Toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm cinsiyetlere her koşulda eşit davranmayı kapsar. Bireyler, cinsiyetlerinden dolayı ayrıma uğramadan eşit hak ve özgürlüğe sahip olmalı, kamusal ve özel yaşamın her alanında yer alabilmelidir. Kadınlar ve erkeklerin farklı ihtiyaçları ve özellikleri olması eşit olamayacakları anlamına gelmez. Doğurganlığın dışındaki biyolojik farklılıkların, toplumsal cinsiyet farklılıkları için çok önemli bir temel oluşturmadığı açıktır. Kadın ve erkek arasında, zeka , mutluluk, kendine güven konusunda büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Bu etmenler eşitlik için engel teşkil etmezler.
Başlıklar
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Nedir?
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, toplumların kadın ve erkek için farklı olarak ürettiği normlardan meydan gelir. Her toplumda kadın ve erkek için farklı kalıplar vardır. Bu kalıplar aşıldığında bireyler, toplum tarafından dışlanırlar. Kadınlar güçsüz görülürken, erkekler daha güçlü olarak konumlandırılır. Kadınların sosyal hayatta yer alması istenmezken, erkeklerden daha atılgan olmaları beklenir. Bu durum hem kadın hem erkeğin üstüne yük bindirmekte ve kadını değersizleştirmektedir. Özgürlüklerin kullanılmasını ve toplumsal haklardan yararlanılmasını engelleyen ya da yok eden, cinsiyete dayalı yapılan ayırımlara izin verilmesi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortaya çıkartır. Kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılığın, derin ve boyutlu bir toplumsal farklılığa dönüşmesi her anlamda kadın hayatını tehdit etmekte ve ikincilliğe zorlamaktadır (Bal,2014). Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ülkelerin kalkınma düzeyleri gibi önemli konuları da etkilemektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin fazla olduğu ülkeler zor kalkınırlar. İlerleme ve refah düzeyleri düşüktür. Toplumlar bu eşitsizlik durumundan politik, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak etkilenmektedirler. Toplumun devamının sağlanabilmesi ve dünyadan geri kalmaması, gelişmeye devam etmesi için toplumsal eşitsizlik durumu düzeltilmelidir.
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Örnekleri
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine örnek olarak yemek yapmak verilebilir. Gündelik hayata bakıldığında, toplumda evde yemek yapması gereken kişi kadın olarak görülür. Fakat bu durum bir iş sektörüne dönüştüğünde kadınların yeri yok denecek kadar azdır. Kadın şefler, erkek şeflere göre çok daha zor koşularda çalışmakta ve mobinge maruz kalmaktadır. Televizyonda yayınlanan yemek yarışması programlarına bakıldığında kadın jüri görmek çok zordur. Bu eşitsizlik durumu doğal hakları kısıtlar hale gelmiştir. Bireyin isteği zaman dışarı çıkıp hava almak istemesi doğal bir durumdur. Fakat günümüzde kadınlar bu eylemi toplumsal baskı ve düşüncelerden dolayı gerçekleştirememektedirler. Toplum tarafından erkelerin gece dışarıya çıkması normal olarak karşılanırken bu durum kadınlar için aynı şekilde değerlendirilmemektedir. Diğer bir örnek olarak Savunma Sektörü gösterilebilir. Kadınların askerlik, polislik yapamayacağı düşüncesi hakimdir. Erkekler bu meslekleri yaparken belirli bir eğitimden geçmektedir. Kadın ve erkek arasında meslek farklılığı yaratabilecek düzeyde bir fark bulunmamaktadır. Ayrıca askerlik mesleğinin sadece erkeklerin üzerine yıkılması adil değildir. Herkes gerekli eğitimlerden geçerek isteği mesleği yapabilmedir.
İlginizi Çekebilir: Toplumsal Cinsiyet Kuramları
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ile İlgili Kitap Önerileri
• Cinsiyet Belası, Feminizm ve Kimliğin Altüst Edilmesi- Judith Butler
• Etin Cinsel Politikası- Carol J. Adams
• İkinci Cinsiyet- Simone de Beauvoir
• Tarihte Toplumsal Cinsiyet- Merry E. Wiesnerhanks
• Toplumsal Cinsiyet ve İktidar- R. W. Connell
• Toplumsal Cinsiyet- Fatma Başar
Toplumsal Cinsiyette Hakkaniyet Nedir?
Toplumsal cinsiyette hakkaniyet, tüm cinsiyetlere karşı adil ve doğru davranmak olarak tanımlanır. Toplumda olan cinsiyetler arası eşitliksizlik durumundan dolayı ortaya çıkmış bir kavramdır. Cinsiyetler arası sorumluluk ve kazançların eşit olması gerektiğini savunur. Cinsiyetler arası farklılıklar kabul edilerek, hiçbir ayrım yapılmadan, fırsatlara ve kaynaklara ulaşmadaki dengesizliğinin kaldırılması için yapılması gereken uygulamaları içerir.
Cinsiyetçi Yaklaşım Nedir?
Cinsiyetçi yaklaşım, biyolojik veya toplumsal cinsiyete karşı duyulan önyargı ve ayrımcılık olarak tanımlanabilir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğin üretilmesindeki temeli oluşturur. Genellikle ataerkil yapıya sahip olan toplumlarda görülür. Temel olarak iki cinsiyetçi yaklaşımından bahsedilebilir. Bunlardan ilki Geleneksel Cinsiyetçi Yaklaşımdır. Burada kadınlar bir grup olarak görülür ve ikinci plana atılırlar. Farklılıklarından dolayı önyargı ve cinsiyetçi davranışlara maruz kalırlar. Modern cinsiyetçilik ise kadınlara yönelik olumsuz düşünceler ile modernlikle birlikte gelen eşitlikçi değerler arasındaki tutarsızlıktan doğmuştur. Modern cinsiyetliliğin yaygınlaşmasıyla beraber yeni cinsiyetçilik türleri doğmuştur. Bunlar; Düşmanca Cinsiyetçilik ve Korumacı Cinsiyetçiliktir. Düşmanca cinsiyetçilik, “geleneksel kadın rollerinin” dışına çıkan kadınlara karşı beslenilen kini ve olumsuz davranışları içerir. Kadının artan gücüne karşı bir tepki olduğu söylenebilir. Korumacı cinsiyetçilikte; kadınların şefkat, merhamet vb. özelliklerine atıf yaparak, bu özellikleri olumlayarak erkeklerin korumacı bir tavra bürünmesi olarak tanımlanabilir. Çoğu zaman ilişkilerde kendini kıskançlık olarak gösterir. Korumacı cinsiyetçiliğin, genellikle kadınlar açısından cinsiyetçilik olarak görülmediği için daha tehlikelidir. Farklı gibi gözükseler de her iki tür cinsiyetçi yaklaşım, erkek egemen toplum yapısını pekiştirme amacındadır.
KAYNAKÇA
- BAL, M. D. (2014). TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNE GENEL BAKIŞ. Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi, 1(1), 15-28.
- Durgun, C., & Gök, G. O. TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ BAĞLAMINDA BRICS & G7 ÜLKELERİNİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ. Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(2).
- Kaypak, Ş. (2014). Toplumsal cinsiyet bakış açısından kente bakmak. Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 7(1), 344.
- Sarp, Ü. N. E. R. (2008). Toplumsal cinsiyet eşitliği. Başbakanlık, Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü.
- T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3867, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2672; Dr. Öğr. Üyesi Aysel KAYAOĞLU, Prof. Dr. Çiğdem KIREL
İlgili Yayın: Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi Nedir?