Ortaçağ felsefesinin özellikleri şu şekildedir;
- İlkçağ felsefesinden esinlenmeler olmasının yanı sıra yoğunluk bakımından daha din odaklı bir felsefi süreçtir. Çoğu felsefi düşünce biçimleri ve içerikleri dini temeller ışığında yorumlanmıştır.
- İlkçağ felsefesi geleneklerinden ‘şüphecilik’ hariç hemen hemen her düşünce akımının etkileri ve yeniden yorumlamaları görülmektedir.
- En popüler tartışmalardan biri de akıl ve doktrin arasındaki ba ve ayrım tartışmaları bulunmaktadır.
- Kutsal metinlerin varlığına ve doğruluğuna peşin hükümle inanılmış, Tanrı’nın varlığının kanıtlanması üzerine yorumlar ve tartışmalar geliştirilmiştir.
- Bilginin ve hatta usun temelinde yatan şeyin inanç olduğu görüşü hakimdir. İnancın insanlığı gerçek bilgiye götüreceği düşünülmektedir.
- Ortaçağ felsefesinde Hristiyanlık ve kilise öğretileri kadar Arap Felsefesi ve Müslümanlığın da etkileri bulunmaktadır.
- Antik felsefeden farklı olarak Ortaçağ felsefesi düşünürleri önemli olan insan değil mutlak varlık olduğunu düşünmektedirler.
- Antik felsefenin temel sorularından biri olan ‘ahlak’ kavramı Ortaçağ felsefesinde daha dinsel bir sorgulamanın parçası haline gelmiştir.
- Somut ve maddeci arayışların yerini Tanrı’ya (bozulmamış veya kirlenmemişe) temiz bir şekilde nasıl dönüleceği arayışı almıştır.
- İnanç kavramı vahiyler ve yazılı metinler üzerinden tanımlanmaktadır.
- Ortaçağ düşünürleri iman ve inancı sistematikleştirme yolunda tümdengelim yöntemini kullanmışlardır.
Başlıklar
Ortaçağ İslam Felsefesinin Özellikleri Nelerdir?
Ortaçağ İslam felsefesinin özellikleri şu şekildedir:
- Ortaçağ İslam felsefesinde Yunan felsefesinden tercümeler ve yorumlamalar yapılmıştır.
- İslam felsefe düşünürleri dışındaki felsefi düşünürlerin de katkılarının olduğu görülmektedir.
- İslam ve din felsefesi anlamına gelmemektedir. Bu isimlendirme bulunulan coğrafyadan dolayı yapılmıştır. Otorite, ahlak, varlık ve zaman gibi farklı konular dert edinilmiştir.
- Düşünürlerin fikirleri ve çıkarımları çoğunlukla Batı’daki gibi din ile bütünleşmiş bir formda ortaya çıkmaktadır.
- Antik Yunan’da tanımlanmaya çalışılan ‘mutlak iyilik ve mutlak ahlak’ kavramı ‘Tanrı’ ile açıklanmaktadır.
- İslam felsefesi Ortaçağ’da pratiğe dayalı bir felsefedir. İnanç ve gerekleri üzerine düşünceler üretilmektedir.
İlgili İçerik: İlkçağ Felsefesinin Özellikleri
Ortaçağ Felsefesinin Temelinde Ne Vardır?
Ortaçağ felsefesinin temelinde din vardır. Felsefi düşünürlerin büyük bir çoğunluğu Tanrı’nın, mutlak hakikatin ve bilginin arayışında olmuşlardır. Bu arayışa dini bilgiler, iman ve inanç eşlik etmiştir. Dolayısıyla dert edinilen felsefi düşünce veya sorun her ne olursa olsun çoğunlukla din çerçevesinde cevap aranmıştır. Kutsal erdemler ve ahlak Tanrı’nın buyrukları ile özdeşleştirilmiş bu doğrultuda bir yaşam biçimi topluma uygun gösterilmiştir.
Ortaçağ Felsefesi Hangi Filozofla Başlar?
Ortaçağ felsefesine geçişin ve başlangıcın etkilerini oluşturan düşünürün Augustinus olduğu ifade edilmektedir. Augustinus inançsızlığın karşısında durarak maniciliğe öncülük etmiş ve Hristiyan dogması olarak bilinen düşüncenin temellerini oluşturmuştur. Birçok Ortaçağ filozofunu etkisi altına alan Augustinus, modern felsefeye de zaman, sevgi, ahlak ve evlilik gibi dert edinilecek konular, teoriler ve düşünceler bırakmayı başarmıştır.
Ortaçağ Felsefesi Hangi Dönemler Arasını Kapsar?
Ortaçağ felsefesi İlkçağ felsefesinin bitimi olarak kabul edilen M.S. 2. yüzyıl ile 15. yüzyılın sonları arasını kapsamaktadır. Bazı kaynaklar ise 16. yüzyılın başlarını da bu döneme dahil etmektedir.
Ortaçağ Felsefesi İnsanı Merkezi Alır Mı?
Ortaçağ felsefesi merkezine dini alır, ancak bu merkezin öznesi yine insandır. Dini ve inancı oluşturan, imana tabii tutulan ve gerekleri yerine getiren özne yine insandır. İnsanın sosyal hayat rutinleri, evlilikleri, ahlak anlayışları, varoluşsal amaçları gibi konular Ortaçağ felsefi düşünürlerinin ele aldığı en temel konulardır. Ancak Ortaçağ felsefesi bir komün felsefi dönem olarak bilinmektedir. Bir başka deyişle bireysel bir felsefi dönemden çok ümmetlerin felsefesi olarak adlandırılmaktadır.
Kaynakça:
- Gökberk, Macit (2003), Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul.
- Politzer, Georges (1999), Felsefenin Temel İlkeleri, Sosyal Yayınları, Ankara.
- Russel, Bertrand (2016), Batı Felsefesi Tarihi, Alfa Yayınları, İstanbul.
İlginizi Çekebilir: Felsefede Bilgi Türleri Nelerdir?
Augustinus zaten aziz olarak geçer pek çok kaynakta Aziz Augustinus denir. Arap filozoflara da bu yönüyle benzer zaten çünkü Arap düşünürlerin de bir kısmı aynı zamanda şeyh mertbesinde dindar kimselerdir.İşin içinde din olunca tabi ontoloji de ön plana çıkıyor. Dolayısıyla orta çağ felsefesi skolostik yani okul düşüncesiyle dini yerlerde gelişiyor biraz da. Bir süre sonra da Vatikan’ın kontrolü altında kalıyor.