Giriş
Namuslu filmi, Başar Sabuncu tarafından 1985 yılında çekilmiştir. 1980 sonrası yaşanan toplumsal değişimler, filmlerde ele alınan konuları ve ele alınış biçimlerini de değiştirmiştir.1980 sonrasında yaşanan bu değişimler toplumun her alanını olduğu gibi Türk sinemasını da etkilemiş ve yeni yönetmenler ortaya çıkmış, ele alınan konular daha realist bir biçimde yansıtılmaya çalışılmış, sinema yeni bir boyut kazanmıştır (Orta,2007). Namuslu filminde ise dönemin çalışma sistemi ve ekonomik durumdan etkilenmiş, dönemin arka yüzünü realist biçimde ortaya koymayı başaran bir film olmuştur.
Filmin genel konusunda mutemet Ali Rıza, bir aybaşı çalıştığı dairenin maaşlarını almak için Merkez Bankası’na gider. Çıkışta parayı iki soyguncuya kaptırır. Ailesi, iş arkadaşları ve mahalle sakinleri parayı Ali Rıza’nın çalması üzerine yoğunlaşır. O ne kadar reddetse de bütün ailesi, iş arkadaşları, genel müdürü ve herkes paranın onda olduğunu sanır ve onunla paraya ortak olmaya çalışır. Böylece hırsızlık yaptığına inanılan Ali Rıza’nın itibarı da artmıştır. Çünkü o, artık bir hırsızdır. Filmin sonunda ise Ali Rıza çevresinden intikam almaya karar verir ve gerçekten hırsızlık yaparak şehri terk eder.
Filmin isminden de anlayacağımız üzere “namuslu” bu filmde metaforik ve iğneleyici bir anlamda kullanılmıştır. Esasında namuslu olan değer görmezken, namussuzken namuslu rolü yapan değer görmektedir. Namuslu gibi davranan esnaf, iş veren, aile bireyleri çıkarları olduğu sürece namussuzluğa ve onursuzluğa itibar etmektedir. Bir yandan toplumsal işleyiş ve düzenin eleştirisinin yanı sıra, bireysel bir dönüşümü de ele almıştır. Emek-değer izlencesinden ziyade, faydacı ve çıkarcı bireysel dönüşüm teması ele alınmıştır.
1980 Sonrası Yaşanan Ekonomik Değişimlerin Filme Yansıması
Türkiye’de ekonomik değişimlerin ilk adımı 24 Ocak 1980 tarihinde atılmıştır. Ekonomik alanda alınan bu radikal kararlarla, 1980’li yıllarda ülke kısmi bir rahatlama içine girmişse de bir süre sonra durum değişmiş ve ülke ciddi ekonomik krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum dönemin Türk sinemasında da kendini göstermiş ve banker olaylarını işleyen, rüşvete ve yolsuzluğa değinen filmler çekilmiştir (Orta, 2007). Namuslu filmi de 1985 yılında çekilmiş, dönemin durumunun etkisiyle yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet temalarını ele alan bir film olmuştur. Ayrıca elde edilen sonuçlara göre; ekonomik değişimleri işleyen filmlerde kaçakçılık konusu ilk sırada yer alırken bunu sırasıyla, rüşvet, ekonomik kriz, köşe dönmecilik, bankerlik ve yolsuzluk izlemiştir (Orta, 2007). Buna binaen Namuslu filmi de ekonomik değişimleri ele alma konusunda Orta’nın da bahsettiği konuları içerisinde barındıran, bir dönem filmi olmuştur.
Gelişmekte olan ülkelerde ekonomik açıdan olduğu kadar, sosyal ve siyasal açıdan istikrarın sağlanması ve bilhassa demokratik rejimin devamlılığı açısından, orta sınıf lehine gelir dağılımının iyileştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Ancak, Türkiye ‘de 1980 öncesi ve bilhassa 1980 sonrası dönemde uygulanan politikalar, gelir dağılımının daha da bozulmasına sebep olmuştur (Güçlü ve Bilen, 1995). Türkiye’de ki bu ekonomik durumdan yola çıkarak, filmde ki eşit olmayan ekonomik gelirin dağılımını satirik bir şekilde ele alındığı görülmektedir. Okumak, meslek sahibi olmak statü değiştirmeye yardımcı olsa da karın doyurmadığını ve kendisiyle eşit statüye sahip olanlarla aynı parayı almadığı gösterilmektedir. Kendisinden bir üst mevkiye sahip olmak için meşru olmayan işler ve davranışların olması gerektiği anlatılmıştır.
Türkiye ‘de 1980 ‘den sonra, gelirin fonksiyonel dağılımının daha da kötüleştiği görülmüştür. Bu dönemde, özellikle emek kesiminin payı olan ücretin, milli gelirdeki payının önemli ölçüde düşmesinde, ücret artışlarının enflasyon değeri altında tutulmasının etkisi büyük olmuştur. Bu durum, ücretlilerin reel satın alma gücünü önemli ölçüde düşürmüştür (Güçlü ve Bilen, 1995). Ücretlilerin reel satın alma gücünün düşmesi ve buna dair izlenecek yol ve yöntemler filmde ele alınmıştır. Filmde gösterilen yol ve yöntemler, yolsuzluk ve hırsızlık temaları üzerine işlenmiştir.
