Sosyalleşme, bireylerin içinde doğdukları topluma, kültüre dahil olma süreçleridir. Bu süreçte birey, grubun normlarına uymayı öğrenmektedir. Bu anlamda sosyalleşme, aslında bir öğrenme sürecidir denebilir.
Sosyalleşme hem sosyolojinin hem de sosyal psikolojinin bir kavramı olarak bireylerin belirli bir toplumsal ve kültürel yapıda geçirdikleri en genel süreci ifade eder. Bu kavramı ilk kullanan kişi Durkheim’dır ve ona göre sosyalleşme “yetişkin kuşakların, yetişmekte olan kuşakları sosyalleştirmesi, toplumsal hayata alıştırması, ruhsal, zihinsel ve ahlâki açıdan yetiştirmesi”dir (Akt. Shaver, 1981: 125).
Kağıtçıbaşı (1999) da sosyalleşmeyi, insan yavrusunun toplumun bir üyesi haline gelmesi şeklinde tanımlamaktadır. Yani burada birey, ailesinin, akrabalarının, çevresinin ve toplumun bir parçası olduğunu öğrenmektedir. Çevresiyle girdiği etkileşimler sonucunda her birey, çevresine benzer davranışlar geliştirir ve böylece tek tek birbirlerinden farklı olsalar da belli oranda birbirlerine benzeyen toplumsal bireyler haline gelirler.
Başlıklar
Sosyalleşmenin Aşamaları Nelerdir?
- Çocukluk Dönemi: Temel davranış kalıplarının ve cinsiyet rollerinin öğrenildiği bu dönemde aile en etkili unsurdur.
- Ergenlik Dönemi: Bu dönemde önemli psikolojik ve fizyolojik gelişmeler yaşanır. Bu süreçte aile, okul, kitle iletişim araçlarının etkisi devam etse de bireyin arkadaş çevresi ve katıldığı sosyal gruplar daha belirgin olmaya başlar ve toplumsal cinsiyet rolleri iyice yerleşir.
- Yetişkinlik Dönemi: Yetişkinliğe dönüşüm noktası bireyden bireye ve toplumdan topluma değiştiği için bu dönemin ne zaman başladığını söyleyebilmek güçtür. Bu dönemde birey genellikle iş yaşamına atılır ve yeni sosyal çevreler edinir.
- Yaşlılık Dönemi: Bu dönemde sosyalleşme, diğer dönemlere göre daha az olabilmektedir. Çünkü genelde emeklilik nedeniyle geniş sosyal çevreden bir miktar uzaklaşılır ve bu da yaşlıların sosyal uyumlarını zayıflatmaktadır.
Sosyalleşmeyi Etkileyen Unsurlar Nelerdir?
Sosyalleşmenin önemli araçları bulunmaktadır:
Aile: Bireylerin yaşam boyunca taşıyacağı en önemli değerleri kazandığı en temel kurum ailedir. Kültür, en temelde aile ile aktarılmaktadır.
Din: Her din kendi içinde birtakım değerler, yasaklar, ritüeller, normlar ve bir dünya görüşünü barındırmaktadır. Tüm bunlar, bireylerin kimliklerinin şekillenmesinde ve yaşam tarzlarının oluşmasında önemli bir etkiye sahiptir. Bireylerin kendileriyle, aileleriyle ve çevreleriyle kurdukları ilişkilerde din kurumundan aldıkları birçok unsur bulunur.
Devlet: “İdeal vatandaş”ın yaratılmasında devlet müdahalesi söz konusudur ve devlet, eğitim aracılığıyla kendi düşünce sistemini yaymakta ve pekiştirmektedir.
Kreş ve Okullar: Kadınların çalışma hayatına girmesi, geniş aileden çekirdek aileye geçiş, modernleşme ve kentleşme gibi unsurlar kreşleri ön plana çıkarmıştır. Kreşler, ailede alınamayan değerleri çocuğa aktarırken, aileden alınan değerlerin de uygulandığı bir kurumdur.
Okullar da önemli sosyalleşme alanlarından biridir ve toplumun genel değer ve normları, okullarda öğrenilmektedir. Ayrıca eğitim, devletlerin de en önemli politikalarından biridir; eğitim aracılığıyla yaratılmak istenen birey tipolojisi aktarılır.
Akran Grupları: Özellikle ergenlik döneminde daha ağır basan arkadaş çevresi, bireylerin ilerleyen dönemlerde sürdüreceği alışkanlıkların, yaşam tarzlarının, ilgi alanlarının vb. belirginleşmesinde önemli rol oynar.
Kitle İletişim Araçları: Kitle iletişim araçları sosyal hayata dair pek çok unsurun erken yaşlarda öğrenilmesine katkı sağlayabilirken, küresel düzeyde bir ortak kültür yaratılmasına da imkân verir (müzik, giyim, sinema, tüketim alışkanları vb.).
