Sosyal sermaye kavramı son dönemlerin popüler bir kavramı olmuştur. Üzerine pek çok çalışma yapılıp aynı zamanda da eleştirilere maruz kalmıştır. Modernleşen dünyayla birlikle bireyin aldığı önem daha da artmıştır. Yoksulluğa, suçlulara ve yaşanan güvenlik sorunlara karşı bireyin kendini koruması bir zorunluluk hali olmıştır. Sosyal sermayede böylesi bir ihtiyaç alanında doğan bir kavramdır.
Sosyal sermaye özünde birey ve bireyin toplumsal alanda kurduğu ilişkilerdir. Toplumsal ilişkilerin bir sonucu olarak birey hem maddi hem de manevi alanda kendini geliştirebilir. Bu nedenle birey açısından sosyal sermayenin ve toplumsal alanın anlam kazanmasında toplumsal bağların önemi çok büyüktür. Hayat kolaylaştırıcı ve güven duygusunu aşılayan sosyal sermaye gündelik hayatta bireylerin yaşamlarını olumlu etkiler ve ilişkileri düzenler.
Sosyal sermayenin ilk kullanımı Lyda Judsen Hanifan’a; ilk kuramsal analiz ise Pierre Bordieu’a aittir. Bourdieu, sosyal farklılaşmayı besleyen toplumsal bağ ve ağların büyüklüğü konusu çerçevesinde ele aldığı sosyal sermayenin yaratılmasının ve etkinliğinin sosyal gruplardaki üyeliğe bağlı olduğunu belirtmiştir. Bu alanda ailenin önemli bir örnek olduğuna, aile ilişkileri ağının gayri biçimsel sermaye çevriminin merkezinde yer aldığına işaret etmiştir (Fine, 2011:97,101). Literatürde geniş kullanımında ise James Coleman etkili olmuştur. Coleman için sosyal sermaye toplumda tutunamayan ve toplumdan itilmişler için çok yararlıdır. Robert Putnam’da sosyal sermayenim kalkınma alanında da kullanılma fırsatı yaratmıştır.
Modern toplumun yalnızlaştırdığı bireyin karşı karşıya kaldığı açmaz ve sorunlara, anomi ve yabancılaşmaya karşı, bir panzehir ve tamamlayıcı unsur olarak, sosyal teoride son dönemlerde, topluluk olmanın, bir arada eylemde bulunmanın ve karşılıklı ilişkilerin önemine dikkat çekilmeye başlaması, sosyal sermaye kavramsallaştırmasının hazırlayıcısı olmuştur. Böylece modern toplumun önemsemediği, küçümsediği hatta dışladığı geleneksel değerler, ilişkiler ve ağlar modern toplumun açmazlarına, sorunlarına fonksiyonel çözümler sunacak bir kaynak olarak yeniden ele alınmaya başlamıştır (Şan, 2007:282).
Sonuç olarak bireyin toplum içerisinde kurduğu ilişkiler ağı, takıldığı etkinlikler gündelik hayat içerisinde karşılaştığı sorunların çözümü konusunda yardımcı ögelerdir. Bireyin toplumda ilişkisi daha güvenli bir ortamda oluşmaya başlarken bireyselleşmenin arttığı günümüz dünyasında toplumsal bütünleşmeye de artı bir değerdir. Farklı disiplinler arasında farklı değişkenler üzerinden çalışmalar yapılmış olsa da ortak nokta olarak birey ve toplum için destekleyici, dayanışmacı olarak görülmüştür.
KAYNAKLAR
- Aydemir, M. A. (2011). Sosyal sermaye topluluk duygusu ve sosyal sermaye araştırması. Konya: Çizgi Kitabevi.
- BOURDİEU, Pierre (2010), “Sermaye Biçimleri”, Sosyal Sermaye – Kuram, Uygulama, Eleştiri-, Derleyenler: M.Murat ŞAHİN ve A.Zeki ÜNAL, Değişim Yayınları, İstanbul.
- COLEMAN, James S. (2010), “Beşeri Sermayenin Yaratımında Sosyal Sermaye”, Sosyal Sermaye – Kuram, Uygulama, Eleştiri-, Derleyenler: M.Murat ŞAHİN ve A.Zeki ÜNAL, Değişim Yayınları, İstanbul.
- FİNE, Ben (2010), “Sosyal Sermaye”, Sosyal Sermaye – Kuram, Uygulama, Eleştiri-, Derleyenler: M.Murat ŞAHİN ve A.Zeki ÜNAL, Değişim Yayınları, İstanbul.
İlgili İçerik: Bourdieu Sosyolojisi