Para İmgesinin Filmdeki Karakteristik Değişimlere Etkisi
Para, her mal veya kıymetli satın alma gücü olan bir varlıktır. Para, üretici ve tüketicilerin piyasalarda karşılaşarak alışveriş yapabilmelerini sağlayan değişim aracıdır. Namuslu filminde de para imgesi önemli ve kıymetli bir varlık aracı olarak ele alınmıştır. Ayrıca paranın varlığı, filmdeki kişilerin tutum ve davranışlarının değişmesini sağlamıştır. Para, bütün nesneleri acımasız bir nesnellikle ölçtüğü ve böylelikle ölçülen değer standardı, söz konusu nesnelerin bağlantılarını belirlediği için, maddi ve kişisel hayat içeriklerinden oluşan ve birbirlerine sürekli bağıntısı ve katı nedenselliğiyle doğal kozmosa benzeyen bir doku oluşturur ve tıpkı doğanın her şeye hayat veren enerjiyle bir arada tutulması gibi, bu ağ da her şeyi kapsayan para değeriyle bir arada tutulur (Simmel, 2014). Bu filmde de göze çarpan ve hep ön planda tutulan davranışlardan birisi, zengin olduğu düşünülen Ali Rıza’ya karşı tutumların değişmesidir. Simmel’in de bahsettiği paranın hayat veren enerjisi, bu filmde tüm karakterler üzerinde etkili olmuştur.
Rüşvet almayan ve kazandığı parayla geçimini sağlayan mutemet Ali Rıza’ya gösterilen davranışlar üzerinden, paranın karakteristik değişimlere olan etkisi anlaşılmaktadır. Ali Rıza’ya asansörü kullandırmamaları, silinen yerlere ayakkabı ile bastırmamaları, borcu olan esnafların ve ailesinin ters davranışları namuslu olmaya çalışana birer tepkisidir. Ancak filmde çok paraya sahip olduğu düşünülen mutemete karşı yukarıda bahsedilen tüm davranışlar tam tersine dönmüştür. Oturduğu evin kapısında yol vermeyen kapıcısı bile mutemete karşı yaptığı her işi bir vazife gibi görmeye başlamıştır. Tüm çevresi ve mahallesi, var olduğu düşünülen paradan çıkar sağlamak için tam tersi bir karaktere bürünmüştür. Dolayısıyla diyebiliriz ki hayat koşullarının nesnelliği de onların parayla ilişkilerinin bir sonucudur (Simmel, 2014). Parasal bir beklentisi olan yakınları, nesnel ilişkilerini de çıkarları doğrultusunda değiştirmişlerdir.
Namuslu filminde, rüşvet almadığı için çevresindekilerin mutemete rüşvet alması ve hırsızlık yapması için öğüt verdiği görülmektedir. “Ben eşeğim diyene semer vuran çok olur”, “görev senin gibi enayilerin kuruntusu” vb. ifadelerle yolsuzluğa sürükleyici ifadeler kullanılmıştır. Bunun yanı sıra çocuğunu okutmak isteyen Ali Rıza’ya çocuğunun da onun gibi sürüneceğini düşünmektedirler. Ancak yolsuzluk yaptığına inanıldığında tüm karakterler, Ali Rıza’nın benimsediği şekilde davranışlarını değiştirmiştir. “Okusun da adam olsun babası gibi” ifadeleri, bahsedilen davranış değişikliğine bir örnektir.
Sonuç
Türkiye’de 24 Ocak 1980 tarihinden sonra ekonomik değişimler başlamıştır. Bu dönemde ekonomik krizler Türkiye’yi oldukça etkilemiştir. Dolayısıyla ekonomik değişimlerin ışığında film sektörü de etkilenmiştir. Film sektöründe ele alınan konulardan rüşvet ve yolsuzluk filmleri ana temalar olmuştur. Bu filmde sık sık vurgulanan “meğer namusluymuş, namussuz” repliğinden de eskinin namuslusu, artık herkesin istediği gibi namussuzdur çıkarımı yapılabilmektedir. Ekonomik krizlerin oluşturduğu, davranış ve tutumlara dair verilmiş bir mesaj niteliğindedir.
Dönemi etkileyen durumlar ve bu durumlara karşı insanların geliştirdiği kurtuluş yöntemleri ve değişen ilişkileri filmlerde yer almıştır. Namuslu filminde sadece yönetmenin duygu ve düşünceleri değil; ekonomik değişimler ışığında toplum kültürü, toplumun psikolojisi ve ekonomik kaygılar da ele alınmıştır. 1980 yılında yaşamış kişileri, 1980 yılında var olanak toplumsal gerçekliğe inandırıcı nitelikte yapılmış, estetik değil etik bir kaygı güden film ortaya konulmuştur.
KAYNAKÇA
Güçlü, S. ve Bilen, M. (1995). 1980 Sonrası Dönemde Gelir Dağılımında Meydana Gelen Değişmeler. Yeni Türkiye Dergisi, 6, 160-171.
Sabuncu, B. (1985). Namuslu, Uzman Film: İstanbul.
Simmel, G. (2014). Paranın Felsefesi, (1. Basım), İstanbul: İthaki Yayınları.
Orta, N. (2007). Türkiye’de Yaşanan Sosyal Olaylar ve Türk Sinemasına Yansımaları (1980-2004). Edebiyat Dergisi, 18, 125-143.