Bu yayında Türkiye’nin toplumsal yapısı çerçevesinde dini cemaatler hangileridir? Nasıl ilişkiler vardır? Soruları kısaca ele alınmıştır. Sosyoloji ders notu niteliğinde olan bu yayını Kübra Erciyas kaleme aldı. İyi okumalar.
Türkiye’de faaliyet gösteren dini gruplar, yapı ve içerik bakımından tarikatlar ve dini cemaatler şeklinde iki gruba ayrılır. Tarikatlar cemaat kategorisi içinde değerlendirilir. Bir grubun cemaat olarak nitelendirilebilmesi için onun kuvvetli bir ortak davranış ve düşünce biçimine sahip örgütlü insanlardan oluşması gerekir.
Türkiye’deki Tarikatlar
Türkiye’de halen varlığını sürdüren belli başlı tarikatlar Nakşiler, Kadiriler ve Cerrahiler ve Rifailer oluşmaktadır. Tarikat ve dini cemaatlerin varlıklarını sürdürmesinde iki etken öne çıkmaktadır: Köyden kente göç ve İkinci Dünya Savaşı ile artış gösteren sanayileşme ile birlikte kentselliğin ön plana çıkması.
Geleneksel değerlerin erozyona uğradığı ve toplumsal kimliklerin tahrip edildiği hissine kapılan kimseler için tarikat ve dini cemaatler, hem kimlikleri koruma amacı hem de iç huzuru sağlama, umut ve güven ortamı olarak görülmüştür. Ayrıca bu hareketler dini güdüleri tatmin etmenin yanı sıra ekonomik bireysel gelişmenin meşrulaştıcısı olarak da önemli işlevler üstlenmiştir. Bu hızlı değişim sürecinde toplumsal yapı, M.Kıray’ın ara form ve tampon mekanizma olarak isimlendirdiği kendine özgü mekanizmalar üretmiştir. Tekke ya da dergah merkezli tarikatla yerlerini okulları, yurtları, yayınevleri ve ticari şirketleri olan tarikatlara bırakmıştı. Entelektüellerin tarikatı olarak da bilinen Rifailerde klasik şeyh, mürüit ilişkisi bile ortadan kalkmıştır.