Bunlar dışında,
- Dil
- Akrabalık
- Komşuluk
- Etnisite
- Cinsiyet
- Meslek grupları
- Sivil toplum kuruluşları
- Kır-kent ortamı
- Ekonomik değişkenler
gibi unsurlar da sosyalleşmeyi etkileyen önemli unsurlardır.
Sosyalleşme Süreci Neleri Kapsar?
Toplumsal yaşam ve sosyal ilişkiler.
- Bireyin toplumsal bir rol kazanması ve yeni kuralların üstlenilmesi.
- Bireyin gereksinimlerinin karşılanması.
- Bireyin toplumu etkilemesi ve toplumun bireyi etkilemesi.
- Toplumsal geleneğin, sosyalleşme süreciyle birlikte yeni kuşaklara aktarılması ve bunun sonucunda toplumsal sürekliliğin sağlanması.
Sosyalleşme Nasıl Başlar?
Birincil sosyalleşme, bireyin toplumla ilk kez karşı karşıya geldiği aşamayı ifade eder ve bu aşama ağırlıklı olarak çocuğun aile içi ilişkilerinde oluşup gelişmektedir. Çocuk duygusal paylaşımı, konuşmayı, toplumsal dünyanın temel özelliklerini aile içinde öğrenmeye başlar. Toplumsallaşmanın önemli unsurlarından olan dil de ilk olarak ailede öğrenilir. Dolayısıyla bireyin topluma uyum sağlamasında ailenin öğretici bir rolü bulunmaktadır. Aile kurumunda başlayan sosyalleşme süreci, daha sonra bireyin farklı ilişkilere dahil olmasıyla sürdürülür.
İkincil sosyalleşme, aile dışındaki ilişkilerin egemen olduğu bir sosyalleşme türüdür. Burada bireyler birbirilerini tüm yönleriyle tanımaz. Dolayısıyla daha zayıf ve kısa dönemli ilişkiler söz konusudur. Buna örnek olarak parti üyelikleri, iş yeri, kent gibi yapı ve ortamlar gösterilebilir (Vatandaş, 2020: 818-820).
Sosyalleşme Ne Zaman Başlar Ne Zaman Biter?
Sosyalleşme çocuğun doğumuyla başlar ve ömür boyu devam eder. Fakat sosyalleşmenin hızı ya da yoğunluğu her dönem aynı olmak zorunda değildir ve kişiden kişiye göre değişebilir. Örneğin çocukluk yıllarında hızlı bir öğrenme sürecine eşlik eden sosyalleşme, ilerleyen yaşlarda yavaşlasa da daha sonra tekrar yoğunluk kazanabilir. Bu noktada bireyin evlenmesi, boşanması, kırdan kente göç etmesi gibi etkenler, sosyalleşmenin hızını ve yoğunluğunu etkileyebilir.
Sosyalleşme Örnekleri
Sosyalleşmeye örnek olarak
- Okula gitmek
- Toplumsal rolleri öğrenmek ve bunları idame ettirmek
- Bireyin çeşitli sosyal kulüplere (fan, müzik, takım, gezi vb.) katılması
- Takım halinde gerçekleşen sportif faaliyetlerde bulunmak veya bireysel olarak sporla ilgilenmek
- Oyun oynamak
- Kültürel ve toplumsal faaliyetlerde bulunmak
- Kitap, dergi, televizyon, internet gibi yayın organlarını kullanmak/okumak
gibi eylemler gösterilebilir.
Sosyalleşmenin İlk Olarak Başladığı ve En Yoğun Olduğu Dönem
Bireyin sosyal ilişkiler kurduğu ilk yer ailedir. Bebeklik döneminde aile bireyleriyle kurulan ilişkiler, bebeğin ilk sosyal deneyimini oluşturmaktadır. Bu süreçte bebekler aile bireylerinin davranışlarını gözlemler, taklit eder ve bu davranışlara benzer davranışlar sergilerler.
Sosyalleşmenin en yoğun olduğu dönem ise çocukluk dönemidir. Bu dönemde çocuk temel davranış kalıplarını öğrenir ve toplumsal cinsiyet rollerini edinmeye başlar.
Kaynakça
Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). İnsan ve İnsanlar. 10. Basım, No 52. İstanbul: Evrim Yayınevi.
Shaver, K.G. (1981). Principles of Social Psychology, Cambridge: Winthrop Publishers, Inc. 2. Edition, 125-132.
Vatandaş, S. (2020). Sosyalleşme ve Sosyalleşmenin Sosyal Medya Mecralarındaki Anlamsal ve İşlevsel Dönüşümü . Erciyes İletişim Dergisi, 7 (2) , 813-832