Neden toplumdan dışlandığımızı hiç düşündünüz ya da merak ettiniz mi? Toplumun nasıl işlediğini hiç merak ettiniz mi? Bunlar sosyolojinin cevap aradığı sorulardan sadece birkaçı… O zaman sosyoloji tam olarak nedir? Sosyoloji toplum ve birey ilişkisini incelediği için ne kadar sınırlayıcı alanı olduğu düşünülse de aslında belirli bir alanda sınırlandırılamaz. Çünkü toplum devamlı dönüşüm ve değişim halinde olduğu için sosyolog da bu yeniliklere açık olmalıdır. Sürekli kendini geliştirmeli ve araştırmalıdır. Kısacası sosyologlar için araştırmacı olmak çok önemlidir. Yani sosyoloji kabaca içinde yaşadığımız toplumu ve bizim bu toplumdaki konumumuzu anlamamıza yardımcı olur. Peki, sosyoloji ilk nerden çıktı, kim buldu?
Sosyolojik çalışmaların tarihsel olarak 18.yy ile birlikte başladığı kabul edilmektedir. Kürsü olarak, akademik bir disiplin haline gelmesinin başlangıcı ise 19.yydır. 19.yyda akademik bir disiplin olarak doğuşu, uzun zamandır süregelen değişimlere ve bu değişimlerin ardından gelen yıkımlara doğal bir tepkidir. Sosyolojinin isim babası ise Auguste Comte’dur, toplumun bilimsel olarak incelenmesini sosyoloji olarak adlandıran ilk düşünürdür bu sebeple sosyoloji disiplinin isim babası olarak anarız.
sosyolojinin doğusunda ise üç temel olay belirleyici bir rol oynamıştır. Bunlardan biri; doğa bilimlerinde ve felsefi düşüncede yaşanan gelişmeler, diğer ikisi de 1789 Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimidir. Özellikle iki devrimin sonuçlar bakımından sosyolojinin doğuşuna zemin hazırladığı söylenebilir. Çünkü bu iki devrim dönemin filozof ve bilim insanlarının görmezden gelemeyeceği kadar geniş Çaplı bir etkiye neden olmuştur. Sosyolojinin kurucu düşünürleri, bir yandan adi geçen devrimlerin yarattığı yeni sosyal gerçekliği çözümlemeye çalışırken diğer yandan da bu devrimlerin neden olduğu yıkımlara çözüm bulmaya çalışmışlardır. Tüm bu yaşananlar sonucu kasabalarda, köylerde işsiz kalan sayısız çiftçi, fabrikalarda iş aramak üzere şehirlere göç etmişler ve büyük bir sosyal değişim gerçekleşmiştir.
Toplum Tanımı
Toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için etkileşen, belli bir coğrafi mekânda yaşayan ve ortak bir kültürü paylaşan pek çok sayıdaki insanın oluşturduğu birlikteliğe “toplum” denir. Ve biz insanlar sosyal varlıklar olarak içinde yasadığımız toplumdan kendimizi soyutlayamayız. Yanımızda kimse olmadığında dahi toplumdan etkileniriz. Dinlediğimiz müzik, izlediğimiz filmler vb ailemiz, arkadaş çevremiz ve yaşadığımız yerden etkilenir. Toplum bizim düşüncelerimizi, fikirlerimizi, hareketlerimizi, kararlarımıza yon verir. Her iyi bilim insani gibi sosyologlar da deneyler yapıp kanıtlar sunar. Sadece bizim deneylerimiz alışık olduklarımızdan biraz daha farklı. Çünkü biz insanlarla ve insanların oluşturduğu küçük büyük topluluklarla çalışıyoruz.
Sosyoloji bölümü mezunları iş imkânları kamu ve özel sektörde bulunmaktadır. Kamuda atamalar az olduğu için KPSS’den çok iyi bir puan almak gerekir. Sosyoloji mezunlarının alabileceği sertifikalar vardır. Bunlar içinde en önemlisi “Aile Danışmanlığı Uzmanlık Sertifika” programıdır. Bunların yanı sıra;
- Gazetecilik ve medya,
- Bankacılık ve finans,
- Reklamcılık,
- Sigortacılık,
- Araştırma merkezleri,
- Sivil toplum kuruluşları,
- Yazarlık,
- Formasyon ile rehberlik
- Aile danışmanlığı
gibi alanlarda kendilerine çalışma imkanı bulabilirler.
