meric-sozleri-cemil-meric-siirleri-10793h.htm adresinden alınmıştır
rezzan, y. (2019). HÜSEYİN CEMİL MERİÇ’İN BATI MEDENİYETİ. dergi park , 256.
Star fikirler. (2016, 03 05). 11 14, 2020 tarihinde https://starfikir.wordpress.com/2016/03/05/cemil-meric-hayatieserleri-ve-dusunceleri/ adresinden alındı.https://www.tarihakli.com/cemil-meric/ adresinden görsel alındı.
Mehmet bey yorumunuza katılıyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim
Cemil Meriç okumak yaz sıcağında buz gibi bir suyu lıkır lıkır içmek gibi. Daha önce seyahat etmediğiniz bir şehrin ortasında şehri hayranlıkla izlemek gibi. Onu ne kadar anlatsak az! Bu yazı için çok teşekkür ederim kendi adıma. Cemil Meriç’i unutturmadan, gelecek kuşaklara da aktarabilmek için elimizden ne geliyorsa yapmak gerekli.
Beğenmenize sevindim teşekkür ederim